Meclis Genel Kurulu bugünkü toplantısını Kıbrıs konusu üzerindeki konuşmalarla tamamladı. Genel Kurul’un bir sonraki toplantısı 15 Nisan Pazartesi günü saat 10.00’da olacak.
Genel Kurulda UBP milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu Kıbrıs konusunda konuşma yaptı.
Hasipoğlu, “Dönüşümlü başkanlıkla ilgili tartışmalar oldu ama hiçbir dönemde kararlara etkin katılımdan ve BM parametresinden geri adım olmadı. Rum Lider 26 Şubat’ta geri adım attı. 2 gün önce yapılan görüşmede böyle bir manevra oldu. Dönüşümlü başbakanlık dendi. Hep Başkan olacak Rum’un yetkileri ne olacak? Başbakanların yetkisi ne olacak? Bu konuda bir bilgi tarafımıza gelmedi” dedi.
Hasipoğlu, “Rum tarafının geri adımlarına karşılık Cumhurbaşkanlığı ‘Sayın Lute’un görev tanımını tamamlayabileceği olanaklar mümkün görünmüyor’ açıklaması yaptı. Bu kadar önemli bir konu böyle bir açıklamayla geçiştirilemez” şeklinde konuştu.
Rum tarafının federasyonu görüşmediğini belirten Hasipoğlu, “Kıbrıslı Türklere özerklik hakkı veren haklardan söz ediliyor. Rum tarafı madem federasyondan uzaklaştı. Ortaya irade konulmalı. BM’den federasyon sürecinin çöktüğünü ilan etmesini talep etmeliyiz. Bu talepte bulunmazsak süreç sürecek. Oysa uzatmalara oynandığı görüldü, tecrübe edildi” dedi.
Hasipoğlu, Meclisin de bu konuda karar üretmesi gerektiğini belirtti. Hasipoğlu, “Bu müzakere süreci sürdürülebilir değil. Yeni süreçlere olanak sağlamalıyız” şeklinde konuştu.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da söz aldı, Kıbrıs konusunda süreci değerlendirdi, bu konunun gölgede kaldığını söyledi.
“BM Kıbrıs raporuyla şapkadan tavşan çıkarmayacak” yönünde bir açıklama yaptığını ve bu açıklamasına gülenler olduğunu söyleyen Özersay, “Süreç, ciddiye almadıklarını gösteren daha iyi bir örnek daha olmazdı” şeklinde konuştu.
Kendinin müzakereci olduğu döneme işaret eden, 6-7 farklı düşüncenin gündeme getirildiğini, Kıbrıs Türk tarafı olarak BM uzmanı ile birlikte bu konular üzerine çalıştıklarını söyleyen Özersay, “Dönüşümlü başbakanlık düşüncesinin siyasi eşitliğe hizmet etmediğini izah etmiştik. Kıbrıslı Türkler hükümetin başı olabilir ama Kıbrıs Rum devleti görüntüsü kaçınılmaz olarak ortada duracak. Kıbrıslı Türklerin siyasi tecrübesi, tarihi ve 1960 Cumhuriyeti gerçeği ortada” dedi.
Özersay, “Kıbrıs’ta nereye doğru” diyerek, herkesin şapkasını önüne koymasının zamanının geldiğini söyledi ve BM temsilcilerine çağrısını yineledi.
Kudret Özersay, “Gerçekleri, görevi teslim ettikten ya da emekli olduktan sonra değil şimdi cesaretle söylesinler. Güvenlik Konseyi’ndeki dengeler nedeniyle bu rapor onaylanmayacaksa varsın onaylanmasın. 2004’teki rapor onaylamadı ama bu gerçeğin tespit edildiğini değiştirmedi” şeklinde konuştu.
Özersay, “Taraflar arasında ortak zemin olmadığı, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini içinde sindiremedikleri, sulandırmaya çalıştıkları, yönetimi ve zenginliği paylaşıma hazır olmadıkları ortada. Yarım asırlık gerçekleri görmezden gelemeyiz” dedi.
Özel danışman Lute konusunda da değerlendirme yapan Özersay, “BM Genel Sekreteri Sayın Lute’a nabız tutsun, rapor hazırlasın diye yetki verdi. Taraflar arasında fikir götürüp getirmesi için değil. Türk tarafı da Türkiye Cumhuriyeti de bunu Lute’a hatırlattı. Makul olan 2-3 görüşmede bunun yapılabilmesiydi. Bu görüşmelerin zamana yayılması da gerçekçi değildi. Süreç devam ederken bunu BM yetkililerine de söyledik” şeklinde konuştu.
Her diplomatik süreç gibi bu sürecin de olumlu ve olumsuz yanları olduğunu kaydeden Özersay, “Bu süreç taraflar arasında ortak zemin olmadığının görünmesine yardımcı oldu” dedi.
Guterres Belgesi konusunda da konuşan ve bu belgenin müzakerenin belli bir aşamasında bir adım, hamle olduğunu söyleyen Özersay, “Rumların birden fazla belge olduğu iddiası vardı. Birden fazla belge yoktu ama Rum tarafı süreci bulandırmak için yaptı. Birden fazla anlamı olan bu metni bugünkü noktada konuşmaya gerek kalmadı” şeklinde konuştu.
Özersay’dan sonra yeniden söz alan Hasipoğlu, “Sayın Özersay’ın tespitlerine katılıyorum. Ortak vizyon yok. BM yetkililerinin cesaretli olmalarını beklerim. Ben, Kıbrıs konusunda bu cesareti hükümetten de beklerim” şeklinde konuştu.