Televizyon programına katılarak açıklamalarda bulunan Özersay, mevcut kararlar alındığında Türkiye’deki durumun da daha farklı olduğunu, ancak Türkiye’deki günlük vaka sayısındaki artış nedeniyle alınan kararın yeniden gözden geçirilmesinin şart olduğunu ifade etti.
Özersay şöyle konuştu:
“1 Temmuz’da başlaması öngörülen yeni uygulama başlayacak mı yoksa tedbirlerin bir süre daha uzatılması konusunda yeni bir karar mı verilecek bunu Bakanlar Kurulu’nda görüşüyoruz. Türkiye konusunda önceki verilen kararı uygulama konusunda içim rahat değil. Ancak bir değişiklik yapılabilmesi için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Şu anki tabloda ya tarihi ileri alma ya PCR testinin yanı sıra başka önlemler alma ya da karantina uygulamasının olması gerektiğini düşünüyorum. Aldığımız kararı değişen şartlarda revize etmemiz kanaatindeyim. Görüş birliği olursa yapılabilir.”
“GÜNEY KIBRIS’LA KAPILARIN AÇILMASI KARARI ÜLKENİN GENEL DURUMUNA VE VAKA SAYISINA GÖRE VERİLDİ”
Güney Kıbrıs’la kapıların açılmasına ilişkin sorulara da yanıt veren Kudret Özersay, günlük vaka sayısı ve genel ülke durumu dikkate alınarak bir karar üretildiğini anlattı.
Özersay, “Rum tarafı 8 Haziran itibariyle uluslararası uçuşa açılıp karantinasız bir döneme geçti. Bu mekanizmanın sonuçlarını bekledik ve sonuca bakarak nasıl bir uygulama yapacağımızı belirledik” dedi.
1 Temmuz’a kadar Türkiye’den ve İngiltere’den daimi ikamet sahibi kişilerin gelebildiğini ve bu kişilerin karantinaya gireceğini açıklayan Özersay, 1 Temmuz’dan sonra ülkeleri 3 ayrı kategoriye ayırdıklarını anlattı.
Özersay, “Birinci kategorideki ülkelerden gelenlerden gelmeden önce yapılmış PCR testi istenecek. İkinci kategorideki ülkelerden gelenler uçağa binmeden test yapılacak ve geldiğinde ikinci test yapılacak. Üçüncü kategoride yer alan Amerika, Brezilya, İran, İngiltere gibi ülkelerden gelen kişiler karantinaya alınacak” şeklinde konuştu.
Özersay, Rum tarafının iki aydan fazladır vaka görülmeyen KKTC vatandaşlarına uyguladığı geçiş kurallarının siyasi olduğunu da düşündüğünü belirterek, şöyle devam etti:
“Vaka görülen çoğu ülkeye daha kolay geliş imkanı verirken bize zorunlu kıldığı şartlarla ekonomiyi de zora sokuyor.”
“İKİNCİ EKONOMİK PAKET REEL SEKTÖRE CİDDİ DESTEK İÇERİYOR”
Başbakan Yardımcısı Özersay, açıklanan ikinci ekonomik paketle reel sektöre ciddi bir destek verileceğini belirtti.
Özersay ekonomik pakete ilişkin şöyle konuştu:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin yapacağı katkıyla kamuda 3 ay boyunca yapılan kesintilerin geriye dönük ödemelerinin yapılması ve maaşların düzenli olarak yatırılması sağlanacak.”
Özersay, düzenli ödenen maaşların piyasada bir para hareketinin olması açısından önemli olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Böyle bir mali destek bize iç borçlanma imkanı sağlıyor. Biz kamunun maaşlarını düzenli ve kesintisiz ödeyemeyecek durumda olsak borçlandığımızda ancak maaş öder duruma geliriz. Oysa Türkiye’nin taahhütte bulunduğu mali destek bize içeride reel sektörü desteklemek için bir hareket alanı sağlıyor. Merkez Bankası’yla istişare ederek bir iç borçlanma yoluna gidiyoruz. Bu borçlanma ile de reel sektörde bir destek hamlesi yapıyoruz. Piyasada devlete iş yapan, mal ve hizmet satan pek çok firma ve kişi maliyeden parasını alamadı. Paketle birlikte bu alacakların hemen bir ay içinde ödenmesini hedefliyoruz. Daha önce başlatmış olduğumuz maaş destek yaklaşımını bazı sektörler için haziran ayında da devam ettireceğiz. Çünkü bazı sektörler açık gibi görünse de fiilen açılamadı. Örneğin seyahat acentaları gibi. Herhangi bir turist hareketi olmadığı için adı açık ama çalışamayan, masrafları devam eden bir sektöre dönüştü. Bu ve bunun gibi sektörlere destek sürecek”
“KÜÇÜK İŞLETMELERİN SGK PRİM ÖDEMELERİNİN %75’İNİ DEVLET ÜSTLENECEK”
Özersay şöyle konuştu:
“5 kişiye kadar çalışanı olan küçük işletmeler, SGK ödemeleri gibi belli başlı yükümlülüklerini yerine getiriyorsa maddi destek verilmesi öngörülüyor. Reel sektördeki aktörlerin çoğu gelip, ‘Bize hibe vermenizi istemiyoruz. Bize ödeyebileceğimiz kredi desteği verin’ talebinde bulunmuştu. Bu paketle birlikte daha önce açıkladığımız kredi desteğini hem miktar olarak artırıyoruz hem de geri ödeme şeklini kolaylaştırıyoruz. İlk 6 ay ödeme yapılmıyor, vadesini ciddi şekilde uzatıyoruz. Faiz destek kredisi olarak veriyoruz. Devletin önümüzdeki 3-4 aylık sürede sosyal sigorta yatırımları konusunda önemli bir ölçüde sorumluluğu üstüne alması söz konusu. Açık olsa bile yüksek geliri olmayan işletmelerin çalışanlarının SGK primlerinin %75 yükünü devlet üstelenecek. Bu da reel sektöre önemli bir destek olacaktır.”
Kudret Özersay, Başbakan Yardımcılığı’na bağlı olan Kalkınma Bankası’ndan turizm yatırımı ya da yurtlarla bağlantılı alınan kredilerin taksitlerinin ödemelerinin ise Aralık 2020’ye kadar öteleneceğini belirtti.
Verilen bilgiye göre diğer sektör kredi ödemeleri ise Eylül 2020’ye öteleniyor.