Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, 23 Ocak 2022’de yapılacak Milletvekilliği Erken Genel Seçimi’ne 1 haftadan kısa bir süre kaldığını söyleyerek, “Halkın, Halkın Partisi’ni daha güçlü bir biçimde sahip çıkarak hükümete taşıması çok önemlidir. Çünkü hükümette daha güçlü yer aldığımızda halk adına daha fazla söz sahibi olabilir, ülke yararına daha çok şey yapabilir, yanlışları daha kolay engelleyebiliriz” dedi.
Özersay, seçmene Halkın Partisi’ne sahip çıkma çağrısı yaparak, her dönem iyi niyetle çalıştıklarını ve bununla da gurur duyduklarını söyledi.
Kudret Özersay, memleketin devleti çalmadan, devletin kurumlarını güçlendirerek vatandaşa hizmet vermek ve kriz dönemlerinde krizleri yönetebilme becerisine ihtiyaç duyduğunu, Halkın Partisi’nin de bu iradeye sahip olduğunu dile getirdi.
Özersay, “Bizim hükümetimiz döneminde de ekonomik krizler yaşandı ama biz halkı benzin kuyruklarında ezmedik. Tüp gaz kuyrukları yaratmadık. Buna benzer yönetme zafiyetleri ortaya koymadık. Devletin devlet olduğunu vatandaşa hissettirmeye çalıştık” dedi.
Halkın Partisi’nin halkın hak ve çıkarlarının sigortası olmaya devam edeceğini belirten Özersay, hükümetlerde bu azim, kararlılık ve iyi niyetle görev alacaklarını söyledi.
Kudret Özersay, “Memleket, vatan sevgisi ile bu ülkede, bu halk var olmaya devam edecek, kendi kendini yönetmeye devam edecek. Bunu hem ifade edeceğiz hem de bedel ödemek pahasına bunun gereğini yapacağız. Çünkü sahipsiz değil, siz bize sahip çıkarsanız biz bu memlekete sahip çıkacağız” diye konuştu.
“KKTC YÖNETME BECERİKSİZLİĞİ, YÖNETME ÖZÜRÜ İLE KARŞI KARŞIYA”
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Gökmenköy Spor Kulübü’nde bölge halkıyla bir araya geldi.
HP’den verilen bilgiye göre, Özersay, dünya salgın ve ekonomi ile ilgili sorun yaşarken KKTC’nin bunun yanı sıra bir de yönetim sorunu ile boğuştuğunu kaydetti.
“KKTC yönetme beceriksizliği, yönetme özrü ile karşı karşıya” diyen Özersay, şunları ifade etti:
“Halkın Partisi 6 yaşında genç bir siyasi partidir. İlk seçimde meclise 9 milletvekili ile girdi sizlerin desteği ile mecliste ve hükümette görevini yerine getirirken hayat hiç kolay değildi. Başımıza gelmeyen kalmadı, talihsizlik peşimizi bırakmadı. 2018 döviz krizini, sel felaketini, pandemiyi, hastane yangınını, cephanelik patlamasını yaşadık.
Biz hükümetteyken memlekete füze bile düştü. Bunun da ötesinde biz hükümete gelir gelmez Türkiye’de yönetim değişikliği oldu, Türkiye başkanlık sistemine geçti.
Biz Türkiye’deki yeni yönetimin Kıbrıs ile ilişkisinin rayına oturmasını beklerken hükümetteydik. Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Bakanlık 1 gecede ortadan kalktı.
Buna rağmen hükümette olduğumuz dönemde bazı şeylerden hiç taviz vermedik. ‘Bu memleketi biz yöneteceğiz’ derken ayağımızı yere vurduğumuz konular oldu ama bunu hiçbir zaman kavga konusu yapmadan açıkça Türkiye Cumhuriyeti ile oturup konuşarak, ilişkileri makul, kabul edilebilir bir zemine oturtmaya çalıştık.
Bunu sadece 4’lü koalisyonda değil, UBP ile olan koalisyonunda da yapmaya çalıştık. Her zaman için dengeyi sağlayan, yanlışı önlemeye çalışan doğru karar gecikmeksizin doğru zamanda alınsın diye ağırlığını koyan, bir sigorta görevi görmeye çalıştık. Halkın hak ve menfaatlerini koruyan bir sigorta görevi gördük.”
“VİCDANIMIZ RAHAT”
Genel Başkan Kudret Özersay, Halkın Partisi’nin görevde olduğu dönemlerde icraatlarını da anlattı.
“Salgın krizinde eğer zamanında kararlar alınsın diye ağırlığımızı koymamış olsaydık bugün bu memlekette 1500-2000 kişi hayatını kaybedebilirdi” diyen Özersay, sözlerine şöyle devam etti:
“Salgının ilk aylarında dünyanın en gelişmiş, en teknolojik, en zengin ülkelerinde 10 binlerce insan ölürken İngiltere’de Kıbrıslı Türkler, eşimiz, dostumuz, akrabalarımız da ölürken KKTC’de ölümlerin birkaç kişi ile sınırlı kalması Halkın Partisi’nin bu hükümetin içerisinde daha önce ağırlığını koyması, kararları alması sonucu olmuştur.
Bunu eksilerin yanında artı hanesine koyabilmeniz gerekir. Halkın Partisi hükümetteyken dünyanın en zengin ülkeleri yurt dışında kalan vatandaşlarının sesini duymazken biz dünyada uçuşlar durmuşken İngiltere’den, İsviçre’den, Fransa’dan, Avustralya’dan sıkışıp kalmış olan Kıbrıslı Türkleri, genlerimizi, evlatlarımızı, organize edip uçaklara taşıyıp sağ salim memlekete getirdik. Biz insanımızı sağ salim ailelerine teslim edebilmiş bir hükümetin koalisyon ortağı olduk.
Bunun için bakanlarım ve vekillerimle sabahlara kadar çalıştık. Helal olsun. Biz böyle görevleri yerine getirebilmek için vatandaştan destek aldık. Bu açıdan vicdanımız rahattır.
2018’de döviz krizi ortaya çıktığı zaman kiralarla ilgili döviz kurunun sabitlenmesi, devletin kiralamalarıyla ilgili döviz kurunun sabitlenmesi, elektrik kurumunun verdiği hizmetlerde döviz yerine Türk Lirası ile hesap yapılması ve dövizin gümrüklerde sabitlenmesi konusunu bütün zorluklara rağmen aldığımız kararlarla uygulayabildiğimiz bir hükümet olduk.
Kıbrıs Türk siyaset tarihinde bir ilk oldu. Halkın Partisi’nin ısrarı ve ortaya koyduğu çabayla müşavirlik bu ülkede kalktı. Bir takım kamu görevlilerinin evde oturup en üst maaşı çekmelerini engelleyen siyasi parti olduk.”