BRT’de yayınlanan Manşet+ programı ile telefon bağlantısı gerçekleştşren Belediyeler Birliği Başkanı ve Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, belediyelerin ciddi gelir kayıpları yaşadığını anlattı. Belediylerin yaşadığı zorlukları Başbakan Ersan Saner ile paylaştıklarını aktaran Özçınar, sorunlar hakkında şunları söyledi:
“2021’in ülke bütçesinde büyük bir daralma var. Belediyelerimizin kendi yerel toplamış olduğu gelirler azaldığı; 100 miyon gibi bir kayıp var. Böyle bir yapı içerisinde hizmetlerin daha kaliteli ve sürdürülebilir olabilmesi adına mutlaka belli kaynakların oluşturulması veya tasarruf tedbirleriyle paralel bunları aşmamız gerekiyor. Vatandaşımızın da gelir yapısına baktığımızda orada da büyük bir sıkıntı var. Böyle bir çıkmaz içerisinde yönetim noktasında olan belediyelerin yerel yönetici olarak sıkıntılarının hissedilir boyutta olduğu bir gerçek.”
“Bu gerçekten kurtulabilmenin arayışları içerisindeyiz. Geçtiğimiz günlerde Sayın Başbakan’la Mağusa Belediyesiyle ortak bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda da bu sorunlar dile getirildi. Ve çözüm odaklı bazı öneriler ortaya kondu. Tabi bunun yanında belediyelerimizin uzun zamandan beri ‘kronik’ çözüm bekleyen sorunları vardır. Belediyelerin gelir artırıcı yasaların bir an evvel oluşturulması gerekir. Ama ülkemizdeki ekonomik koşulların daraldığı bir dönemde böyle gelir artışlarının bizi nereye taşıyacağı belli değildir.”
“Gidilecek tek bir yol hükümetin yerel bütçede dış kaynaklı aldığı kredilerin veya hibelerin belediyelerin bütçelerine entegre olması gerçeğiyle hareket etmemiz gerekir. Bu da kovid dolayısıyle yaşadığımız bu daralmadan kovid destekli bir desteğe ihtiyacımız var. Vergi dilimleri içerisinde olabilir, KDV olabilir. Ama aynı şekilde yerel gelirlerin de düşeceğini dikkate aldığımız zaman bu konuda büyük bir sıkıntı ile karşı karşıyayız. Tabi merkezi hükümet ve bizim yerel yöneticiler olarak bu sorunlara çare üretmek zorundayız. Bunun için çalışmak zorundayız. Ve yeni kaynakların nasıl bulup bu konuda açılımlar gerçekleştirileceğini bekler duruma geldik. Tabi bizim biliyorsunuz devletten gelen yerel gelirlerimizin büyük çoğunluğu sosyal sigorta, ihtiyat sandığı, elektrik ve personel maaşlarına endekslidir. Doğal olarak bunlarda oluşan %15’lik hayat pahalılığı bizi zora sokuyor. Ki esas değerlendirilmesi gereken konu buradadır. Böyle bir yapı içerisinde belediyelerimizin özverili çalışmaları, yerel hizmetlerin aksamadan devam edebilmesini sağlamak zorundayız. Bütçelerimizde bir azalma yapmak zorundayız. Kendi tasarruf tedbirlerimizde bunu aşabilmeliyiz. Kovid dolayısıyle, sosyal, kültürel amaçlı projelerin de kullanımımıza yönelmemiz gerekir ki dengeyi sağlayalım. Yalnız ölçek sorunumuz olduğu için, gelir artışları yaratamayacağımız için bu konuda bilhassa kırsal belediyelerimiz mali açıdan bir sıkıntı ile boğuşur durumdadırlar. Çözüm arayışları içerisindedirler. Bunu çözemezsek önümüzdeki günlerde daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalırız ki personel ödemelerinde oluşabilecek bir aksaklık; ülkemizdeki bu hizmetlerin durması, aksaması gibi olaylarla karşılaşacağız. Biliyorsunuz şu anda merkez bazı görevlerini bize veriyor. Pandemi süresince belediyelerimiz sürekli görevde oldukları için de maaşlarda oluşabilecek bir kesinti veya aksaklık bu alandaki görevlerimizin büyük oranda azalmasına neden olacağını söylemek istiyorum.”
“Gecikme zamlarında muhafiyet sağlayarak insanlara yardım ederek bu durumu aşmamız gerekir. Veznelerimizde genel akışın akması gerekir. Bunun yanında hane halkına yaptığımız yardımlar var. Yardımlar desteklenerek kendi bütçemiz içerisine sirkülasyonu sağlamamız gerekir ki bunu aşabilelim. Bu noktada tabi vatandaşın pozisyonu, alım gücü çok önemli. İçinde bulunduğu gelir yapılarıyla ilgili düzelme sağlamadan bu gibi sorunlar da kısa ve etkileşimi oldukça zayıf bir şekilde davamını sağlamayı söylemek istiyorum.”
“Reformu nasıl gerçekleştireceğiz noktasında siyasi erk buna karar vermesi gerekir. Dünyada, Türkiye’de, Güney komşumuzda bu nasıl oluyor diye bakmamız gerekiyor. Şu anda güney komşumuz reform çalışmaları içerisinde bulunuyor. Seçim süresini 2 yıl erteledi. Bu sürede reformu hayata geçirmeyi hedefliyor. Görev sürelerinde uzatma sürdürülebilir bir belediyecelik; hem kadro yapıları hem de belediye çalışanları veya personel giderleri ile ilgili disiplini sağlayabilecek görev tanımı yetki ve sorumluluklarımızı aşabilirsek ben inanıyorum ki bu ülkede kaynaklarımızı daha iyi kullanarak daha iyi bir hizmet yaratabilme şansı bulabiliriz. Siyasi partilerin hemfikir olması gereken bir konudur. Kamuoyunun, basının ve bizlerin bu konuyu vurgulamamız gerekir ki siyasi erkin hemfikir olacağı bir reform sağlanabilsin.”