Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, Ocak ile Haziran dönemini kapsayan altı aylık süreye yeni tip Corona Virüsü (Covid 19) damgasını vurduğunu ifade ederek, “Yeni normal süreçte de tedbirler aynı şekilde devam edeceğinden sosyal yaşantımızı değiştirmek zorundayız. Daha kontrollü ve bilinçli yaşama devam etmek her bireyin sorumlulukları arasındadır. Ancak bu şekilde sağlıklı bir şekilde yaşamımızı sürdürebiliriz” dedi.
Dizdarlı, toplum sağlığını korumak adına alınan bazı tedbirlerin çalışma hayatını da doğrudan etkilediğini ifade ederek, “Kamu görevlileri için, kontrol edilebilir ölçüde olmak kaydı ile geçici olarak uzaktan çalışmaya geçmek mümkün olabilir. Çalışma hayatında alternatif çalışma şekillerinin değerlendirilmesi ve zorunlu hallerde evden çalışabilecek koşulları yaratılması gerekmektedir” görüşünü bildirdi.
Emine Dizdarlı, Yüksek Yönetim Denetçisi Dairesi’nin, bu yılın ilk altı aylık dönemindeki faaliyetlerini içeren raporunu yayımladı.
Dizdarlı, Covid-19 hastalığının sadece ülkeyi değil tüm dünyayı sardığını ifade ederek, virüsün yayılma hızının, insan sağlığını tehdit eden, çok sayıda insanı eş zamanlı enfekte edebilen, çalışma hayatını etkileyen ve şekillendiren bir olay haline geldiğine işaret etti.
Bakanlar Kurulu’nun pandemi sürecini atlatana kadar, “Fasıl 156 Sokağa Çıkma Yasağı Yasası’nın 2’nci maddesinin” kendisine verdiği yetkiyi kullanarak, Covid-19’un yayılmasını önlemek amacıyla 23 Mart tarihi itibarıyle önce 14 gün süreyle öngörülen, bilahare istisnai durumlara bağlı olarak 15 Mayıs tarihine kadar uzatılarak sokağa çıkma yasağı ilan ettiğini anımsatan Dizdarlı, şöyle devam etti:
“Okulların tatil edilmesi, zorunlu seyahat yasakları, karantina, evden çalışma uygulamaları gibi önlemler ile Corona Virüs’ün etkisini en aza indirilmeye çalışılmıştır.
Corona Virüs’ün (Covid 19) yayılmasını kontrol altına almak ve pandemi ile mücadele etmek adına, toplu kullanım alanları olan işyerlerinde de önleyici tedbirlerin alınması gündeme gelmiştir. Göreve başlamamızı müteakip, personelimizin sağlık ve güveliğini sağlamak adına tedbirlerimizi değişen şartlara uygun hale getirdik ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çaba harcadık.”
Dizdarlı, raporunda, dairede alınan önlemler hakkında detaylara yer verdi.
KİŞİSEL BAŞVURULAR
Ombudsman Dizdarlı, bu yılın ilk altı aylık döneminde daireye yapılan başvurular ile ilgili de bilgi verdi.
Yüksek Yönetim Denetçisi’nin harekete geçmesine ilişkin kurallar ve çalışma yönteminin “38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası’nın 15’inci maddesinde” yer aldığını ifade eden Dizdarlı, söz konusu yasa maddesi tahtında Yüksek Yönetim Denetçisi’nin bir konuda haksızlığa uğradığını iddia eden herhangi bir kişinin dairece öngörülen formu doldurmak ve imzalamak suretiyle şahsen yapacağı başvuru üzerine harekete geçebileceği gibi basında çıkan haberler, elde ettiği duyumlar ve yaptığı gözlemler sonucu resen de harekete geçebileceğini kaydetti.
YILLAR İTİBARİYLE KİŞİSEL BAŞVURU SAYISI
Dizdarlı, daireye yıllara göre yapılan başvuru sayısı hakkında da bilgi verirken, daireye 2012 yılında 17, 2013 yılında 4, 2014 yılında 2, 2015 yılında 33, 2016 yılında 114, 2017 yılında 127, 2018 yılında 80, 2019 yılında 93, Ocak-Haziran 2020 arasında ise 38 başvuru yapıldığını kaydetti.
Gerçek, tüzel ve yabancı kişilerin kendilerini ilgilendiren idare ile ilgili konularda başvuru yapabildiğini, 38/1996 sayılı yasada daireye başvurmak için vatandaş olma şartının bulunmadığını ifade eden Dizdarlı, şöyle devam etti:
“Yüksek Yönetim Denetçisi, idare ve halk arasında karşılıklı güvenin sağlanmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Bu nedenle Dairemiz İdare ile ilgili şikayetlerin bağımsız bir şekilde soruşturulmasını, hukuka aykırı bir işlem veya uygulama olması halinde İdarenin söz konusu işlemin düzeltmesini, ortadan kaldırılmasını veya geri alınmasını sağlayarak başvuru sahiplerine bir çözüm yolu bulmaktadır.
Dairemize yapılan 38 başvurunun 2 adedi Yasamızın 13’üncü maddesi ve İyi İdare Yasası’nın 15’inci maddesinin 2’nci fıkrası gereğince yetkili makama iletilerek başvuru sahipleri yazılı olarak durumdan haberdar edilmiştirler.
EN FAZLA BAŞVURU LEFKOŞA’DAN… GÜZELYURT VE LEFKE’DEN BAŞVURU YOK…
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesi’ne 2020 yılının ilk altı ayında yapılan başvuruların bölgelere göre dağılımı değerlendirildiğinde en fazla başvuru %89 ile Lefkoşa bölgesinden yapılırken, bunu %5 ile Girne bölgesi ve %3 ile Mağusa ve İskele bölgesi izlemiştir. Bu dönem içerisinde Dairemize Güzelyurt ve Lefke bölgesinden yapılan herhangi bir başvuru bulunmamaktadır.
196 KİŞİYLE YÜZ YÜZE GÖRÜŞME
Dairemize yapılan başvuruların yanı sıra, yüz yüze görüşme talebi kapsamında bizzat gelen, telefon yoluyla ulaşan ve bilgi edinme amacı ile yazılı başvuran bir çok kişi bulunmaktadır.
2020 yılının ilk altı ayında Yüksek Yönetim Denetçisi Dairesi’ne başvuran veya randevu talep eden toplam 196 kişiyle yüz yüze görüşme gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında Ombudsman Emine Dizdarlı 250 telefon görüşmesi yapmış ve bu görüşmelerin çoğunluğu idarenin yaptığı eylemler ile ilgili şikayetler ve bilgi edinme gibi konuları kapsadığı cihetle söz konusu kişileri bilgilendirerek ilgili mercilere yönlendirmiştir. Bu konularda Dairemizin bireylere sağladığı hizmet oldukça önemlidir. Dairemizin kamuoyundaki tanınırlığının artması, verdiği kararların tarafsız ve yapıcı olması Dairemizin güvenirliliğini de artırmıştır.
GELEN GİDEN EVRAK 298
Ocak – Haziran 2020 tarihleri arasında Dairemizden giden ve Dairemize gelen evrak sayısı toplamı 298’dir. Bunları takriben %98’i başvurulara ilişkin kurumsal belge ve/veya ek belgeler oluşturmuştur.
2020 yılının ilk altı ayı içerisinde yapılan başvuruların %27’lik kısmının KKTC İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendiren konular olduğu, bunu %24 ile Yerel Yönetimler, %10 ile KKTC Sağlık Bakanlığı ve yine %10 ile KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı takip etmektedir.”
BAŞVURU KONULARI
Dizdarlı, daireye yapılan başvuruların konularının, “Çevre Koruma; Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu; KKTC Merkez Bankası; yurt dışında görev yapan öğretmenlerin ödenekleri; Sosyal Sigortalar Dairesi; Şehir Planlama Dairesi; İhtiyat Sandığı Dairesi; Sanayi Bölgesinde meydana gelen sel baskınları; Yeni tip Corona virüs ile ilgili KKTC Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaları ve ülkeye özel jet ile giriş/çıkışlar; Belediyelerin su sayaçları ile ilgili uygulamaları; belediyelerin evcil hayvanlarla ilgili denetimleri; hali arazilerin usulüne uygun kiralanmaması; Merkezi Cezaevi – KKTC ile TC arasında Hukuki, Ticari ve Ceza Konularında Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Nakli Sözleşmesi’nin uygulanması” olduğunu kaydetti.
İçişleri Bakanlığı eliyle Merkezi Cezaevi’nden gelen başvuru sayısının 14 olduğunu ifade eden Dizdarlı, belediyelerle ilgili yapılan başvuruları da sıraladı ve şöyle devam etti:
“Belediyeler bölgelerindeki birçok hizmeti sağlamakla beraber sınırları içerisindeki yerleşim yerlerini düzenlemek, yapılandırmak ve geliştirmek gibi ciddi sorumlulukları veya yükümlülükleri vardır. Bu açıdan Belediyeler bu görevleri yürütürken kamu yararını gözetmek durumundadırlar. Sağlıklı bir kentleşme politikası oluşturulmadığı takdirde kalıcı çözümlerin üretilemeyeceği aşikardır. Bu bağlamda Belediyeler sorunların çözümü için yetkilerini gerektirdiği şekilde kullanmadıkları, bireysel çıkarları toplum çıkarlarının gerisine koymadıkları ve gereken sorumluluğu almadıkları sürece alt yapıda, trafikte, su, kanalizasyon gibi elzem konularda sıkıntılar devam edecektir. Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız şiddetli yağışlar nedeniyle su baskınları olmuştur. Böyle bir durumda ne kadar çaresiz kalabileceğimizi hep birlikte gördük. Önlem alınmadığı takdirde dere yataklarındaki yanlış, plansız yapılaşmaların ve müdahalelerin yarattığı tehlikeler maddi hasara ve bir süre önce can kaybına yol açmıştır. Bu noktadan hareketle Yerel Yönetimler, Kaymakamlıklar, Su İşleri Dairesi ve Şehir Planlama Dairesi işbirliği anlayışı içerisinde bir birleri ile istişare ederek koordineli bir şekilde çalışmaları gerekir.”
RAPORU YAYIMLANAN 5 DOSYA
2020 yılının ilk altı ayında soruşturması tamamlanarak raporu yayımlanan 5 dosya olduğunu ifade eden Dizdarlı, soruşturması başlatılmış ancak idare tarafından hatalı işlem veya eylem başvuru sahibi lehine düzeltilmiş olması nedeni ile şikayeti geri çekilen 14, dava nedeniyle bekletilen veya sonlandırılan 4, Ombudsman Yasası’nın 13’üncü maddesi tahtında ilgili makama iletilen 2, toplam 25 dosya olduğunu kaydetti.
Ombudsman Emine Dizdarlı’nın yayımladığı raporda şu ifadeler yer alıyor:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğü’nün 21’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (D) bendi gereğince Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası tahtında Meclis Başkanlığı’na gönderilen Raporlar bu Komitede incelenerek görüşülür ve Komite konuyla ilgili raporunu Genel Kurul’a sunar. Genel Kurula sunulan rapor hakkında sadece görüşme yapılır. Komite, Ombudsman raporunda yapmış olduğu değerlendirmeye ilişkin tavsiyelerini ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlara bildirebilir.
MECLİS KOMİTESİNDE GÖRÜŞÜLEN RAPOR SAYISI 9
2020 yılının ilk altı ayında Ombudsman Komitesinde sonuçlanan ve görüşülen rapor sayısı 9.
Daha önce de belirttiğimiz üzere, demokratik ve hukuka bağlı bir yönetim anlayışında, idarenin şeffaf, insan hak ve özgürlüklerini dikkate alan veya önemseyen bir kimliğe sahip olması gerekmektedir. Bu nedenle yazdığımız her raporda İdare’nin her türlü işlem ve eyleminin tutum ve davranışının hukuka, hakkaniyete ve iyi yönetim ilkelerine uygun olması konusunda önerilerde bulunmaktayız. Bu gayemiz doğrultusunda, Cumhuriyet Meclisi, Ombudsman Komitesi’ne sunulan raporlarımız önem taşımaktadır.
Şöyle ki, başvuru neticesinde hazırlanan raporlar şikayetlerin yoğunlaştığı, toplumda rahatsızlık oluşturan konuların neler olduğu hususunu Komite’nin dikkatine getirerek konunun Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda konuşulmasını veya tartışılmasını sağlamaktayız. Tavsiye kararlarımızın gecikmeksizin yerine getirilmesi Dairemizin işlerliğini artırmaktadır. Bu bağlamda, İdare’nin Dairemizin tavsiye niteliğindeki kararlarına uyması ve İdare’nin hatalı veya hukuka aykırı işlemlerinin düzeltilmesi beklenmektedir. Kamu yönetiminin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun hareket etmesinin sağlanması için denetlenmesi gerekmektedir. Bu noktada, kamu hizmetleriyle ilgili vatandaşın idareden kaynaklanan şikayetlerini asgariye indiren, idarenin haksız uygulamaları karşısında kişisel haklarını uygun bir biçimde koruyabilen bir yönetim anlayışının yerleşmesi önem arz etmektedir.
Başvuru üzerine soruşturmalar, hataların önlenmesi, zayıflıkların belirlenmesi, iyi uygulama örneklerinin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi amacıyla yapılmaktadır.
Denetim İdare’nin etkinliğinin ve verimliliğinin gözden geçirilmesini sağlamaktadır.
ULUSLARARASI AĞLARA KATILIM
Daha önce de belirttiğimiz üzere Uluslararası Ombudsman Enstitüsü’nün (International Ombudsman Institute) dünya çapında 100 ülkeden 190 üyesi bulunmaktadır.
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesi, Uluslararası Ombudsman Enstitüsü’nün (International Ombudsman Institute) ve keza Avrupa Ombudsman Enstitüsü’nün (European Ombudsman Institute) bir üyesidir. Dairemiz üyesi bulunduğu Avrupa Ombudsman Enstitüsü’nün karar alma mekanizmalarında veya seçimlerinde oy kullanma hakkına sahipken kısa bir süre öncesine kadar bu durum Uluslararası Ombudsman Enstitüsü için geçerli değildi. İlk kez 2019 yılının Kasım ayında bu uygulama değişerek Dairemiz de Uluslararası Ombudsman Enstitüsü faaliyetlerinde ve/veya Yönetim Kurulu üyelerinin seçiminde oy kullanma hakkına sahip olmuştur.
Bu süre zarfında Dairemiz İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkeler Ombudsmanlar Birliği’ne de üye olmuştur.
Dairemizin faaliyetleri başta Türkiye ve Avrupa olmak üzere birçok Ombudsmanlık kurumu veya kuruluşu tarafından yakından takip edilmekte ve ülkemizde bulunan diplomatik misyon temsilcileri tarafından takdirle karşılanmaktadır.
MEDYA İLE İLİŞKİLER
38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası’nın 16’ncı maddesinin 1’inci fıkrası tahtında her altı ayda bir Cumhuriyet Meclisi’ne, Cumhurbaşkanlığı’na ve Başbakan’a sunulan Raporumuzun basına da verilmesi öngörülmektedir ve/veya söz konusu Rapor basına açıktır. Bu sayede Basın, Raporlarımızın ve faaliyetlerimizin kamuoyuna duyurulmasında önemli bir konuma sahip olmuştur.
Basın işlerimizi kolaylaştıran, toplum bireyleri ile Dairemiz arasında köprü vazifesi gören ve diyaloğumuzu sağlayan bir araç olmuştur.
Medya sayesinde bireyler görerek, okuyarak ve duyarak yaptığımız soruşturmalar hakkında daha detaylı bilgi edinme fırsatını yakalamıştır. Bu bağlamda televizyon ve radyo programlarına katılarak ve muhtelif gazetelere özel röportaj vererek toplumumuzu bilgilendirmeye çalışmaktayız. Raporlarımız ve güncel konular hakkında haberlerimizi web sitemizden veya facebook sayfamızdan görmek mümkündür.
Muhtelif gazetelere verilen özel röportaj 2, Kıbrıs TV kanallarında canlı yayına katılım 3. 2020 yılının ilk altı ayında konuşmacı olarak katıldığı konferans sayısı 6.
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesi faaliyetlerini İsmet Paşa Mahallesi, Celaliye Sokak, No 2-4, İnönü Meydanı, Lefkoşa adresinde yürütmektedir.
Dairemizin erişilebilirliğinin artırılması amacı ile kullanılan www.ombudsman.gov.ct.tr adresine her daima ulaşmak mümkündür. Web sitemize ilaveten Facebook sayfamız ve info.ombudsman@gov.ct.tr mail adresimizde mevcuttur.
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesi’nin Avrupa ve/veya Dünya’da olduğu gibi daha çağdaş bir yapıya kavuşturulması Devletimizin itibarı açısından önemlidir. Temel hak ve özgürlüklerin, en genelde insan haklarına yönelik herhangi bir ihlalin soruşturulmasına olanak sağlamak “olmazsa olmazımız” olmalıdır. Bağımsız, tarafsız ve Anayasal bir kuruluşun yapacağı çalışmaların, demokrasimizin bir yaşam biçimine dönüştürülmesine ve geliştirilmesine katkı koyacağı aşikardır.
Yeni tip Corona Virüs (Covid 19) hastalığı veya pandemisi, Kıbrıs’ta olduğu gibi, dünya genelinde de toplumsal hayatı etkilemeyi sürdürüyor. Toplum sağlığını korumak adına alınan bazı tedbirler çalışma hayatını doğrudan etkilemiştir. Kamu görevlileri için, kontrol edilebilir ölçüde olmak kaydı ile geçici olarak uzaktan çalışmaya geçmek mümkün olabilir. Çalışma hayatında alternatif çalışma şekillerinin değerlendirilmesi ve zorunlu hallerde evden çalışabilecek koşulları yaratılması gerekmektedir. Yeni normal süreçte de tedbirler ayni şekilde devam edeceğinden sosyal yaşantımızı değiştirmek zorundayız. Daha kontrollü ve bilinçli yaşama devam etmek her bireyin sorumlulukları arasındadır. Ancak bu şekilde sağlıklı bir şekilde yaşamımızı sürdürebiliriz.
Salgınla mücadele sürecinde Dairece hedefimiz kamu vicdanının her daim sesi olmak güvenilir bilgi akışını sağlamak ve kamu vicdanında kalıcı olarak yer almaktır.”