TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında, 4 milyar 250 milyon lira ödenek tahsis edildiğini ve yaşanan enerji sorununu çözmek için 40 milyon dolar değerinde 2 mobil treyler elektrik santralini KKTC’ye gönderme kararı aldıklarını belirtti.
Kıbrıs konusuna da değinen Oktay, “Türk tarafı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin çağrısı doğrultusunda gerçekleşen son gayriresmi görüşmede, ayakları yere basan, Ada’daki iki tarafın egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne dayanan bir vizyon ortaya koymuştur” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel, ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ortak basın açıklaması yaptı.
Oktay, görüşmede, KKTC’de yürütülen projeler ile siyasi ve ekonomik alanlardaki gelişmelerin ele alındığını belirterek, bölgede ve dünyada yaşanan dönüşümler ile küresel ekonomide devam eden artçı sarsıntılar ve oluşan fırsatların birlikte değerlendirildiğini aktardı.
Kuzey Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türkü odaklı bir perspektifle yapılması gereken reformların ve yapısal revizelerin masaya yatırıldığını ifade eden Oktay, KKTC’nin istikrar içinde kalkınarak, tüm kurum ve kuruluşlarıyla güçlendirilmesine öncelik verdiklerini söyledi.
Herkesin, değer üreten ve kendi kendine yeten bir KKTC ekonomisi istediğinin altını çizen Oktay, şöyle devam etti:
“Hepimiz, yarının kısa vadeli planlarının değil, orta ve uzun vadeli büyük hedeflerin konuşulduğu, sürdürülebilir yapıda bir Kuzey Kıbrıs istiyoruz. Tıkanan, kilitlenen, çözüm üretmekten uzak karar alma mekanizmaları yerine, esnek ve dinamik bir KKTC vizyonunda hemfikiriz. Hepsinden önemlisi, tüm sorunların üstesinden gelebilecek kudrette, kendi kaderini kendisi tayin etmeye muktedir bir KKTC’nin mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda 2001 yılından bu yana ülkemizden KKTC’ye yapılan ekonomik ve mali yardımlar, ortak bir çalışmanın ürünü olan ikili anlaşmalarla düzenlenmektedir.”
– “4 milyar 250 milyon lira ödenek tahsis ettik”
Oktay, 2022 yılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nın yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, protokol kapsamında, 4 milyar 250 milyon lira ödenek tahsis edildiğini belirtti.
Yaşanan enerji sorununu çözmek için 40 milyon dolar değerinde 2 mobil treyler elektrik santralini KKTC’ye gönderme kararı aldıklarını kaydeden Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önceki dönemden KKTC turizm sektörü teşvik ödemesinin sürecini de başlatıyoruz. KKTC’de okulların teknik teçhizat, donanım ve tefrişi, Mesarya tarımsal sulama projesi, Lefkoşa 500 Yataklı Devlet Hastanesi ve yapımı devam eden Yeni Girne Hastanesi, Belediyeler ve Köylerin Altyapılarına Katkı Projeleri, Turizm-Sanayi ve Tarım Sektörü Hibe Programları, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Binaları Projesi, Dijital KKTC ve veri merkezi gibi projeler, anlaşma çerçevesinde devam etmektedir. İş birliği protokolünün yegane amacı, KKTC’nin her alanda yapısal olarak güçlendirilmesi ve kendi kendine yetebilmesi için gerekli koşulların oluşturulmasıdır.”
– “Anlaşma üzerinden KKTC’de suni bir gündem oluşturuluyor”
Fuat Oktay, anlaşmanın içerisinden bazı unsurların cımbızlandığı ve art niyetle sorgulandığına vurgu yaparak,”Ne yazık ki bu anlaşma üzerinden KKTC’de suni bir gündem oluşturulduğu görülüyor.” dedi.
Tüm bu karalama kampanyalarıyla, anlaşma içeriğinde öngörülen yapısal reformlara ciddi anlamda ihtiyaç olduğu gerçeğinin görmezden gelindiğini belirten Oktay, bu durumun ancak, KKTC’yi hantal bırakmak ve devlet işleyişini felç etmek isteyenlerin beyhude bir çabası olabileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şöyle devam etti:
“Asıl sorgulanması gereken, iyi yönde değişime karşı çıkan, böyle gelmiş böyle giderci anlayıştır. Sorgulanması gereken, kişisel beklentileri sebebiyle yapısal reformların önünde duranlardır. Bireysel saiklerle KKTC’yi çağın gerisinde bırakma çabası, şehitlerimizin kanlarına ihanet ve gaflettir. İnanmışlık, azim ve kararlılıkla yürümek bizim ortak özelliğimizdir. Biz, Kıbrıs Türkü’nün gerektiğinde canını ortaya koyan, mücahit ruhunu iyi biliyoruz. Ada’daki varlığını, Kıbrıs Rum tarafının mezalimi karşısında bu özelliği sayesinde koruyabilmiştir. Aynı mücadeleci ruhun KKTC’nin kalkındırılması, güçlendirilmesi, çağı yakalamış, sapasağlam bir devlet haline getirilmesi için sergilenmesi gerekir. Bugün de yine iş birliği, fikir birliği içinde, gönül birliği içindeyiz. Bu birliktelik isimlerin, kişilerin, makamların değil milletimizin bir ve beraber oluşundandır. Bu sebeple de ezelidir, ebedi kalacaktır.”
– “Türk tarafı, egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne dayanan bir vizyon ortaya koymuştur”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Türk tarafı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin çağrısı doğrultusunda gerçekleşen son gayrı resmi görüşmesinde, ayakları yere basan, Ada’daki iki tarafın egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne dayanan bir vizyon ortaya koymuştur.” dedi. Oktay, bu vizyona Türkiye olarak tam destek vermeyi sürdüreceklerini belirtti.
Maraş’ın ekonomi, turizm ve sosyal hayat anlamında canlandırılması yönünde yürütülen çalışmalarla ilgili de yaklaşımın milim değişmediğini söyleyen Fuat Oktay, şunları kaydetti:
“Tüm çözüm önerilerini reddederek, Maraş’ın Ada’yla bütünleşmesini yıllardır engelleyenlerin, KKTC’nin burada yaptığı ve yapacağı çalışmalarla ilgili tek bir söz söyleme hakkı yoktur. KKTC makamlarının da defaatle vurguladığı üzere Maraş’ta atılacak tüm adımlarda, mülk sahiplerinin hakları gözetilecektir. Bunlara ek olarak, Kıbrıs Rum Yönetiminin Doğu Akdeniz’de tek taraflı olarak sürdürdüğü hidrokarbon faaliyetlerine KKTC’den gösterilen haklı tepkileri kuvvetle destekliyoruz. Doğu Akdeniz’de hem ülkemizin hem de Kıbrıs Türk halkının eşit hakları ve meşru çıkarları vardır. Kıbrıs Rum Yönetimi provokatif faaliyetlerinin cevapsız kalmayacağını bilmelidir. Tüm bu alanlardaki çalışmalarımızı KKTC ile samimiyet ve kardeşlik temelinde, dayanışma ve eş güdüm içinde sürdüreceğiz. Çözüm odaklı, Kıbrıs Türkünü ve Türkiye-KKTC gönüldaşlığını gözeten bir anlayışla KKTC’nin yanında olmaya devam edeceğiz.”