Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, süt sektörünün kuraklık ve dış etkenlere rağmen büyüyen bir sektör olduğunu, uyguladıkları teşvik ve desteklerle sektördeki kırılganlığı en az düzeyde tutuklarını belirtti.
Oğuz TAK’a yaptığı açıklamada, göreve geldikten sonra çiğ süt fiyatlarında Mayıs, Ağustos, Ekim 2022 ve en son da Ocak 2023’de düzenleme yaptıklarını, imalatçının sık sık düzenlemelerden şikayetçi olmasında haklı olduğunu ancak, bölgede yaşanan savaştan dolayı son dönemde altı aydan daha kısa sürede 3 iyileştirme yapmak zorunda kaldıklarını, bir sonraki düzenlemeyi altı ay sonra yapmayı düşündüklerini ifade etti.
Dursun Oğuz, imalatçının ürününü pazarlamasından sonra süt fiyatında yapılacak bir düzenlemenin imalatçıyı zarara sokabileceğini bu nedenle fiyat düzenlemelerinin daha önceden belirlenen tarihlerde yapılması gerektiğini vurguladı.
Oğuz, “Sütteki fiyatı iyileştirme en son seçenek olarak görüyoruz” dedi.
Dursun Oğuz, ham süt ve et fiyatlarının artmaması için küçükbaşta “hayvan başı, çiğ süt ve yem için (1.25 TL/kg)” teşvik verdiklerini, büyükbaşta da “süt ve yeme (0.25 TL/kg)” teşvik verdiklerini kaydetti.
Avrupa Birliği ülkelerine hellim ihracatı olasılığını da düşünerek, amaçlarının küçük baş hayvan sütünü arttırma çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Oğuz, yaptıkları çalışmalarla 2019’da 195 bin olan koyun sayısının bugün 270 bini geçtiğini, keçi sayısının da 78 bini bulduğunu ifade etti.
Küçük baş süt miktarında azalma olduğu yöndeki söylemlerin gerçek olmadığını sadece kuruma ulaşan sütte düşüş yaşandığını ifade eden Oğuz, ancak büyükbaşta bir yılda yüzde 3 oranında bir düşüş gözlemlendiğini, bunun nedeninin de pazarda küçülmelere neden olan pandeminin bitmesiyle birlikte kesime gönderilen hayvan sayısındaki artış olduğunu kaydetti. Oğuz, diğer taraftan pandemiye rağmen küçükbaş sayısında hep artış yaşandığını söyledi. Oğuz, Süt endüstrisi Kurumu (SÜTEK’e) verilen koyun sütünde, hayvan sayısındaki artışa paralel bir artış yaşanmadığını ancak bunun da nedeninin bazı üreticilerin sütünü işleyip Kurum’a vermemesi olduğunu söyledi.
SÜTEK’in rakamlarına da değinen Oğuz, 2019’da 139 milyon ton olan toplanan inek sütünün 2021’de 158 milyona çıktığını, 2022’de de 153 milyon tona düştüğünü; 2019’da 2.3 milyon ton olan koyun sütünün 2021’de 4.6 milyona çıktığını 2022’de de 4.1 milyon tona düştüğünü kaydetti. Oğuz, “Kuraklıklar ve dış etkenlere rağmen büyüyen bir sektör. Çiftlik kurmak için halen ilgi var” dedi
Büyükbaşta 30 kilo süt veren hayvanlar var
Hayvancının bilinçli davranarak az süt veren hayvanları elden çıkarmaya başladığını kaydeden Oğuz, Bakanlık olarak büyükbaşta hayvan başı 22 kilo süt üzerinden hesap yaptıklarını ancak bugün 30 kilo süt veren hayvanlar bulunduğunu kaydetti.
Alternatif teşvikler tartışılabilir
Teşviğin litre başı süte de verilmesini yanlış bulan bir kesimin bulunduğuna işaret eden Oğuz, “Bugün için doğru bir uygulama, ancak alternatifler üzerinden tartışılabilir ama şu anda yapılan uygulama küçük ve orta ölçekli (günde bin litre altında süt üretimi olan) işletmeleri koruma adına yapılan bir uygulamadır” dedi.
Hellim fiyatları Güney’e kıyasla Kuzey’e daha ucuz
Güneye göre hellim fiyatının KKTC’de daha düşük olduğunu belirten Oğuz, Güney daha ucuz olsa halkın hellimini Güney’den alacağını ve iç tüketimi düşüreceğini ancak bugün itibarıyla iç tüketimde bir azalma gözlemlemediklerini kaydetti.
İnek sütü de KKTC’de daha düşük
Oğuz, ham inek sütün imalatçıya Güney Kıbrıs’ta 64 cent(euro) (13.12 TL) Kuzey’de 11.5 TL verildiğini, koyun ve keçide de fiyatların Güney Kıbrıs’ta daha yüksek olduğunu ifade etti.
Et fiyatları belirlenmesinde bir sistem
Et fiyatları konusunda da Oğuz, Güney Kıbrıs’ta et fiyatlarının yaşa göre değiştiğini, yedi aylığa kadar kuzu etinin Güney’de daha yüksek olduğunu, büyük baş etinin de Güney’de daha ucuz olduğu belirtti.
Kuzeyde hayvancının fiyat belirleme konusunda uyması gereken herhangi bir kıstas bulunmadığını belirten Oğuz, zaman zaman bazı kesimlerin fiyatları yukarıya çekme girişimlerinde bulunduğunu burada da Hayvancılar Birliği’nin sorumluluğunun olması gerektiğini, maliyetleri göz önünde bulundurarak tavsiye fiyatlar belirlemesi gerektiğini söyledi.
Et fiyatlarının belirlenmesinde farklı sistemlerin bulunduğunu, Türkiye’de de bir sistem bulunduğunu kaydeden Oğuz, “Et fiyatlarının belirlenmesiyle ilgili bizim de bir şeyler yapmamız gerekiyor. Et fiyatlarını hayvancının istediği gibi belirleme hakkı bir yere kadar olmalıdır. Tıpkı süt fiyatlarının belirlendiği gibi bir sistem oluşturulması lazım ki kasap da otelci de lokantacı da önünü görebilsin” dedi.
Hayvancılar Birliği’nin sütün kendileri tarafından pazarlanması yönünde talepleri bulunduğunu da kaydeden Oğuz, bugün SÜTEK sayesinde çalışan bir düzenin bulunduğunu, imalatçılardan da bir talep gelmesi halinde konunun masaya yatırılabileceğini ancak pandemi döneminde SÜTEK sayesinde tüm sütün pazarlandığını, SÜTEK’in ayrıca düşük fiyata karşı da koruma sağladığını hatırlattı.