AKEL-Sol-Yeni Güçler ve Avrupa Sol’unun (GUE/NGL) Kıbrıslı Türk asıllı Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili Niyazi Kızılyürek, bugün Politis gazetesinde yer alan demecinde, Kuzey Kıbrıs’ta ofis açması aynı zamanda Türkçe’nin AB’nin resmi dili olması konularına ilişkin görüşlerini dile getirdi.
Kuzey Kıbrıs’taki ofis aracılığıyla, Avrupa Birliği’ni Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Türkleri de Avrupa Birliği’nin daha yakınına getirmeye çalışacağını dile getiren Kızılyürek, bu konuda karşı karşıya kaldığı saldırılardan oldukça rahatsız olduğunu da ifade etti.
Kızılyürek “herkese, milliyetçi sanrılara (hezeyan) boyun eğmeyeceğini ve bildiği yolda yürüyeceğini iletmek istediğini” de belirtti.
Türkçe’nin ise “Kıbrıs” devletinin dili olduğunu, bu devletin iki toplumlu olduğunu, Kıbrıslı Türklerin de AB’nin ve “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” Türkçe konuşan vatandaşları olduğunu belirten Kızılyürek, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” 2004 yılında AB’ye katıldığını anımsattı.
O günden bu yana 15 yıl geçtiğini dile getiren ve Kıbrıslı Türklerin AB kurumlarında nasıl çalışacakları sorusunu soran Kızılyürek, yabancı dil bilmemeleri durumunda çalışamayacaklarını, çünkü dillerinin tanınmış olmadığını söyledi.
Türkiye’nin tek yanlı olarak ilan edilen Rum MEB’indeki faaliyetleri ve 7’nci parseldeki Türk sondajı konusunda ise Kızılyürek, Ankara’nın güç politikası uyguladığını ileri sürdü.