Mayıs TV’de, katıldığı programda Belediyelerle ilgili özel yasa tasarısı hakkında konuşan Nazlı, bütün sene toplanamayan, acil geçirilmesi gereken yasaların var olmasına rağmen hiçbir çalışma yapılmayan mecliste, bir anda harıl harıl yasa geçirilmeye çalışıldığını görüyoruz dedi.
Bunun nedenin yasanın geçirilmesi için dışardan bir baskının söz konusu olduğunu düşündüklerini belirten Nazlı, bu yüzden kamuoyunda konuşma, tartışma fırsatı yaratmadan apar topar belediyeler yasasını geçirme niyetindeler ifadelerine yer verdi. Bu sürecin bu şekilde ilerlemesi kabul edilebilir değildir diyen Nazlı, işbirlikçi hükümet bu yasayı geçirse bile bunun bir son olmadığını hatırlattı.
Nazlı, mücadeleye her türlü devam edilmesi gerektiğini söyledi ve önümüzdeki yerel
seçimleri, işbirlikçi hükümetten hesap sormak için bir araç olarak kullanılması çağrısını yaptı.
Belediyeler yasası gibi, kamu ve özel radyo, televizyon kuruluş yayınlarında değişiklik yasa tasarısının meclisin gündeminde olduğunu vurgulayan Nazlı, internet gazeteleri ve yayınlarına ciddi bir sınırlama getirilecek açıklamasında bulundu. Nazlı, yayın kuruluşlarına maddi külfet, partilerin, derneklerin ve sendikaların yayıncılık faaliyetlerine sınırlama getirecek bir yasayla karşı karşıyayız dedi. Yasayla internet yayınlarını, Facebook ve Youtube gibi sosyal medya platformlarını yasal çerçeveye oturtmak ve denetim altına almak gibi gerekçeleri var diyen Nazlı, insanların iradelerini ve düşüncelerini paylaştığı yayınları bir yaptırıma tabii tutmayı amaçlıyor şeklinde konuştu.
Mevcut hükümet ve cumhurbaşkanı kamuoyunun tepkilerinden rahatsız olacaklar ki, Türkiye’de olduğu gibi burada da baskı yoluyla kısıtlama yapmaya çalışıyorlar diyen Nazlı, yasanın ciddi anlamda fikir, ifade ve basın özgürlüğünü sınırlayacak, hatta ihlal
edecek nitelikte olduğunu belirtti. Nazlı, bu yasa, komiteden geçerse, genel kurulda, genel kuruldan geçerse anayasa mahkemesinde, her türlü sokakta ve hukuk yoluyla mücadelesi verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yayın harçlarının yükseltilmesi ve bir sermaye koyarak yayın yapabilme kuralı getirmek yalnızca sermaye sahibi zengin kesimlerin finanse edeceği yayınların yapılması anlamına geliyor diyen Nazlı, bunun sınıfsal bir soruna dönüşeceğini söyledi. Nazlı, alternatif yayıncılığın son bulmaması, basın özgürlüğü ve basın emekçilerinin hakları için var gücümüzle bu yasaya karşı koymamız gerekmektedir açıklamasında bulundu.
Halkın En Temel İhtiyaçlarını Karşılayamayacak Kadar Bütçe Sorunumuz Varsa, Ciddi Gider Kalemi Oluşturacak Danışmanlar Ordusu Yaratmak Bütçede Nasıl Yer Buluyor?
Bağımsızlık Yolu olarak her zaman kamucu politikaların önemini dillendirdiklerini anlatan Nazlı, halkın, eğitimden, sağlığa, sosyal hizmetlerden, enerjiye her alanda bu hizmetlere ücretsiz erişim hakkını savunduklarını söyledi. Bu talepleri savunduklarında ise önlerine konulan söylemin bütçe sıkıntısı olduğunu belirten Nazlı, halkın en temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar bütçe sorunumuz varsa, ciddi gider kalemi oluşturacak danışmanlar ordusu yaratmak bütçede nasıl yer buluyor bunu merak ediyoruz dedi.
Nazlı, hastanelerde alt yapı sorunu yaşanırken, ilaç bulunmazken, okullar dökülürken müşavir ve danışmanlar ordusu yaratılıyor dedi. Bunu sorguladığınızda da bütçenin %80’i memur maaşına gidiyor diye bir cevap alıyoruz diyen Nazlı, bunun da doğru olmadığını biliyoruz açıklamasında bulundu. Nazlı, Sağlık ve Eğitim Bakanlıklarına öngörülen bütçenin çok ciddi bir miktarı o alanda faaliyet gösteren özel sermayeye aktarılıyor vurgusunu da yaptı
Nazlı, bu ülkede doğan, doğmasa bile bu ülkede hayatını kuran insanların çalışarak konut sahibi olabilmesi zorken, yabancılara 4’e kadar konut edinme fırsatı verilmesi, hükümet edenlerin bu memleket insanını ve gençlerini değil, inşaat sermayesini gözetmesinin sonucudur şeklinde konuştu. Döviz karşısında herhangi bir önlem almayıp, plansız bir şekilde bu kadar yeni inşaat yapılmasına izin vermek bu ülkeye yapılan en büyük
ihanetlerden biridir diyen Nazlı, doğaya betonlaşmayla zarar veriyorlar, gençlerimize konut edinme imkanı tanımıyorlar, bunu yaparken de birileri daha da zenginleşiyor, bu ülkenin insanı fakirleşiyor ve güvensizleşiyor dedi.