Bu listedeki besinler mümkün olduğunca tüketmemeniz gereken, size yarardan çok zarar getirecek ve zehirli etkileri ile sağlığınızı mahvedecek türden. İşte asla yememeniz gereken o besinler…
KAHVE KREMASI Kahve kreması olarak kullandığımız ürünlerin içerisinde genelde krema bulunmamaktadır. Onun yerine ise su, şeker ve soya fasulyesi ve/veya kanola yağından oluşurlar. Ek olarak kahve kremalarının içerisinde mono ve digliserit gibi çeşitli katkı maddeleri de bulabilir. Kahveyi de zararlı bir besine dönüştüren hazır kahve kremalarını kesinlikle kullanmanız önerilmemektedir.
Onun yerine süt kullanmak çok daha sağlıklı bir tercih olacaktır. MEYVE SUYU Meyvelerin sağlığımız için faydalı olduğunu ve beslenmemizin bir parçası haline gelmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz. Ancak meyve sularının içerisinde fazladan yüksek fruktozlu mısır şurubu ya da kıvam arttırıcı gibi kimyasallar bulunmaktadır. Onun yerine yüzde 100 meyve suyu içmeyi düşünüyorsanız, meyvelerin posasının(yani sağlıklı ve doyurucu kısmının) çıkarıldığı ve sadece şekerden ibaret bir içecek içtiğinizi duymak sizi şaşırtacaktır. Yüzde 100 üzüm suyundan bir bardak içmek size fazladan 36 gram şeker aldıracaktır.
Bu ise 4 adet donut yemekle eş değerdir. Ve bu şeker doğal olmasına karşın vücudunuz onu yapay tatlandırıcı gibi algılayacaktır. Journal of Clinical Investigation’da yayınlanan bir araştırmaya göre, meyve suyundaki tatlılığın çoğu, aşırı kilolu insanlarda viseral yağ dokusunun gelişimi ile ilişkilendirilen bir şeker türü olan fruktozdan geldiğini göstermektedir. Meyve suyu içmek yerine bir bardak suyun içerisine taze portakal veya greyfurt dilimleri ekleyip içmeyi deneyebilirsiniz. DİYET İÇECEKLER Neredeyse bilinen tüm diyet içecekler başta kilo vermenize yardımcı olmak için geliştirilmiştir.
Ancak son zamanlarda yapılan araştırmalar tam tersi bir etkiye sahip olduklarını göstermektedir. Bu içecekler, glikoz seviyelerini yükselterek karaciğere aşırı yüklenen ve yağlanmaya neden olan aspartam içermektedir. Bu içeceklerin yerine su içmeniz sağlığınız açısından çok daha yararlıdır. Ancak farklı bir şeyler içmek istiyorsanız lezzetli detoks çaylarını ya da bir fincan kahve içmeyi de tercih etmenizde sakınca yoktur. KIZARMIŞ GIDALAR Kızarmış tavuk, kızarmış kalamar ya da kızarmış tavuk oldukça lezzetli bir tada sahip olabilir ancak yüksek düzeyde İleri Glikasyon Son Ürünleri (AGE) içermektedir.
Bu bileşikler hayvansal kaynaklı ürünlerin yüksek sıcaklıklarda uzun süre pişirilmesiyle oluşur. 2015 yılında Advances in Nutrition dergisinde yayınlanan bir araştırmada bu bileşiklere maruz kalmanın doğal savunma sistemimizi yavaş yavaş yok ettiği, anormal derecede yüksek [oksidatif stres] ve hastalığın öncülleri olan iltihaplanma için zemin hazırladığı açıklanmıştır. Bu yiyecekleri yemeyi kestiğinizde ise vücudunuzdaki iltihaplanma semptomları azaltmaya başlayacağından geç kalmış sayılmazsınız. Onun yerine mümkün olduğunca ızgara ya da fırında hazırlanmış yiyecekleri tüketmeyi tercih edebilirsiniz. İŞLENMİŞ ETLER İşlenmiş etler iki bakımdan tüketebileceğiniz en kötü gıdaların başında gelirler.
İlk olarak doymuş yağ oranı yüksek kırmızı etlerden yapılırlar ve buna ek olarak İleri Glikasyon Son Ürünleri (AGE) içerirler. Bu ürünlerin kurutulması, tütsülenmesi ya da yüksek sıcaklarda pişirilmesi nedeni ile iltihaplanmaya yol açan bileşikler üretmesi anlamına gelmektedir. İşlenmiş etlerin içerisinde bulunan nitratlar ve nitritler yüksek ısıya maruz bırakıldıklarında kanserojen bir madde olan nitrozaminlere dönüşebildiği bilinmektedir. Kısacası mangalda pişirdiğiniz bir sosis aslında sizin için sağlık bakımından zehirden farksız olacaktır. Bu noktada ise nitrat alımınıza özen göstermek ve yüksek ısıda pişmiş gıdaları tüketmekten kaçınmanız önerilmektedir.
Ek olarak C vitamini içeren antioksidanlar beslenmenize dahil ederek vücudunuzdaki nitrozamin oluşumundan kaçınmanız mümkündür. MAYONEZ Mayonez boş kalorili sosların başında yer alır ve içerisinde bulunan şeker ve koruyucular göz önüne alındığında yağsız olanları bile sağlıklı değildir. Mayonez yumurtadan yapılmasına karşın buzdolabında ya da market raflarında aylarca bozulmadan kalabilir. Doğal olmayan bu durum ise içerdiği yüksek katkı maddelerinden kaynaklıdır. Mayonez yerine çeşitli baharatlarla lezzetlendirilen bir yoğurdu tercih etmeniz kendinize sağlıklı bakmanız bakımından önemlidir. BULYONLAR Başta pilav olmak üzere birçok yemeğe lezzet katması adına kullandığımız hazır bulyonlar aslında sağlığımızı ciddi anlamda tehdit etmektedir.
İçerisinde başta palm yağı olmak üzere birçok zararlı etken bulunduran bulyonlar yüksek oranda tuz da içerdiğinden kesinlikle tüketilmemelidir. Onun yerine evde kendiniz hazırlayacağınız et ya da tavuk suyu ile yemeklerinizi yapmanız aynı lezzeti yakalayıp daha sağlıklı yiyecekler tüketmenize olanak sağlar. ŞİŞELENMİŞ SU Su yaşamın kaynağı olarak da bilinir. Ek olarak vücudumuzun yarısından fazlası sudan oluşmaktadır. Ancak bu, içtiğimiz her suyun sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Plastik şişelerde satılan sulardan tüketmek plastiğin içerisinde bulunan BPA nedeniyle aslında oldukça zararlıdır. Suya geçebilen bu kanserojen madde, tüketildiği zaman başta kanser ve hormon bozuklukları olmak üzere birçok sağlık sorununa neden olmaktadır.
Plastik şişedeki suları tüketmek yerine metal ya da cam şişeleri tercih ederek sağlığınızı tehidt eden bu maddeden kaçınmanız mümkündür. TURŞU Özellikle salatalık turşusunu hazır olarak almak sağlığımızı tehdit eden bir diğer ürünü mutfağımıza sokmak anlamına gelir. Salatalıklar doğal olarak yeşil olsa da çoğu firma kavanozların içerisine sarı boya eklemektedir. Kavanozda satılan hazır salatalık turşularının içerisinde bulunan bazı maddelerin kansere neden olduğu da yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. SAKIZ Sakızı yutmayıp sadece çiğnediğimiz için yediğimizi düşünmüyor olabilirsiniz. Ancak sakız çiğnerken ortaya çıkan ve ona tadını veren şeker gibi maddeleri aslında farkında olmadan yutarız.
Bu şeker tadını veren maddelerin ise başta şişkinliğe ve diğer gastrointestinal rahatsızlıklara neden olduğu bilinmektedir. Eğer tükettiğiniz sakızları şekersiz seçiyorsanız, bu tip ürünlerin içerisinde ise yapay tatlandırıcılar bulunmaktadır. Yapay tatlandırıcılar ise tatlı reseptörlerini tetiklediği ve açlığı artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.