Başbakan Lefke’deydi… Lefke esnafı, salgın nedeniyle sürekli borçlandıklarını ve daha fazla devam edemeyeceklerini söylediler.
Bu toplantının videosunu kimileri Ersin Tatar’ın aleyhine, kimileri lehine olacak şekilde seçim malzemesi olarak kullanmaya çalışıyorlar.
Galiba yeterince ANLAŞILMADI ama: Lefke-Gemikonağı esnafı adına konuşan genç bir adam, daha fazla borçlanamayacaklarını, işletmelerinin açık kalabilmesi için devletin hibe yani geri ödemesiz nakit yardımı yapması gerektiğini söyledi!
Benzer sesler Mağusa’dan da geliyor… Girne çarşısının ölmüş olduğu zaten uzun zamandır çeşitli araçlarla ifade ediliyor. Arasta’dan bahsetmek bile gereksiz.
DEVLET NE YAPIYOR?
KKTC’de turizm, yükseköğretim ve konut dışsatımına dayanan bir ekonomi var… Devlet de bu ekonomiden besleniyor.
Salgın yüzünden ne şekil alacağını bilemiyorum ama 2020 yılında devletin 8.2 milyar TL harcama yapması öngörülüyordu. Bu para, bu ekonomiden çekilecek ve %80’i maaş nitelikli harcamalara gidecekti. Ne işe yaradığı sorgulanan KKTC ekonomisi, onun için çalışmayan dünya kadar insana maaş sağlıyor.
Sonra Covid-19 ortaya çıktı… Devlet, bunca yıl acımasızca sömürdüğü ekonomiyi korumak için hiçbir tedbir almadı. Turizm ve yükseköğretim sektörlerinin düşük seviyelerde bile olsa devam etmesi için gerekenleri yapmadı. Esnafı da kaderine terk etti.
Öğrencilerin sağlıklı ve uygun koşullarla KKTC’ye gelebilmesi için devletin 40-50 milyon TL’lik bir harcama yapması gerekiyor ama yapmıyor. KKTC devleti 40-50 milyon TL harcayıp öğrencileri güvenli bir şekilde adaya getirmiş olsaydı, esnaf bu tepkiyi göstermeyecek, kıt kanaat da olsa geçinmeye çalışacaktı. Esnafın sattığı malları üreten veya ithal eden işletmeler de ayakta kalma olanağı bulacaktı. İşletmelerle birlikte çalışanları da nefes alabilecekti.
Devlet bu işlere kaynak ayırmayı redediyor. Müteahhitlere yaptırdığı işlerin karşılığını ödemekten de kaçınıyor; yapacağını ilan ettiği yardımları da yapmıyor.
13’NCÜ MAAŞ ÖDENECEK
Atalarımız, İngiliz yönetimindeki Kıbrıs’taki savaş yıllarında, yönetimin köylülere yol kenarlarını temizlettirerek veya daha başka “savaşı kazanmaya yardımcı olmayacak” işler yaptırarak para dağıttığını anlatırtı. Zaten ekonomi bilimi de, salgın veya savaş gibi dönemlerde devletlerin para basarak veya borçlanarak da olsa piyasayı canlı tutmaları gerektiğini öğretir. Derslere konu olan “savaş ekonomisi” denen bir şey var sonuçta.
Bizim devlet tam tersini yapıyor. İşletmelerin borçlanmasını kolaylaştırarak, iş yapmayan esnafı önemli borç yükleri altına sokarak onları salgından sonra da “hayır ettirmemeye” çalışıyor. 40-50 milyon TL harcamayı göze almayarak, ekonomiye hareketlilik kazandıracak bir olanağı geri tepebiliyor.
Turizmin “yararsız bir aktivite” olduğunu çoktan ilan ettiler zaten.
Ama 13’ncü maaş ödenecek! Maliye Bakanı, dün, Aralık ayında ödenmesi gereken 13’ncü maaşın ödeneceğini gururla ilan etti. İnsanlar yarın ne yiyeceğini düşünürken, o üç ay sonranın müjdesini verme büyüklüğünü gösterdi!
ÜÇ AYRI DEVLET
Bugünlerde Kıbrıs sorununu tartışırken, sık sık, “iki ayrı devlet” üzerinde de duruluyor. Bence iki kurtarmaz! Bundan sonra “üç ayrı devletten” söz etmek daha uygun olacaktır.
Bir Kıbrıs Rum devleti; Güney’de…
Kuzey’de de iki devlet: Biri “memuristan”; biri de “sürüngenistan”!