Erdoğan Bekiroğlu, acil önlemlerin yanısıra gelecek için “entegre su yönetimi” öneriyor.
Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a su taşıyan boruda meydana gelen arıza nedeniyle yaşanmaya başlanan su sıkıntısı hepimizi kara kara düşündürürken, gündeme çeşitli soruları da getirmiş bulunuyor. Bu soruların başında, Türkiye’den su gelmeden önce çalışan su tedarik sistemine ne olduğudur. Bunun yanısıra, Türkiye’den su sağlayan boruda gelecekte de arızalar olabileceği dikkate alınarak su tedariğinin güvenceye bağlanması için neler yapılması gerektiği üzerinde durmak gerekiyor.
Vekibris, ilk aşamada ortaya çıkan sorunları, su konusundaki çalışmaları ile de bilinen Lefkoşa Türk Belediyesi Altyapı Danışmanı mimar Erdoğan Bekiroğlu’na yöneltti.
KKTC’nin şu andaki su sorunu nedir? Sosyal medya hesabınızda Geçitköy’de alınan bazı tedbirlerden söz ettiniz. Bunlar nedir ki bize biraz daha zaman kazandırdı? Deniz geçişindeki arızayı tamir etmek için ne kadar zamanımız kaldı?
KKTC’de şu anda su sorunu, kendi yerel kaynaklarını kulanamaması ve sadece Türkiye’den gelen su borusuna bağımlı olması olarak özetlenebilir.
Türkiye’den gelen su borusu, deniz geçişi içinde patlamıştır. Patlayan su borusu Geçitköy barajını beslemekteydi. Şimdi Gecitköy barajında da su bitmiş durumdadır. ‘Dib savak’ diye adlandırılan su alma noktasının altında kalan ölü haznedeki bölümde kalan suyu alabilmek için yeni bir düzenleme yapılmıştır. Bu gecici bir çözümleme ile en iyi ihtimal ile 2 ay, en kötü ihtimal ile 1 aylık suyumuz kalmıştır.
Diğer taraftan mevcut su kaynaklarımızın da arıtma tesisine iletilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır ama bunun için hiçbir çalışma yoktur.
Türkiye’den gelen borunun tamiri üç ayda tamamlanacak. Bu durumda en iyi ihtimal ile 1 ay en kötü ihtimal ile 2 ay susuz kalacağız. Acil önlem alınması lazım. Bunun için yapılabilecekler olanlar şunlardır:
1- Türkiyeden gelen su borusunun tamiri için daha verimli çalışılmalı ve su boru tamiri 3 ay değil daha kısa sürede tamamlanmalıdır.
2- Yerel su kaynakları gözden geçirilmeli ve Geçitköy arıtma tesisine iletilecek şekilde düzenlenmelidir.
3- Su tasarufu için devlet acil eylem planı hazırlamalı ve su tasarufuna gidilmelidir.
4- Yerel su kaynaklarından beslenme ihtimali olan bölgeleri yerel su kaynaklarından beslenmeye başlamalı ve Geçitköy’den su almaları önlenmelidir.
Anlaşılıyor ki deniz geçişi çok güvenli değil; daha sonra da arızalar olabilecek ve tamiri uzun zaman alacak. Su güvenliğini sağlamak için neler yapılması gerekiyor?
Aslında İngiliz yönetimi tüm Kıbrıs için entekre su yönetim sistemini kurdu. Bununla ilgili bilgileri milli arsivde bulabiliyoruz. Su yönetimi, yönetim politikaları, yapılan ve yapılması gereken yatırımlar bu dökümanlarda mevcuttur. Ada bölündükten sonra Güney Kıbrıs’ta yaşayan insanlar bu sistemi korudu, geliştirdi ve simdiki noktaya getirdi. Şu anda kimseye muhtaç olmadan su ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyorlar. Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan bizler ise hiçbir şey yapmadık. Kullanabildiğimiz kadar kulandık ve şu anda muhtaç bir noktaya geldik.
Elbette bunu düzeltebiliriz ama doğru yönetici ve yöntemleri uygulayabilirsek.
Bizim, su güvenliği için başlıca yapmamız gerekenler şunlardır:
1-Turkiye’den gelen su borusunu acil olarak tamir etmek ve kısa vadede sorunumuzu bu kaynak ile çözmek.
2- Şu anda mevcut su kaynaklarımızı acil durumda kulanabilmek için Geçitköy arıtma tesisine entegre etmek.
3- İngiliz döneminde hazırlanan ve şu anda Milli Arşiv’de bulunan entekre su yönetim sistemini ve mevcut yapıları ayağa kaldırmak, yeni teknolojiler ile geliştirmek.
4- Bazı bölgelerde su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş deniz suyu arıtma tesislerini acil durumlar için sürekli faal tutmak.
5- Atık su arıtma tesislerinden çıkan arıtılmış suları, daha verimli kullanmak için gündelik yaşamımıza entegre etmek ve diğer kaynaklardan sağladığımız arzı azaltmak.