Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi tarafından düzenlenen “50. Yıl Bellek Baskı Resim Sergisi” dün akşam açıldı.

Sergi açılışında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi Müdürü Ejdan Sadrazam ve küratör Ayhatun Ateşin konuşma yaptı.

KKTC ve Türkiye’den 18 sanatçının Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’nin 50. kuruluş yılı dolayısıyla hazırladığı 50 baskı resimden oluşan sergi, 19 Şubat tarihine kadar mesai saatleri içinde gezilebilecek.

Açılış konuşmalarıyla başlayan etkinlikte, sergiye eserleriyle katkı sağlayan sanatçılara katılım belgesi sunuldu, sergi gezildi, kokteylle etkinlik sona erdi.
TATAR

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Arşiv’in kurucu müdürü Mustafa Haşim Altan ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın büyük katkılarıyla kurulduğunu söyleyerek, Altan’ın geceye katılmasından duyduğu memnuniyet dile getirdi.

Tatar, arşivin, Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda verdiği mücadelenin kayıtlara geçmesi ve geçmişten geleceğe köprü olmasının önemine vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Tatar, siyasi, kültürel ve yaşam mücadelesinde Kıbrıslı Türklerin verdiği mücadelenin ve ortaya çıkardığı eserlerin kayıtlı olmasının ve bu sergide yer almasının önemli olduğunu söyledi.

Tatar, sergide yer alan 1964 yılına ait gazeteye atıfta bulunarak, o yıllarda matbaa yokken bile bu eserlerin basılıp çoğaltıldığını, bunların milli ruhun, birlik beraberliğin korunması ve mücadelenin devamı için yapılan kutsal çalışmalar olduğunu belirtti.

İki devletlilik mücadelesine değinen Tatar, Kıbrıs Türk halkının ayrı bir devlet ayrı bir halk olduğunu, bu halkın da kendine göre bir tarihi ve mücadelesi olduğunu vurguladı.
Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’nin eskiyi kayda geçirerek arşivi zenginleştirmesinin yanında bugünü de kayda geçirme arşivleme görevi bulunduğunu dile getiren Tatar, bunun da büyük bir emek ve çalışma gerektirdiğini kaydetti.

Tatar, günümüzde teknolojinin geliştiğini, binlerce kaydın tutulmasının mümkün olduğunu söyleyerek, bu teknolojinin yakalanabilmesinin önemli olduğunu belirtti.

Toplum bilgisi ve belleğinin daha da zenginleşmesi gerektiğini kaydeden Tatar, teknolojiye yapılacak yatırımlarla bu belleğin ileriye taşınabileceğini söyledi.

Tatar, sanatçılara ve katkı koyanlara teşekkür ederek, 50. yılın hayırlara vesile olmasını temenni etti.

SADRAZAM
Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi Müdürü Ejdan Sadrazam, serginin gerçekleşmesini sağlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Cumhurbaşkanlığı Kültür Komitesi’ne teşekkür ederek konuşmasına başladı.

Sanatçı Ayhatun Ateşin küratörlüğünde gerçekleşen serginin pandemi koşulları altında 6 aylık bir çalışmanın ürünü olduğunu dile getiren Sadrazam, KKTC ve Türkiye’den 18 sanatçının eserlerinin yer aldığını belirtti.

Sadrazam, sanatçıların Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi için hazırladıkları, dairenin 50. yılına özel 50 baskı resmin sergilendiğini söyleyerek, katılanlara teşekkür etti.
Eserlerin, gerçekleştirmeyi planladıkları Ulusal Bellek Müzesi Koleksiyonu’na devredilmek üzere daireye verildiğini dile getiren Sadrazam, bu bağışlarından ötürü sanatçılara teşekkür etti.

Sanatçıların içinde yaşadıkları çağın düşünsel ve duygusal yansımalarını estetik kaygılarla sanat eserine aktarırken aynı zamanda toplumsal hafızanın da kaydını tuttuğunu söyleyen Sadrazam, o kayıtları muhafaza ederek gelecek nesillere aktarmanın ise arşivlerin görevi olduğunu belirtti.

Sadrazam, kaydı tutanlarla onları muhafaza edenler arasındaki bu buluşmanın ayrı bir öneme sahip olduğunu ifade etti.

Geçmişini yönetemeyen ulusların geleceği de yönetemeyeceğini söyleyen Sadrazam, geçmişi yönetebilmek içinse bugünü çok iyi yönetmek gerektiğini belirtti.

Sadrazam, geçmişi en iyi şekilde yönetme kaygısıyla 1971 yılında kurulan Kıbrıs Türk Milli Arşivi’nin ilk günkü heyecanla görevini ifa ettiğini söyledi.

Sadrazam, başta kurucu müdür Mustafa Haşim Altan ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmak üzere dairenin kuruluşuna ve gelişimine katkı koyan herkese ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti.

ATEŞİN

Sergi küratörü Ayhatun Ateşin, arşivlerin milletlerin hafızası olduğunu, geçmişi ile geleceği arasında köprü kurduğunu söyleyerek, “Biz sanatçılar da öyle” dedi.

Sanatçıların mekan ve zamanın ruhunu sorguladığını dile getiren Ateşin, sanatçıların Kıbrıs isimlerinden, efsanelerinden, mitolojilerinden, yaşanmışlıklarından, etnografisinden, anlatılan olaylardan, hüzünlerden, sevinçlerden esinlenerek eserlerini ortaya çıkardıklarını söyledi.

Sanatçıların belleği anlatırken algının bellek bağını yeniden düşünmeye davet ettiğini söyleyen Ateşin, “Bizler de size bu baskı bellek sergisinde, daha aydınlık, daha insancıl bir dünya olanakları ancak ve ancak sanatla yaratılır diyoruz” dedi.