Güncel konuşmaların ardından Meclis’in bugünkü oturumu sona erdi.
Cumhuriyet Meclisi’nin bir sonraki toplantısı, 1 Mart Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak.
OĞUZ
Maliye Bakanı Dursun Oğuz, Meclis’te iki haftadan beri aynı konuların konuşulduğunu söyleyerek, muhalefet vekillerine yönelik samimiyet eleştirisinde bulundu.
Oğuz, Bankalar Birliği ve Merkez Bankası’nın krediler konusunun sıkı takipçisi olduğunu söyledi.
UBP kurultayının parti içinde bir konu olduğunu, UBP kurultayının ülkedeki sorunların önüne geçmemesi gerektiğini, ülkenin temel sorununun ekonomi ve sağlık olduğunu dile getiren Oğuz, UBP’nin enerjisi ve vizyonunun ülke yönetmeye yeterli olduğunu belirtti.
Oğuz, gümrükle ilgili yeni çıkarılan genelgeye değinerek, ülke esnafını korumak adına genelgenin çıkarıldığını ancak kararın gerekirse değiştirilebileceğini, genelgenin iptal edileceğini söyledi.
Bu sırada CTP Milletvekili Erkut Şahali ile Bakan Oğuz arasında genelgenin yasallığı ile ilgili tartışma yaşandı.
Oğuz, “Özel sektöre hiçbir şey yapılmadığı” yönündeki söylemin haksızlık olduğunu, destek anlamında elden gelenin yapıldığını kaydetti.
Ülkede bankacılık sisteminin en sağlam sektör olduğunu, olumsuz sözlerin bankaları zora sokabileceğini, herkesin bankaları koruması gerektiğini dile getiren Oğuz, bankalarda kaynak sıkıntısı olmadığını belirtti.
ŞAHALİ
CTP Milletvekili Erkut Şahali, yasalara rağmen hareket özgürlüğünün kimseye tanınmayacağını söyleyerek, uygulamada bir zafiyet varsa, bunu kitabına uyduran bir genelge yayınlanmasının doğru olmadığını belirtti.
Bakan veya müdürün yasalara rağmen, bir işlem talimatı veremeyeceğini belirten Şahali, genelgenin gerekçesinin de “kabul edilemez” olduğunu söyledi.
Şahali, genelgeden kaynaklı bir tırın gümrüğe ulaştığı duyumlarını aldıklarını söyleyerek, “bu genelge ve tır konusundan pis kokular geliyor” dedi.
UBP kurultayının demokrasinin yara almasına sebebiyet verdiğini savunan Şahali, “UBP’nin meselesi vatandaşın, halkın kaynakları ve zamanını tüketiyorsa memleket meselesi haline gelir” dedi.
ÇELER
TDP Milletvekili Zeki Çeler, “ülkenin içinde bulunduğu kaos” konusunda konuşma yaptı.
Çeler, aylardır evine ekmek götüremeyen, borcunu, faturasını ödeyemeyen iş insanı ve emekçiler bulunduğunu, kendilerinden yardım istediğini söyleyerek, hükümetin vizyonu olmadığını, önerilere de kulak tıkadığını savundu.
Yazılı ve sözlü önerilerini sürekli sunduklarını, muhalefet olmanın gereklerini yerine getirdiklerini belirten Çeler, hükümetin bunlardan yararlanamadığını söyledi.
“Uçaklar geliyor, öğrencilerin kalacağı yerler, ulaşımları hazır mı?” diye soran Çeler, buna yönelik bilgi ve şemalarla bilgi verilmesi gerektiğini, bilgi verilmediğinden endişe yaşandığını kaydetti.
Adaya giriş sistemi konusunda net bilgi olmadığını, kapanmanın ardından açılma yaşandığını söyleyen Çeler, “Kapandık da ne yaptık, hangi organizasyonla denetim yapılacak, bunlar hazırlandı mı?” siye sordu.
Çeler, ilk kapanmadan da ikinciden de ders çıkarılmadığını iddia etti.
Karantina merkezlerine ödenen parayı gündeme taşıyan Çeler, bu paranın esnafa dağıtılmasıyla esnafın bir nebze rahatlama yaşayabileceklerini söyledi.
Hükümete, ufuk ve vizyonunu genişletme ve fikir almaya açık olma çağrısında bulunan Çeler, Türkiye’ye yapılan ziyaretlere değinerek, “toplantı yapmaktan, fikir sunmaktan, pandemi idare etmekten, yol yapmaktan acizsiniz diye diye hepimizi yok edeceksiniz” dedi.
Otorite, vizyon, organizasyon, gerektiği yerde ceza kesilmesi ve denetim yapılması, bunların yanında da her kesimden gelecek fikirlere açık olunması gerektiğine işaret eden Çeler, bu yapılmazsa, bu konuları yinelemekten kaçınmayacaklarını söyledi.
Çeler, “Lütfen bize kulak verin” dedi.
ATAKAN
HP Milletvekili Tolga Atakan, “pandemi dönemi ve sonrasına turizm eğitim ve ulaştırma planlaması” konusunda konuşma yaptı.
Hükümetin nöbetçi bakan bırakarak, Meclis’te bulunmamasını eleştirdi.
Ülkenin iki lokomotif sektörü yükseköğretim ve turizmin, pandemiden dolayı ciddi darbe aldığını, ülkenin ciddi bir kayıp içinde olduğunu söyleyen Atakan, mahalli gelirlerde yaşanan dramatik gerilemeye işaret etti.
Bu iki sektörü incelikle planlamak gerektiğini söyleyen Atakan, bu planlama noktasında hükümetin başarısız olduğunu ileri sürdü.
Uçuş sayılarının artırılması ve azaltmasının uygun karantina ortamının sağlanması koşuluyla sorun yaratmayacağını dile getiren Atakan, bu noktada yaşanabilecek sorunların, yükseköğretimde geleceğe yönelik de soruna yol açabileceğini söyledi.
Atakan, planlamanın yükseköğretim temsilcileri ile görüşülerek yapılması gerektiğini, kaç öğrencinin geleceğinin cevabının bilinmediğini, yüksek öğretimde gelinen seviyeyi kaybetme riski ile karşı karşıya kalındığını belirtti.
Nijeryalı Öğrenciler Birliği Başkanının ülkedeki üniversitelerden mezun olan dört bin öğrencinin maddi nedenlerle ülkelerine dönemediğini, sefalet içinde olduğunu açıkladığını söyleyen Atakan, “Geleceği kaybetmemek adına hükümetin bu konuya eğilmesi olmazsa olmazdır” dedi.
Turizmde 1 Nisan hedefi konduğunu, ancak bunun söylemde kaldığını sektörel bir planlama yapılmadığını söyleyen Atakan, komşu ülkelerin bu noktada yaptıklarından örnekler verdi.
Sosyal medyada pazarlamanın turizmde büyük önem kazandığını söyleyen Atakan, bu yönde çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti.
Planlama yapılmadığını, güvenin yerlerde olduğunu savunan Atakan, sağlık ve aşı gibi önemli alanlarda planlama yapılmadığını söyledi.
ÇAĞATAY
HP Milletvekili Erek Çağatay, “Kıbrıs meselesinin gelmiş olduğu son durum” konusunda bir konuşma yaptı.
Çağatay, Dışişleri Bakanlığı bütçesine değinerek, bütçe oranının yeterli ve ideal olmadığını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı’nda meslek memuru eksikliği olduğunu söyleyen Çağatay, münhal ve terfi sınavlarının yapılması gerektiğini kaydetti.
Bazı dış temsilciliklerde yerel personel istihdamı yapılmamasını eleştiren Çağatay, dış temsilciliklerin öneminin pandemi sürecinde daha iyi anlaşıldığını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı’nın HP döneminde deniz yetki alanları, Brexit, Kapalı Maraş konularında aktif diplomasi yürüttüğünü söyleyen Çağatay, Taşınmaz Mal Komisyonu’ndaki tıkanıklığın aşılması gerektiğine işaret etti.
Doğu Akdeniz’de kısa zamanda stratejik ve yoğun gelişme yaşanacağını, Kıbrıs Türk toplumunun iradesinin iyi biçimde duyurulması gerektiğini kaydeden Çağatay, bunun için de proaktif bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu belirtti.
Kıbrıs sorununda aynı politikaların devam ettirilmesinin yanlış olacağını, karşılıklı kabul edilebilir bir çözümü desteklediklerini söyleyen Çağatay, bu çözümü bulmak için gerçekçi olunması gerektiğini dile getirdi.
Çağatay, AB üyesi olmayan ülkelerden Güney Kıbrıs havalimanına gelenlerin Güneyden Kuzeye geçişlerinin engellenmeye çalışıldığını, İngiliz vatandaşlarına da bu uygulamaya maruz kaldığını söyleyerek, “Bu kabul edilebilir değildir. Ekonominin baltalanması anlamına gelmektedir” dedi.
Çağatay, bu konuların Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı tarafından gündeme getirilmesi ve beş artı bir konferanstan önce bu sorunun ortadan kaldırılması için baskı oluşturulması gerektiğini söyledi.
Beş artı bir gayri resmi konferansa gitmeden önce Cumhurbaşkanı Tatar’ın iki devletli çözüm söylemlerinin altının nasıl doldurulacağını Meclis ile paylaşması gerektiğini dile getiren Çağatay, Cumhurbaşkanına Meclisi bilgilendirme çağrısında bulundu.
Çağatay, iki toplum arasında işbirliği yapılmasının çözüme ve Doğu Akdeniz’de huzur ortamı oluşmasına katkı yapacağını söyledi.
Çağatay, “Haklılığımızı uluslararası camiaya anlatmalıyız” dedi.
HP Milletvekili Çağatay konuşmasında dış temsilciliklerin önemine de yer vererek, doğumdan ölüme, yaşanan tüm sorunlarda temsilcilerin, yurt dışında yaşayan vatandaşlara yardımcı olduğunu söyledi.
MANAVOĞLU
HP Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, “Mali ve ekonomik ahval” konulu konuşmasında, Kıbrıs Türklerin hakkını almak, ambargoları kaldırmak için proaktif politikalar izlemesi gerektiğini söyleyerek, “Dışişleri Bakanının ne yaptığını bilmiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar’a da canlanma ve hakları savunma çağrısında bulunan Manavoğlu, sessiz kalmamak hakları istemek gerektiğini belirtti.
Bakanlar Kurulu’nun doğru yönlendirme için muhalefeti de dinlemesi gerektiğini söyleyen Manavoğlu, Bakanlar Kurulu’na öneri sundu.
Sağlık konusunda hızlı ve sorumlulukla davranılması, hızlı antijen testi organizesinin yapılması gerektiğini söyleyen Manavoğlu, test sayısının artırılmasını istedi.
Manavoğlu, üniversite öğrencilerinin ülkeye gelmesinin, tüm sektörlere faydası olduğunu, verilen kararın doğru olduğunu ama uygulanan yöntemin sıkıntıları bulunduğunu söyledi.
Manavoğlu, turizmde 1 Nisan açılımı sözlerine değinerek, tarih vermeden önce aşı planlaması konusunda ne durumda bulunulduğunun bilinmesi gerektiğini, bu yapılmadan tarih verilmesinin yanlış olduğunu savundu.
Kaybedilen eğitimin çocuklara nasıl bir planla kazandırılacağını soran Manavoğlu, planlama yapılması gerektiğini kaydetti.
Halk sağlığı ve çocukların geleceği için hükümete girişim ve canlanma çağrısında bulunan Manavoğlu, “Bakanlar Kurulu fazla rahat, bu rehavetin arkasından kaos bizi bekliyor” diye konuştu.
İNCİRİLİ
CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, “COVID 19 sağlık krizi” konusunda konuşma yaptı.
Sağlık Bakanının Meclis yolunu bulamadığını savunan İncirli, Meclis’in adresini okuyarak, bakana Meclise gelme çağrısı yaptı.
Sağlıkta ve ekonomide zorluklar yaşandığını, kapanmaların ciddi ekonomik ve sosyal yıkımları bulunduğunu dile getiren İncirli, ülkenin yoksullaştığını, bütçe açığının büyüdüğünü, hükümetin borçlarına yeni borçlar eklediğini söyledi.
Sağlıkla ilgili çalışmaların tamamlanmaması, sağlık sisteminin güçlendirilmemesi üzerine ikinci kapanmanın gerçekleştiğini söyleyen İncirli, tüm dünya üçüncü dalgayı konuşurken biz bu dalgaya göğüs gerebilecek miyiz?” diye sordu.
“GAÜ’den alınan yeni inşa edilecek Girne Hastanesine alınan borçtan para ayrılacak mı” diye soran İncirli, kapasitenin artırılması, hastanenin kısa sürede bitirilmesi gerektiğini belirtti.
İncirli, borçlanarak sağlanacak paraların sağlıkta yatırıma dönüştürülemediği takdirde ekonomideki kayıpların karşılanmasının mümkün olmayacağını dile getirdi.
“Açık kalabilmenin yolu test kapasitesini artırmaktır, hızlı antijen testlerini mutlaka ülkemizde getirmeliyiz” diyen İncirli, açılmayı güvenceye alacak olanın bu olduğunu söyledi.
Varyant virüse yönelik analizlerin yapılması gerektiğini belirten İncirli, gelecek olan kişilere varyant analizi yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu, varyantla mücadele yolunun aşı olduğunu belirtti.
Kronik hastalarda aşılamanın istenen noktada olmadığını, aşılama hızının artırılması gerektiğini dile getiren İncirli, aşıda adalet ve önceliği bozmama çağrısında bulundu.
Girne Hastanesi’nin tamamlanması, hızlı antijen testleri, hemşire istihdamı konusunda sorular yönelten İncirli, borçlanma ile elde edilecek paranın sadece karantina ücretleri için mi harcanacağını sordu.
ÖZDENEFE
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, güncel konuşma konuları belli olmasına rağmen sorulara ve eleştirilere yanıt verecek bakanların salonda bulunmamasını eleştirdi.
Özdenefe, sağlığın ana başlık olduğu hususta Maliye Bakanı Oğuz’un yanıt vermesinin “kabul edilebilir olmadığını ve muhalefet vekillerine saygısızlık göstergesi olduğunu” savundu.
OĞUZ
Maliye Bakanı Dursun Oğuz, yeni Sağlık Bakanı Ünal Üstel’in yoğun çalıştığını söyledi.
Oğuz, pahalı bir yöntemle COVID 19 ile mücadele edildiğini, karantina otellerine ciddi bir para ayrıldığını belirtti.
Denetimin önemine işaret eden Oğuz, halkla beraber bir mücadele verildiğini söyledi.
Kitlerle ilgili fiyat araştırması yapıldığını belirten Oğuz, PCR kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalara da değindi.
Doktor sayısının artırılmasına yönelik de gerekli desteğin verildiğini söyleyen Oğuz, öğrencilerin gelmesi ile ilgili karantina ücretleri konusunda bilgi vererek, kötü izlenim vermeme açısından öğrencilerin kötü şartlarda karantinaya girmesini istemediklerini kaydetti.
Oğuz, hükümetin aşıyla ilgili TC ile ilgili görüşmelerinin devam ettiğini, aşı desteği verileceğini söyledi.
Karantina otellerine yönelik maliyetlerin aşağı çekilmesinde bileklik uygulamasının önem taşıdığını söyleyen Oğuz, borçlanmanın her kuruşunun nereye gittiğinin açıklanacağını belirtti.