Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ilk olarak Başkanlığın Genel Kurul’a sunuşlarına yer verildi. Bu bölümde, Danışma Kurulu’nun Genel Kurulun bugünkü birleşimine ilişkin Kıb-Tek Meclis Araştırma Önergesi’nin ele alınması kararı oylandı ve onaylandı.
İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesinin ivedilikle görüşülen Sivil Havacılık Dairesi (Kuruluş Görev Ve Çalışma Esasları) Değişiklik Yasa Tasarısı’nın Genel Kurulda üçüncü görüşmesine ilişkin tezkeresi oylandı ve onaylandı.
Daha sonra Başbakanlığın 2019 Mali Yılı Bütçesi 01.01.2019-30.09.2019 devresi bütçe uygulama sonuçlarını gösteren cetvel bilgiye sunuldu.
ÖZDENEFE
Genel Kurul’da daha sonra 62. madde tahtında CTP adına milletvekili Fazilet Özdenefe, telekomünikasyon ücretlerinde yapılan indirim konusunda söz aldı.
Ülkenin içinde olduğu bu ekonomik koşullarda kimsenin herhangi bir indirime karşı olmasının söz konusu olmadığını vurgulayan Özdenefe, Kasım ayındaki son değişiklikten önce Mayıs ayında bir değişiklik yapıldığını anımsattı.
O dönem yapılan zamdan sonra da fiyatların maliyet değerinden aşağı olduğunu dile getiren Özdenefe, o günden bu güne telefon kullanım sıklığında bir değişiklik olmamasına rağmen yüzde 800 oranında indirim yapıldığını söyledi.
“YÜZDE 800 İNDİRİMİN NEDENİ AÇIKLANMALI”
“Tabii ki her koşulda yurttaşın bütçesi rahatlatılmalı” diyen Özdenefe, yine de bu indirimin nedeninin açıklanması gerektiğini dile getirdi. Arada oluşacak açığın başka bir yerden telafi edilip edilmeyeceğini soran Özdenefe, bu karar alınırken Tel-Sen gibi paydaşlarla görüş alışverişi yapılmadığını söyledi.
Özdenefe, bunun kamu-özel ortaklığı girişimiyle ilgili olup olmadığı sorusunun akla geldiğini dile getirdi. Kurum gelirlerinin 8’e 1 oranda düşürüldüğünü anlatan Özdenefe, bunun kurumu orta ve uzun vadede ciddi zararlara uğratabileceğini kaydetti ve konuyla ilgili bilgi istedi.
Özdenefe, bu tip zararlar sonucu zaten hali hazırda kaynak ve yatırım sıkıntısı yaşayan kurumun ne gibi sonuçlarla karşılaşacağının göz önüne alınıp alınmadığını sordu.
Özdenefe, böyle bir indirimin Maliye’ye nasıl etki edeceğini de sordu. Özdenefe ilgili bakanlardan konuyla ilgili bilgi istedi.
ATAKAN
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan da, net rakamları paylaşmak için Kasım sonunun beklenmesi gerektiğini dile getirdi.
Dairenin işlemlerden elde ettiği gelirlerle dönen bir yapıda olmadığını dile getiren Atakan, elde edilen gelirin Maliye Bakanlığına aktarıldığını belirtti.
Atakan, yapılan değişikliği çeşitli yerlere çeken açıklamaları kendisinin de okuduğunu söyledi.
Bu yaklaşımları son derece hassasiyetle karşıladığını söyleyen Atakan, kamu otoritesinin kesinlikle ortadan kaldırılmayacağını, kamunun bir otorite olarak orada olacağını defalarca iletmelerine rağmen sendikaların konuyu başka şekilde ortaya koyduğunu dile getirdi.
Bunun hayat pahalılığı sepetini düşürmek için atılan bir adım olduğu iddialarına karşı telekomünikasyon bedellerinin ilgili sepette ilk 20’de bile olmadığını anımsatan Atakan, ilgili sepetin güncellenmesi gerektiğini de belirtti.
“SÜRÜMDEN KAZANMA NOKTASINDA VATANDAŞIN SABİT TELEFONA YÖNELMESİ SAĞLANDI…KESİN RAKAMLAR KASIM SONU”
Yapılan değişikliğin sürümden kazanma noktasında vatandaşın sabit telefona yönelmesini sağladığını dile getiren Atakan, kesin rakamların Kasım sonunda alınacağını dile getirdi.
Atakan gelirlerin azaltılması, ya da Daireyi ortadan kaldırma gibi bir yaklaşımı asla kabul etmeyeceğini söyledi ve böyle bir düşünceleri olsa oraya 25 milyon TL’lik alt yapı yatırımı yapmayacaklarına işaret etti.
Atakan, fiyatı 8 kuruştan 1 kuruşa düşürmenin murat edilen şekilde sürüme yansıması olmazsa diğer yönde bir çalışmaya gideceklerini anlattı.
8 kuruştan 1 kuruşa düşürme kararının neye göre verildiği sorusu üzerine Atakan, vergiler ve diğer hesaplamalar nedeniyle düşülebilecek alt sınırın 1 kuruş olduğunu kaydetti. Atakan amaçlarının sabit hattın itibarını artırmak olduğunu da anlattı.
“ÖZEL-KAMU İŞBİRLİĞİ OLACAK ANCAK ALTYAPI ANA OMURGASI KAMU ELİNDE KALMAYA DEVAM EDECEK”
Altyapıyı özelleştirme ya da kamu-özel ortaklık düşüncesi olup olmadığı sorusu üzerine Atakan, özel-kamu işbirliği olacağını ancak altyapı ana omurgasının kamu elinde kalmaya devam edeceğini vurguladı.
Atakan, altyapıdaki ana fiber optik omurganın devletin olmaya devam edeceğini bunun aksinin tartışmaya bile açık olmadığını kaydetti.