Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri ve Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Haber Kıbrıs Web TV’de yayınlanan Ali Baturay’ın sunduğu Markaj programına konuk olarak gündemi değerlendirdi.
Manavoğlu, ekonomik kriz hakkında konuşarak, Türkiye’nin farklı amaçlarla stratejilerle o doğrultuda girişimlerde bulunduğunu, dünyada emtia fiyatlarının yükselmesinin, lojistik fiyatlarının artmasının, enerji fiyatlarının döviz bazında yükselmesinin ve dövizin TL’ye karşı değer kazanmasının, halkın alım gücünde düşme yarattığını söyledi.
Manavoğlu bu sürecin, halk için, birikmiş parası olmayan ve borcu olanlar için yıkım olduğunu ifade etti. Son yaşanan döviz krizi olmasaydı, KKTC’nin küçük bir ülke olması nedeniyle toparlanabileceğini, ancak bu döviz krizinin yaşanmasıyla bunun da ciddi anlamda bir yıkım yarattığını anlatan Manavoğlu, insanların ellerindeki parayla şu anda yarısı kadar alışveriş yapabildiklerini de söyledi.
Manavoğlu, insanların gıda ve diğer elzem maddeleri almaları konusunda sıkıntılar yaşadığını, bunun da hem maddi hem de psikolojik olarak halkı sıkıntıya sokacağını belirtti.
“TÜRKİYE DESTEK ÇIKARSA EN AZ ZARARLA ATLATILABİLİR”
Manavoğlu, Kuzey Kıbrıs’ta da bu süreci düzeltecek bir mekanizmanın olmamasına dikkat çekerek, Türkiye’nin bazı kurum ve kuruluşlara, bankalara zararları yönünde zaman zaman destekler yaptığını dile getirdi.
Manavoğlu, Türkiye’nin bu şekilde destek çıkmasıyla bu dönemin en az zararla atlatılabileceğini söyledi.
“HÜKÜMET ATILMASI GEREKEN ADIMLARI ATMIYOR”
Hükümetin ekonomik sıkıntılar konusunda hiç bir adım atmamasını da eleştiren Manavoğlu, “Oraya oturup da dostlar alışverişte görsün gibi yapılan açıklamalar halkı ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor” dedi.
Elektrik Kurumu’nun borçlarıyla ilgili de konuşan Manavoğlu, Kasım 2020 de kurulan hükümetin bu konuda hiç bir şey yapmadığını, sadece popülizm yaptığını söyleyerek, süreci yönetemediğini, KIBTEK’in de yönetilmediğini, o nedenle de kurumdaki işleyişin olması gereken noktaya getirilmediğini, bu durumda da halkın mağdur olduğunu anlattı.
“EKONOMİK ÖNLEMLER KONUSUNDA ÖNERİ SUNDUK”
Hükümete ekonomik önlemler konusunda öneriler sunduklarını da ifade eden Manavoğlu, ithal mallarda, özellikle temel gıda ve temizlik malzemelerinde, hem de üretimi burada yapılan ve hammaddesi dışardan gelen ürünlerin ucuzlaması için bazı uygulamalar yapılabileceğini söyledi.
Navlun fiyatlarının, olması gerekenden 3-4 kat fazla olması nedeniyle fiyatlara yansıdığını anlatan Manavoğlu, bunun da fiyatların yükselmesine neden olduğunu söyledi.
Manavoğlu, bu ürünlerde, bu gibi vergi ve KDV oranlarının belli bir süre için aşağıya çekilmesi veya alınmamasını önerdiklerini dile getirdi. Bir süre, ciddi yüksek navlunu olan ürünlerin navlun fiyatını eklemeden vergi almanın ve bazı ürünlerde belli kur sabitlenmesinin çözüm olabileceğini söyledi.
“DEVLET GELİRLERİNDE ARTIŞ OLDU”
Manavoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Devlet bunlardan feragat ederse devlet gelirlerinde azalmaya sebep olmaz. Dövizin yükselmesiyle son altı ayda devlet o kadar çok gelir elde etmiştir ki, bütçede 6 milyar gelirimiz vardır 2021 bütçesinde gelirler 8 milyarı geçmiştir. Hiçbir şey yapmadan bu güne getirdiler. Tek avantajları 6’ıncı aydan sonra kasaya ciddi gelir girdi. Bu gelir de vatandaşın cebinden çıktı. Bu ülke maaşlarını ödeyebilmişse, altıncı aydan sonra yaşanan ciddi gelir artışı olması nedeniyledir. Bunun da en büyük destekçisi vatandaştır.”
“YÜZDE 10-15 UCUZLAMA YAPILABİLİR”
Özel sektörün, ülkenin ekonomisinde önemli bir yere sahip olduğuna da dikkat çeken Manavoğlu, kamu çalışanların harcamalarının da kasadaki gelirin artmasındaki etkisine değindi. Dolaylı vergilerin yüzde 50’lerin altında olduğu dönemde yüzde 70’lere çıktığını ifade eden Manavoğlu, bu dönemde, kendilerinin açıkladığı önlemler alınırsa, özellikle temel gıda ürünlerinde en azından yüzde 10-15 ucuzlama yapılabileceğini anlattı.
“BAŞBAKAN POPÜLİZM YAPIYOR”
Devlet makamlarında şeffaflığın önemi konusunda da konuşan Manavoğlu, hükümete geldiklerinde de şeffaf olacaklarını, ellerindeki tüm enstrümanları kullanacaklarını, atılacak adımları ortak akılla ve istişare ile gerçekleştireceklerini söyledi.
Şimdiki hükümeti de sert bir dille eleştiren Manavoğlu, Başbakanı son açıklamalarında, popülizm yapmakla ve gerçekçi olmamakla suçladı.
Manavoğlu, “Her dakika oylarınızı artırmak için büyük yalanlar söylüyorsunuz. Söylediklerinizin altı dolu değildir. Hele ekonomik konularda insanları kandırırcasına ümit vermek bu dönemde yapılacak en kötü şeydir” dedi.