Mağusa limanına yönelik eleştiriler var… İşler gecikiyor… Gemiler boşaltılamıyor; boş konteynerin geri gönderilmesi bile tam bir sorun… Eski sistem ile çalışmalarına devam etmesi mümkün görünmüyor. Yıllar öncesinden ilga edilmesi gereken Liman İşçileri Şirketi tekeli, hala daha aşılamadı. Yükleme-boşaltma işlemleri için gerekli teknik yatırımlar zamanında yapılmadı. Bazı elleçleme işletmelerinin kendi vinçleri var ama daha esaslı yatırımlar için liman idaresinin şekil değiştirmesi gerekiyor. Bir seyyar vinç almak başka; rıhtıma sabit vinç yerleştirmek başkadır…
Eski sistemle buraya kadar… Daha ileri yatırımlar için yeni işletme modelleri geliştirmek gerekiyor. Zaten şimdiki durumu savunan da kalmadı. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, “liman çöküyor, utanıyorum” diye konuşmaya başladı. Limanın geleceğinin yeniden belirlenmesi gerekiyor.
Peşinen söylemiş olayım: Mağusa Limanı, Ercan Havaalanı gibi olacak. Özelleştirme yapılacak; bir şirkete devredilecek. Bu şirket liman gelirlerini toplayarak yatırım yapacak. Bunu bize, “size yeni liman yaptık” diye sunmaya çalışacaklar.
Artun Çağa, güzel ekonomi haberleri yayınlıyor. Geçtiğimiz gün, Gıynık-Ekonomi’de limanların gelirlerini açıkladı. Liman gelirlerinin en büyüğü rıhtım harcıdır. Ben, yayınlanan rakamlardan Mağusa Limanı’nın yılda 20 milyon Euro kadar bir ciroya ulaşmasının mümkün olduğunu anladım. Böyle bir ciro için gerekli olan işletme harcamalarının ise 5 milyon Euro kadar olması gerekiyor. Bu hesapta, yıllık 15 milyon Euro kadar bürüt kar görünüyor. Bu kar kullanılarak limana her türlü yatırım yapılabilir.
Konu ile yakından ilgili çevreler Mağusa Limanı’nın fazla büyüyemeyeceğine de dikkati çekiyorlar zaten. Gerek KKTC’deki ekonomik faaliyetlerin sınırlı olması; gerek Mağusa Limanı’nın transit liman olarak kullanılmasının önündeki ekonomik ve siyasi zorluklar ama en önemlisi de dünyanın en önemli kale kentlerinden olan Mağusa’nın mutlaka korunması gereken surları limanın genişleme olanaklarını daraltıyor. Limana gerekli olan şey, denizin derinleştirilmesi ve hizmetlerin otomasyona bağlanarak süratlendirilmesidir. Süratli yükleme-boşaltma işlemleri için gerekli olan ekipmanların tedarik edilmesi en önemli yatırım kalemidir.
Bunların yapılması ve ekonomik hayata etki edecek siyasi değişimler olmaması halinde Mağusa limanın Kıbrıs Türk ekonomisine, 30 yıl daha kaliteli hizmet verilmesi mümkündür.
Bu durumda kimilerinin aklına gelebilecek en güzel kazanç, Mağusa Limanı’na 20-30 milyon Euro yatırım vaadiyle el koymak; liman gelirlerinin bir kısmını bu yatırımlar için kullanırken bir kısmını da çeşitli yollarla bölüşmek olacaktır. Şimdiki “yatırımcı” aklı eminim ki böyle çalışacaktır.
İşte size ikinci bir Ercan!
“Umarım yanılırım” demeyeceğim. Çünkü yanılmayacağıma eminim!