Lübnan basınında yer alan haberlere göre, Hizbullah ve Emel Hareketi yanlıları, sosyal medyada Şii’lere ve Ehlibeyt’e hakaret içerikli bir paylaşımı gerekçe göstererek Beyrut üzerinden ülkenin kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan Ring Köprüsünde toplandı. Söz konusu grup, sloganlar eşliğinde başkentin göbeğindeki Şehitler ve Riyad Sulh meydanlarına yürümek istedi.
“Şia Şia Şia” ve “Ya Hüseyin” şeklinde sloganlar atan grup, kendilerine müdahale eden ordu birlikleri ve emniyet güçlerine taş ve havai fişeklerle saldırdı.
Olaylara ilişkin sosyal medyada çok sayıda görüntü paylaşılırken, Beyrut şehir merkezindeki meydanlarda 3 aracın saldırganlar tarafından ateşe verildiği görüldü.
Güneydeki Sayda ve Nebatiye kentlerinde de sokağa çıkan gruplar, buralardaki meydanlarda bulunan göstericilere ait çadırları ateşe verdi.
Bu arada Hizbullah ve Emel Hareketi liderlerinden, destekçilerine geri dönmeleri çağrıları yapıldı.
Öte yandan sosyal medyada yer alan S. Saydavi isimli kişinin, Şiilerin siyasi liderleri ile Ehlibeyt’e yönelik hakaret içerikli sözler sarf ettiği görüntüye tepki yağdı.
HAFTA SONU OLAYLI GEÇMİŞTİ
Lübnan’da cumartesi ve pazar günü akşam saatlerinden itibaren başkentteki Şehitler Meydanı’nda toplanan binlerce gösterici, 29 Ekim’de istifa eden hükümetin yerine gelecek yeni kabineyi oluşturma görevini vermek üzere Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın parlamenterlerle 16 Aralık’ta yapması planlanan istişareleri protesto etmişti.
Parlamento binasına yürümek isteyen göstericiler ile güvenlik güçleri arasında yaşanan gerginlik sonucu her iki taraftan onlarca kişi yaralanmıştı.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Avn, yeni hükümeti kurmakla görevlendirecek kişinin belirleneceği istişare görüşmelerini 19 Aralık Perşembe gününe ertelemişti.
Lübnan’da 17 Ekim’de ekonomik durum ve vergilere karşı başlayan protestolar, Başbakan Hariri’nin istifasına yol açmıştı. Gösterilere 13 gün direnen Hariri, 29 Ekim’de istifasını sunmak zorunda kalmıştı.
Ülke genelinde protestolarını sürdüren göstericilerin, iç savaşın sona erdiği 1990’dan bu yana yönetimi paylaşan siyasi partilerin oluşturduğu kabine yerine teknokratlardan oluşan bağımsız ve küçültülmüş bir hükümet kurulması, erken seçime gidilmesi ve yolsuzluğa bulaşan yöneticilerin yargılanması talepleri bulunuyor.