Avrupa Konseyi Bakanlar Konseyi’nin Titina Loizidu meselesini kapatma kararının, Kıbrıs sorununun mülkiyet başlığında çok yönlü etkiler yapacak olması dışında Rum Yönetiminin Türkiye aleyhine 4’üncü hükümetler arası başvurusunun da kapatılması sinyali verdiği için Rum yönetimini “sinirlendirdiği” bildirildi.
Fileleftheros analiz-haberini “Strazburg Kanallarında Kıbrıs Batığı… Loizidu Meselesinin Kapanmasından Sonra Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye Aleyhine 4’üncü Hükümetler Arası Başvurusu da Kapanma Riskinde” başlık ve spotlarıyla aktardı.
“Lefkoşa gelişmelerden sinirli ancak, Avrupa Konseyi Sekreterliği’nin 4’üncü başvuruyu da kapatma hedefine şimdiden ulaşsaydı, durumun çok daha kötü olacağının bilincinde” ifadesini kullanan gazete “olumsuz” Almanya ve Norveç’in başını çektiği bir grup ülkenin, Loizidu meselesini kapatmak için yoğun çalıştığını, bütün ağırlığı “nötr” ülkeleri ikna etmeye verdiklerini yazdı.
Habere göre Güney Kıbrıs’taki diplomatik kaynaklar gerek Avrupa Konseyi Sekreterliği’nin ve Almanya’nın başını çektiği bir grup ülkenin Türkiye’ye Osman Kavala meselesine karşılık olarak Loizidu davasının kapatılmasını vermek istedi.
Berlin’deki Güney Kıbrıs’a ve Türkiye’ye yönelik eğilimin “endişe verici olduğu” belirtilen haberde özellikle Almanya’daki hükümet değişikliğinden sonra AB düzeyinde de değişiklikler olduğu, Almanya’nın, Güney Kıbrıs’ın Türkiye’ye yaptırım uygulanması talebine tamamen karşı çıktığı hatırlatıldı, özetle şunlar kaydedildi:
“Türkiye’ye karşı yaptırımlar konusunda Lefkoşa’nın yüzüne kapıyı kapatan Almanya Dışişleri Bakanlığı güven yaratıcı önlemler ileri götürülmesini istemişti. Yoannis Kasulidis Almanya’nın bu talebini geçen ocak ayında, Dışişleri Bakanlığı’na döner dönmez, Kıbrıs Türk tarafına sunulmak üzere Başkan Anastasiadis’e bir güven yaratıcı önlemler (GYÖ) paketi aracılığıyla Almanya’nın bu talebini yerine getirdi.
Almanya Anastasiadis’in GYÖ’leri konusunda Türk tarafını ikna etmemekle kalmayıp, -antidemokratik eylemlerle Türkiye’nin omuzlarından bir yükü daha kaldırdığı anlaşıldı. Bu nedenle Strazburg’da yapılan ilk hareketlerden sonra Lefkoşa, gelişmelerden Almanya’yı sorumlu tuttuğu için Berlin istikametinde hareket etti. Kıbrıs hükümeti, siyasi ve hukuki önemi nedeniyle Loizidu davasının izlenmesi prosedürünün devam ettirilmesini istiyordu.
Kararın mülkiyet başlığında hukuki değil siyasi etkileri var. işgal bölgelerinde Taşınmaz Mal Komisyonu oluşturulması sürekli olarak Türkiye aleyhine her davanın oraya (TMK) havale edilmesi için gerekçe olarak kullanılıyor. Komisyon’un varlığını Türkiye de, AİHM tarafından karara bağlanmış ancak icra edilmemiş davaları kapatmak için sürekli gerekçe olarak kullanıyor.”
Gazete Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ndeki Rum tarafı lehine dengenin Loizidu davasının kapatılması oylamasında değişmesinin (25 evet, 5 hayır, 16 çekimser), bundan sonrası için Rum yönetimi açısından “korkunç” dengeler oluşturduğunu yazdı, özetle şu görüşü aktardı:
“Çünkü Loizidu davasının kapatılmasını başaran Avrupa Konseyi Sekreterliği’nin sonraki aşamada, Kavala ve Demirtaş meseleleri karşılığında 4’üncü Hükümetler Arası Başvuruyu kapatacağı kesindir. Bu da çok yakında Strazburg’da yeni gelişmeler olması gerektiği anlamına geliyor. Çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 4’üncü başvurusunun kapatılması için bir ülkenin küçük bir tavır değişikliği gerekiyor.”