Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Makbule Oktay, “Yöresel Mimari, yerli halk ve/ya binanın kullanıcısı tarafından, bölgede bulunan mevcut malzemelerle, basit aletler, geleneksel yapım teknikleri ve mevcut teknoloji kullanılarak inşa edilmiş binalardır. Bu binaların oluşumu, içinde bulundukları toplumun kültürel yapısı ve bölgenin çevresel özellikleri ile doğrudan ilişkili olup bu değerlere göre şekillenmiştir. Ait oldukları coğrafyanın ve kültürün özelliklerine göre inşa edildiklerinden yapımlarında benzer malzemeler kullanılsa da özgün binalar olarak ortaya çıkmışlardır” diyen Oktay, bu binalar kırsal yerleşimlerin dokusunu, yöresel mimarinin kimliğini oluşturmakta ve kırsal mimari miras olarak bilinmekte olduklarına dikkat çekti.
“Yöresel mimari kültürel sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için önemli”
Oktay, “Yöresel mimarinin önemi ve korunması gerekliliği çokça vurgulanmıştır. Aslında tüm bu tanımlamalara bakıldığı zaman neden önem verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Çevresel verilere göre şekillendikleri için, çevre dostu bina ve çevreyle uyumlu bina nasıl yapılır, yerel malzeme nasıl kullanılır konularında öğreticidirler. Yaşam şekli, sosyal ilişkiler, inançlar, ritüeller, meslek vb. kültürel özelliklere göre biçimlendiklerinden içinde bulundukları kültürle ve toplumun tarihi ile ilgili bilgi vermektedirler. Kültürel sürdürülebilirlik sağlanabilmesi için korunmaları önem arz etmektedir. Özgün binalar oldukları için dünyadaki kültürel çeşitliliği yansıtırlar”dedi.
“Yöresel mimari korunup değerlendirildiğinde özelde bulundukları bölgeye, genelde ülke ekonomisine katkı sağlayabilir”
Oktay açıklamasına şöyle devam etti; “Tarihi, sosyal ve kültürel belge niteliği taşıyan bu yapıların kaybolması toplumun ve tüm insanlığın mimari mirasının kaybolması anlamına gelmektedir. Kırsal yerleşimlerin dokusunu ve kimliğini oluşturduklarından kayıpları kimlik kaybı demektir. Yerel kimliğin korunması küreselleşen dünyada bir değer olarak öne çıkmaktadır. Kırsal yerleşimler ve yöresel mimari korunup değerlendirildikleri ve yeniden işlevlendirildikleri zaman özelde bulundukları bölgeye, genelde ülke ekonomisine katkı sağlayabilmektedirler. Bu nedenlerden dolayı korunmaları, yaşatılmaları ve gelecek nesillere aktarılmaları gerekliliği çeşitli uluslararası tüzük, tavsiye vb. ile vurgulanmıştır.”
“Farkındalık, duyarlılık ve ilgi eksikliği, ekonomik yetersizlikler ve bilinçsiz müdahaleler yöresel mimari mirası tehdit eden önemli unsurlar”
“Tüm dünyada olduğu gibi Kıbrıs’ta da gelişen teknoloji ve değişen yaşam şekilleri sonucunda yöresel evler ihtiyacı karşılayamayacak noktaya gelmiş, evlerle birlikte kırsal yerleşimler de terk edilmiştir. Kullanım dışı kalma binalarda çeşitli derecelerde hasarlara sebep olmakta ve hatta yıkılıp kaybolmalarına yol açmaktadır. Bu tür binalardaki hasarların sebebi bununla sınırlı değildir. Farkındalık, duyarlılık ve ilgi eksikliği, ekonomik yetersizlikler ve bilinçsiz müdahaleler yöresel mimari mirası tehdit eden diğer önemli unsurlar olarak öne çıkmaktadır” diyen Oktay, mevcut değerin farkında olunmadığından yapılmayan ve/ya yapılan bilinçsiz müdahalelerin, istense dahi ekonomik yetersizliklerden dolayı yapılamayan müdahalelerin ve hiçbir kısıtlama olmadan yapılan yeni yapıların kırsal dokuda geriye dönülemeyecek hasarlara yol açtığını ifade etti.
“Kırsal mimari için, eğitim yoluyla farkındalık yaratılmalı, finansal destek sağlamalı ve koruma planları oluşturulmalı”
Oktay son olarak “Kıbrıs’ın kuzeyindeki birçok kırsal yerleşimde bunları gözlemlemek mümkündür. Kırsal mimari mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için tespit edilmesi ve belgelenmesi gerekmektedir. Bunun yanında atılması gereken en önemli adımların başında eğitim yoluyla farkındalık yaratmak, finansal destek sağlamak ve koruma planları oluşturmak olmalıdır” dedi.