KÜRŞAT KKTC’Yİ “ES GEÇTİ”; GÜNEY’İ SEÇTİ!

AKAN KÜRŞAT YARGILANMAK ÜZERE GÜNEY KIBRIS'A GİDİYOR. BU SEÇİMİ İLE KKTC'NİN KENDİ YURTTAŞLARI ÜZERİNDE BİR TASARRUFU OLAMAYACAĞINI VEYA HAKLARINI KORUYAMAYACAĞINI DA GÖSTERMİŞ OLUYOR.

0
blank

Tanınmış avukatlarımızdan Akan Kürşat, İtalya’da tutuklanmasının ardından Güney Kıbrıs’ta yargılanmayı seçti. Beklemediği bir şekilde ve henüz tam olarak anlayamadığımız ithamlarla tutuklanmasının ardından Güney Kıbrıs’a gönderilmeye itiraz edeceğine dair güçlü işaretler vardı. Kendi adıma söylemek gerekirse ben de bu konuda ileri sürebileceği güçlü argümanlar olduğunu düşünüyordum. Oysa Kürşat, tutuklanmasının üstünden yaklaşık bir aylık süre geçtikten sonra, Güney Kıbrıs’a gönderilmeyi ve orada yargılanmayı kabul etti.

Herkes, kendi hayatına ilişkin kararları özgürce verme hakkına sahiptir; başkasının haklarını ihlal etmedikçe ne isterse yapabilmelidir. Kıbrıslı bir Türk veya bir KKTC yurttaşı olarak Akan Kürşat’ın da bu hakları haiz olduğu kuşkusuzdur. Kendi seçimidir: İtalya’da “beni Güney Kıbrıs’a göndermeyin” diyerek hukuk mücadelesi vermek yerine, “gitmeye ve orada yargılanmaya hazırım” demeyi tercih etmiştir.

Akan Kürşat, ne ile yargılanacağını bizden daha iyi biliyor. Bu yargılamanın nasıl seyredeceğine dair bizden daha donanımlıdır. Aradan geçen bir aylık süre içinde çok kapsamlı araştırmalar yaptığına ve alternatif görüşleri dinlediğine de kuşku duymuyorum. Gidecek ve yargılanacak… Ya beraat edecek ya da suçlu bulunacak. Suçlu bulunursa cezasını çekecek ve bu iş bitecek; hayatına kaldığı yerden devam edecek.

Gayet rasyonel bir seçim olduğunu görebiliyorum.

Bu arada, aradan geçen bir aylık süre içinde bir KKTC yurttaşının başına gelenler nasıl bir “devlet çatısı” altında yaşamakta olduğumuzu da göstermiştir ama. Bu çatı bizi korumaya yetmiyor. Kürşat’a hiçbir şekilde sahip çıkamadı. Ne hukuki bir destek verebildi ne de siyasi bir argüman ileri sürdü.

  • Kıbrıs Anayasası, Rum mahkemelerine bir Türk vatandaşını yargılama hakkı vermez diyebilirdi; demedi.
  • Kürşat’ı tutacakları ortamın bir Türk için güvenli olmayacağı ileri sürülebilirdi; sürmedi.
  • BM Genel Sekreteri’nin kişisel temsilcisi Holgein müzakereleri başlatmak için zemin ararken bu konu önüne konabilirdi; koymadı.
  • Kıbrıs Türk halkı bu gelişmeyi endişe ile karşıladı; endişelerini giderecek tek bir söz bile söyleyemedi.

Akan Kürşat, Güney Kıbrıs’taki mahkemelerde kendini nasıl savunacak hep birlikte izleyeceğiz. Mahkum edilmesinin kolay olmayacağını düşünüyorum. Bekleyip göreceğiz!

Bu arada biz alacağımızı almış olmayız: Uluslararası alanda başımız derde girerse, kendimizi savunabileceğimiz hukuksal çerçeve burada değil oradadır. Siyasal olarak tanınma bir yana, defacto bir yönetim ve hatta 1960 Cumhuriyetinin kurucu ortağı bir toplum olarak bile muhatap alınmadığımızı da gördük. Masada alabileceklerimizi almayı beceremeyince onları da arar hale geldiğimiz ayan-beyan ortaya çıktı. İçimizden yetişmiş önemli bir avukat olarak Akan Kürşat bize iyi bir ders verdi!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz