UBP, CB seçimini Ersin’i genel başkanlıktan indirmek için kullanacakmış.

Biraz da abartarak CB seçimlerini 4’ncü bitirebilir diyenler bile türedi.

Yine de bunlardan korkulur.

UBP’nin parti içi dengeleri dinsizin hakkından imansızlar gelir misali.

UBP’nin tarihi benzeri ‘’demokratik vukuatlar’’ ile dolu.

Ne rahmetli Konuk, ne Örek ne de Küçük genel başkanlık koltuğunda rahat oturamadılar.

Eroğlu hariç yerinde uzunca bir süre rahat oturmuş genel başkanı olamadı UBP’nin.

Eroğlu da yeri geldiğinde kongrede al aşağı edemediği genel başkanı, genel seçimlerde partiyi bölme pahasına intikam alma yolunu seçmekte hiç çekinmedi.

Çok geçmişe gitmeyelim daha dün gibi birinci sıradan aday olan genel başkanlarını sandıkta bırakan partidir UBP.

Dolayısıyla partinin şakası yok.

Bundan dolayı seçim sonucuna ne derece yansır tartışma götürür ama CB seçiminin bir sonraki UBP başkanlık ön seçim yarışına dönüşeceği yabana atılmayacak bir olasılıktır.

UBP parti yönetiminin dillerinden düşürmedikleri ‘’milli dava’’ bu aralar hak getire. Hatta Cumhurbaşkanlığı makamı sol kesimde olursa akçeli konularda Türkiye’ye karşı elimiz güçlenir havasında olanlar bile var.

Bunun için batı kültür ve eğitim sisteminin en üstündeki kurumlarından birinde eğitim almış Ersin Tatar’ın tam da bu günlerde, UBP’de ortaya çıkan görüntüye bakıp ‘’ben neyin mücadelesini veriyorum’’ diye düşünmesinde fayda var.

Elbette onurlu çıkış kapısını bulup adaylıktan çekilip aynı zamanda siyasete icraatın başı olarak devam etme şansını yakalamak artık çok daha zordur.

Aday olarak girdiği yolu sonuna kadar yürümekten başka çaresi yok gibi gözüküyor ama yine de ona yakıştırılan kurnazlığını tam da bu noktada hayata geçirme zamanıdır. Hani içimden ‘’yap bir kurnazlık ve şaşırt bizi Ers’’ demek geliyor. 

Yine de UBP’ye genel başkan seçilmesini parti içinde ve parti dışından destekleyenlerin onu hangi yetkinliklerine inanarak ve güvenerek desteklediklerini bir kez daha hatırlamalı ve düşünmelidir.

Son iki yıla yakın süredir yaşadıklarını siyasi tecrübe dağarcığına yazıp esas işine odaklanmanın yolunu bulmalıdır.

Ersin göreve geldiğinden beri aklı CB seçiminde olduğundan dolayı çözüm bekleyen ve onun fark yaratabileceği konulara odaklanma sorunu yaşadı. 

Yine bunun sonucu olarak enerji dolu hırsı aklının önüne geçen bir genel başkan ve Başbakan olarak gereksiz yere çok konuşup sayısız pot kırdı.

Maliye bakanı olduğu günlerindeki gibi konulara odaklanamadı ve elini taşın altına koyup seçimleri düşünmeden icraat yapamadı Ersin.

Sabırlı olup icraat yapmak adına neşteri bir yerden vursa arkasını getirecekti. 

Başbakan olarak elde edeceği ufak başarılar bile her ne sebep olursa olsun onu nefsine yenik düşüp aday olmayacağım diye verdiği sözlerden geri dönmesine sebep olan Cumhurbaşkanlığı makamına bir sonraki seçimde rahatlıkla getirebilirdi. 

Belli bir süre başarılı icraat ve hele başkanlık sistemine geçmenin de liderliğini yapıp hayata geçirse bunun olmaması için sebep yoktu.

***

Yazıya konu ettiğimiz siyasi, Başbakanımız.

Bir yıl önce büyük umutlarla icraat yapsın diye Başbakan oldu. 

Bir yerlerden gelecek olan işaretlere göre hareket etmeye hazır olan parti militanları tabiri caizse Ersin’i ‘’satacaksa’’ satacaklar. 

‘’Oh olsun’’ mu diyelim?

Son bir yılda izlediği kendince kurnaz siyasetin ilerisi için siyasete ışık tutması, ders çıkarılması için ilk anda duygularım öyle diyor.

Ama diğer taraftan da toplum adına kaçıyor olan fırsatı düşünüp üzülüyorum. Bu duruma düşülmeyebilirdi.

Ersin ‘’aday olmayacağım’’ diye siyasette ivme kazanıp sonrasında da iş yapmadan yükselme hırsına ve kurnazlığına yenik düştü.

Tüm bunları düşündükçe Ersin Tatar’ın CB seçiminde son ikiye kalamayacağı olası bir sonuca aklım yanaşmıyor yine de. İhtimal vermekte zorlanıyorum

Kara kaşına ve ela gözüne değil bu düşüncelerim. 

Onun gelecek derdi de yok. 

Böyle bir sonuç karşısında ortaya çıkacak olan siyasi karmaşanın yaratacağı kaosun kısa dönemde vatandaşa olacak olan etkisi için endişe ediyorum. 

İnsanların evindeki ekmeğin bayatlamaya yüz tuttuğu bir süreçte ekonomik krizin üstüne böyle bir siyasi tsunaminin yaratacağı etkiyi bu toplum kaldırır mı yoksa çözülür gider mi diye düşünmeden edemiyorum.

Yine de ne olacaksa olacak.

Üzülsem de arkasından yas tutacak değilim.

Kurnazlıkta çevik olan yırtıcı kuşların çoğunun ömrü az olur derler.

Ben söylemiyorum. Doğanın kanunu.