KTTO’dan yapılan yazılı açıklamada, Kıb-Tek’in herhangi bir işletmede asla olamayacak şekilde stoksuz çalışmaya başladığı ve ardından ana girdisi olan akaryakıtı alamayacak duruma düşürüldüğü, bu süreçte yaşanan ihale yolsuzlukları ve rüşvet tartışmalarının ise kamu kurumlarının halk nezdinde nasıl itibarsız duruma düştüğünün acı örneklerinden birini oluşturduğu kaydedildi.
KTTO’dan yapılan açıklamada şunlara yer verildi:
” Elektrik, hem günlük yaşamın, hem de mal ve hizmet üretiminin vazgeçilmez unsurudur. Elektrik olmazsa hiçbir şey olmaz. KKTC’nin – yurttaşlarının ve işletmelerin elektrik gereksinmesini sağlamak konusunda gösterdiği yetersizlik, her türlü siyasi tartışmanın ötesinde toplumsal bir yaklaşımla ele alınarak çözümlenmek zorundadır.
Son günlerde yaşadığımız elektrik kesintilerinin idari sorunlardan kaynaklanıyor olmasına karşın, bu sorunların giderilmesinin de elektrik sorununu çözmeye yetmeyeceği, elektrik sistemimizin yeni yatırımlarla birlikte ileri teknoloji kullanımına ihtiyaç duyduğu aşikârdır. Bugünkü akaryakıt sorununu çözmekte bile zorlanan idari yapının yeni yatırım ve ileri teknoloji kullanımına geçişi sağlaması elbette beklenemez. Bu nedenle, elektrik üretim ve dağıtımının iyileştirilmesi için özel sektörün birikiminden, girişimci gücünden ve yeni teknoloji kullanma kapasitesinden yararlanmak kaçınılmazdır. Bu bağlamda, KKTC’nin enerji sorunlarının daha önce sıkça dile getirdiğimiz gibi Enerji Üst Kurulu’nda ele alınması, orta ve uzun politikalarının bu kurulda belirlenmesi ve yatırıma istekli olan özel sektör girişimlerinden yararlanılması kaçınılmazdır. KKTC’nin orta ve uzun vadeli enerji ihtiyacı ancak böyle bir sistem içinde saptanabilecek, yatırımlar planlanabilecek ve ihtiyaç karşılanabilecektir.
KKTC’de yıllardan beri ertelenen reformların hayatımızı nasıl etkilediği de yaşanan elektrik sorunu ile bir kez daha anlaşılmış olmalıdır. Orman yangını olduğunda yangını önleme ve yangına müdahale konusundaki sorunları, elektrik kesildiğinde elektrik sorununu, yağmur yağdığında altyapı eksikliklerini konuşmak hiçbir sorunu çözmüyor. Çözüm bütünlüklü bir reform ve yenilenme süreci başlatmaktan geçmektedir.”