spot_img
9.8 C
Lefkoşa
spot_img

KTÖS: “OKULLARIN AÇILDIKTAN SONRA ALINACAK ÖNLEMLERİ KONUŞMALIYIZ”

Sendika açıklamasında, “Öğrenciler okulda kazandığı bazı alışkanlıkları unutmuş olabilir, aile içi şiddet, ihmal, istismar ve yoksulluk yaşamış olabilir, bu süreçte öğrenim açısından çocuklar arasında eşitsizlik olabilir. Tüm bunlara cevap verebilmek için Eğitim Bakanlığı kapsayıcı bir destek projesi oluşturmalı ve ek kaynak ayırmalıdır” denildi.

KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş, konuyla ilgili açıklamasında, KTÖS olarak okullar ve iş yerlerinin yeniden açılması konusunda siyasi kaygıları değil, Bilim Kurulu, KTTB ve DSÖ önerilerinin önemsenmesi gerektiğini belirtti.

Maviş ayrıca öğretmenlerin salgın döneminde öğrenci ve ailelere göstermiş olduğu desteği, okulların açık olacağı dönemde de fazlasıyla yerine getireceğini belirtti. Maviş, “Öğretmenler, çocukları iyi hissettirmek için gereken koşulları sağlayacaktır. Eğitim Bakanlığı öğretmenin statüsüne, öğretmenin hizmet içi eğitimine ve teknolojiye yatırım yaparak geleceğe hazırlanmalıdır. Eğitim Bakanlığı tüm okulları, öğrencileri destekleyecek bir teknoloji erişimi ve kapsayıcı bir yaklaşım geliştirmelidir” ifadesini kullandı.

KTÖS’ün açıklaması şöyle:
“Kritik görev yapanlar dışındaki vatandaşlarımız günlerdir evde kalarak, salgının yayılmasının önlenmesine katkı koymaktadır. Bununla birlikte iş sektörlerinin açılması konusunda ortaya atılan tartışmaları da izlemektedir. Dünya Sağlık Örgütü, salgın tam anlamıyla kontrol altına alınmadan ülkeleri normalleşme planları ile ilgili uyardı. Bir çok ülkede ise hükümetlerin ekonomik nedenlerle açılma öngörüleri, vatandaşların endişeleri nedeniyle protesto edildi. Haklı olarak bir yandan hayatın normalleşmesini dört gözle bekliyoruz, diğer taraftan ise normalleşme sürecinde alınması gereken önlemlerin ne olacağını bilmek istiyoruz. Elli üç bin öğrenciyi evlerine gönderdik. Eğitim Bakanlığı dijital eğitim yapılabilecek, öğretmenle öğrencilerini sanal sınıflarda buluşturabilecek bir sistemi tercih etmedi. Bunun yerine kontrollü, çevrimdışı ve merkezi bir yaklaşımı uygulamaya koydu. Bu uygulama da destek eğitimi anlayışı ile gönüllü öğretmenlerin özverisi ile gerçekleşti. Sistemin kendi içindeki dezavantajları, eğitimdeki eşitsizlik boyutunu da gözler önüne serdi.  Eşitsizlik ve dezavantajlı grupların çoğunluğu bizlere okulların görevinin sadece eğitim değil, sosyal eşitsizlikler ile mücadele edilen bir yer olduğunu, okul yöneticileri ve öğretmenlerin çocuğun toplumsal sorunlarıyla da ilgilendiği bir platform olduğunu hatırlattı. Eğitim ve sağlığın  mali kesinti yapılacak bir alan olmadığını ve yatırım yapılması gereken önemli bir hak olduğu ise gün yüzüne çıkardı.Peki, okulları ne zaman açmalıyız? Okulları açıldıktan sonra nelere dikkat etmeliyiz?”

Açıklamada, bazı Avrupa ülkelerinde Covid-19 sonrası eğitim ve eğitim kurumlarının açılmasıyla ilgili uygulamalara da yer verildi.

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER