KTÖS Örgütlenme Sekreteri Akgün Kaçmaz yaptığı yazılı açıklamada, yıllardan beri okullara hademe istihdamlarının, ihale üzerine şirketler aracılığı ile hizmet alımı yöntemi ile yapıldığını hatırlatarak, “Emek sömürüsü gizli özelleştirme mantığı ile dolaylı olarak eğitim içerisine sızmıştır. Sendika olarak yetki alanımızın dışında olmasına rağmen yıllardan beri bu sorunu dile getirmekte, çözüm talep etmekteyiz” dedi.
İlköğretime bağlı okullarda 207 kişinin kadrolu/işçi, 71 kişinin de hizmet alımı statüsünde olduğunu kaydeden Kaçmaz, şöyle devam etti:
“Hademelerin %25’i hizmet alımı ve güvencesiz çalışma koşullarına sahiptir. Alasya İlkokulu, Yenicami Anaokulu, Arabahmet İlkokulu, Görme Engelliler Okulu, Kurtuluş İlkokulu, Mustafa Çağatay İlkokulu, Şht. Hasan Cafer İlkokulu, Çatalköy İlkokulu, Karakum Anaokulu, Pınarbaşı Anaokulu, Beylerbeyi Anaokulu’nun tamamında hademeler hizmet alımı, Gönyeli İlkokulu ve 23 Nisan İlkokulu’nun ise %80’i hizmet alımıdır. Hademelerin % 25’inin esnek çalışma ve güvencesiz koşullara sahip olması okullarımızdaki çalışma barışını olumsuz etkileyecektir. Ayrıca ‘kadrolu/geçici’ statüde hali hazırda okullarda çalışan hademelerin en az yarısı son 15 yıldır geçici statüde çalışmaktadır”.
Okullarda, şirketler aracılığı ile hizmet alımı olarak görev yapan hademelerin , son 1 aydır emeğinin karşılığını alamadığını vurgulayan Kaçmaz, ekonomik krizin eşiğinde insanların emeğinin karşılığını alamamasının herkes için ama başta hükümet için bir sorun olması gerektiğinin altını çizdi.
Salgınla mücadele eden okullarda temizlik hizmetinin kesintisiz sürdürülebilmesinin önemine vurgu yapan Kaçmaz, hizmet alımı statüsünde olan kişiler maaşlarını bir an önce alması, aynı sorunu yaşamamaları için önlem alınması ve yeni dönemde okullarda temizlik hizmetlerinin taşeronlaşmasının önlenmesi gerektiğini kaydetti.
Kaçmaz şu ifadelere yer verdi:
“Altını çizerek belirtmeliyiz ki, sorunumuz hademe sorunu değil, temizlik hizmetlerinin taşeronlaşması sorunudur. Taşeronluk sistemi, ucuz işgücünden yararlanan, yasal yükümlülüklerden kurtulan, şirketlere kaynak aktaran ve kamusal alanda işçilerin örgütlenmesini engelleyen devletin bir aracı haline dönüşmüştür.
Sorunun nihai çözümü hizmet alımı anlayışından vazgeçilip, KHK aracılığı ile kadrolu eğitim hizmetlisinin okullarımıza atanmasıdır.”