KTOEÖS, “Eğitimde Çözüm Bekleyen Sorunlar ve Bu Sorunlar Karşısında Eğitim Bakanının Misyonu”nu protesto etmek amacıyla Eğitim Bakanlığı önüne eylem ve basın açıklaması yaptı.
Eyleme çıkarak öğretmenlere seslenen ve basına konuşan Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile eylemdeki öğretmenler arasında kısa süreli sözlü tartışma yaşandı.
Bakanlık önünde açıklama yapmak isteyen Çavuşoğlu’na ‘çarpıtılmış açıklamalarından dolayı’ tepki gösteren öğretmenler, eyleme alanını terk etti.
Çavuşoğlu ise yaptığı açıklamada, eylemin maksadının kamuoyunu yanıltma olduğunu savundu, “Cevap verme hakkımı bana kullandırmamaları, aslında ellerinde eylem yapma amacıyla hiçbir şey bulunmamaktadır.” dedi.
Çavuşoğlu, öğretmenlerin birçok söyleminin yanıltma olduğunu ileri sürdü, “Her eylem yaptıklarında buraya ineceğim, toplumu yanıltmamaları için bakanlık önünde açıklama yapacağım. Sadece 10 yıl öğretmenlik yaptım dediler, bu öğretmenlerden daha çok derse girdim, sosyal faaliyet yaptım.” dedi.
İşte basın açıklaması:
Bir zamanlar öğretmen, şuan Eğitim Bakanı olan Sn. Nazım Çavuşoğlu’na kamuoyu önünde şu soruları yöneltiyoruz:
Okullarımızda, eğitim sistemimiz içerisinde çözülmesi ivedi olan sorunların takibini yapıyor musunuz? Eğitim yılı tamamlanalı 3 hafta oluyor, bu süre içerisinde okulların fiziki yapı ve donanım eksikliği ile ilgili herhangi bir adım atıldı mı?
Vatandaşlarımız tarafından bağış olarak yaptırılan Meral Vedat Ertüngü Lisesi ve Esin Leman Lisesi’nin elektrik, su, yol yapımı ve diğer eksiklerini tamamlamak için bir çalışma başlattınız mı?
Bakanlık bu yıl yine Sınıf Geçme Sınav Tüzüğünü ve öğretmenlerimizin emeğini hiçe sayarak Ek Bütünleme yapacak mı? Yoksa ek bütünlemenin ekini mi yapma niyetindesiniz? Ya da ek bütünleme yapmadan Bakanlar Kurulu Kararı ile tüm öğrencileri bir üst sınıfa taşıyıp, eğitim kaygısı değil, sadece siyasi kaygılar taşıdığınızı mı ispatlayacaksınız?
Okullarımızda sayıları gittikçe artan Türkçe-İngilizce bilmeyen yabancı öğrencilerin okullara, eğitime kazandırılması ve sosyal entegrasyonu için herhangi bir projeniz var mı?
Mağusa’dan çıkıp 2 gün Güzelyurt’a, 2 gün Lapta’ya, 1 gün Erenköy’e giden öğretmenlerimize ya da Lapta’dan 3 gün Erenköy’e, 2 gün Akdoğan’a giden öğretmenlerimize ve bu durumda göç yasasına tabi yüzlerce öğretmenimize bakanlık olarak desteğiniz nedir? Bu öğretmenlerimiz için yolluk ödenmesi veya lojman imkânı veya öğretmen servisi sağlanması gündeminizde mi?
Öğretmenler Yasasına göre her okulda olması gereken fakat tek bir okulda dahi olmayan bölüm şefi kadrosu hakkındaki düşünceniz nedir?
Öğretmenler Yasasına göre bir öğretmenin toplamda 250’den fazla öğrenciye ders veremeyeceği, bir sınıfta öğrenci sayısının 40’ı aşamayacağı belirtilmesine rağmen yıllardır yasanın bu maddesi hiçe sayılmaktadı Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Önümüzdeki eğitim yılında 40-45 kişilik sınıflarda ders yapmak zorunda kalacak öğrenci-öğretmenler için çalışmanız nedir?
Devlet okullarına bütçe ayırmayarak okulların çaresizliğe itildiğini, veliler ile okul idarelerinin karşı karşıya getirildiğini ve her okulun kendi imkânları çerçevesinde sorunlarını çözmeye çalıştığını biliyorsunuz değil mi?
Duvarlarında derin çatlaklar oluşmuş, kolonları çürüyen, yıkılma riski taşıyan Cumhuriyet Lisesi, Erenköy Lisesi ve Namık Kemal Lisesi için “Bakanlığımızın bu hasarların tamamını giderecek yeterli bütçesi yoktur” denildiği doğru mu? Bu okullardaki bir öğrencimiz veya öğretmenimizin zarar görmesi halinde bunun hesabını kim verecektir?
Bu yıl yine Türk Maarif Kolejleri arasında geçiş yapılmasına olanak sağlayıp, eşitsizlik ve adaletsizlik yaratılmasına göz mü yumacaksınız?
Yurt dışındaki gençlik kamplarında geçmiş yıllarda bazı öğrencilerimizin maruz kaldığı pedagojik yaklaşımdan uzak, davranış ve baskılara, laik eğitimle bağdaşmayan örneklere rağmen, bu kampların ısrarla düzenlenme nedeni nedir? Velilere verilen kamp programı ile gerçekte uygulanan programın aynı olmaması sizi rahatsız etmedi mi? Hangi gerekçeyle olursa olsun, öğrencilerimize “maneviyat” dersinde mevlit okutulması veya öğrencilerin din derslerine katılmaya zorlanması KKTC eğitim sisteminin en temel unsurlarından olan Laiklik ilkesine aykırı değil mi?
Göç yasasına mahkûm ederek fakirleştirdiğiniz öğretmenlerimizin, gasp ettiğiniz 2. Üniversiteden mezun olması halinde kazanacağı barem içi artışlarını vermek için çalışma mı başlattınız?
Okullarda; kâğıt üstünde görünen ancak gerçekte olmayan okul bütçeleri ile ilgili çalışma mı yapıyorsunuz?
Taşeronlaşma ile çalıştırıp maaş vermediğiniz okul çalışanı hademelerle ilgili kadro yaratıp güvenceli çalışma ortamı yaratma çabanız mı var?
Eğitimde yıllarını harcamış ve devlet kadrolarına sonradan atanan öğretmenlerimizin özelde öğretmenlik yaptıkları yılların görmezden gelinmemesi adına ne yapıyorsunuz?
Bakan, “Biz zengin bir devlet değiliz” diyorsunuz ve öğretmenlerden fedakârlık bekliyor, tasarruf amacıyla A-B öğretmen statüsünün kaldırılması gerekliliğinden bahsediyorsunuz.
Bu durumda;
– Yarattığınız müşavirlere her yıl 45 milyon TL;
– KKTC’yi dünyada tanıtacak iddiasıyla çeşitli ülkelerde açılan ve ayrılan bütçenin %98’ini kira ve maaşların oluşturduğu Dış Temsilciliklere yıllık 96 milyon TL;
– Kalkınma Bankasından yandaşlara dağıtılan ancak geri ödemesi yapılmayan 750 Milyon TL;
– İhalesiz yakıt alımı için 80 milyon TL harcayan bir devleti YOKSUL olarak mı kabul edelim?
– Külliye ve saray yapımı için 620 milyon TL harcanırken;
– T&T şirketine yapıldığı gibi Bakanlar Kurulu Kararı ile devlet alacaklarından vazgeçerken;
– 3 öğrencinin olduğu Gaziantep’e Eğitim ve Kültür Ateşesi gönderilirken;
– Servet vergisi almazken;
– Onlarca yıldır vergi kaçıranları göz yumulurken;
Devletin zengin olmadığını unutmuş muydunuz?
Size göre bu harcamalar yoksul bir devlet bütçesine ait olabilir mi?
Niyet tasarruf mu, yoksa talimatları yerine getirmek mi?
Bilinmesini isteriz ki, öğretmenlik mesleğinin, öğretmenlerimizin yıllarca özveriyle ortaya koyduğu emeğin hiçleştirmesine, yasal haklarımızın tartıştırılmasına izin vermeyeceğiz.
Sn. Bakan, Eylül’de okulların açılması gibi bir gaileniz varsa A-B öğretmen statüsünün ortadan kaldırılmasıyla ilgili başlatılan çalışmayı derhal durdurunuz!