KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel yazılı açıklamasında, salgın döneminde, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki çalışanları, “kar marjını çoğaltmak için” işten durdurmanın affedilmeyecek bir fırsatçılık ve vicdansızlık olduğunu kaydetti.
Düşüş olsa da üretilen malların satışı yapılan ve geliri olan bir kurumda ilk faturanın çalışana kesilmesinin çalışma hayatının ne kadar sermaye ve iş veren odaklı olduğunun göstergesi olduğuna işaret eden Gökçebel, şöyle devam etti:
“Yıllardır bu ülkede çalışanların lehine olması gereken Çalışma Bakanlığının figüran rolü oynadığı, hükümetlerin çalışanların başına gelen ne isterse olsun ilgilenmediği, iş akitlerinin bile takip edilmediği, uyuşmazlıklarda ortadan kaybolunduğu için işverenlerin çalışanlara her şeyi yapabileceği algısı yaratmıştır.”
İş mahkemelerini oluşturmayan, tüm çalışanların tümünün sendikalı ve toplu sözleşme hakkına kavuşturacak yasal düzenlemeleri yapmayan hükümetlerin işveren karşısında çalışanları sürekli ezilmeye, sömürülmeye, en büyük faturaları ödemeye mahkum ettiklerini savunan Gökçebel, yıllardır her türlü vergi affı, avantajlar, hibeler, katkılar, fonlarla sermayeye destek yapan hükümetlerin işverenlere tek yükümlülük yüklemediğini ileri sürdü.
“Bir kurumda kendi atadığı yönetim kurulunun en çok dayanışma istenen bir dönemde çalışanların işten çıkarılmasına göz yumması UBP-DP-YDP hükümetinin büyük bir suçu olacaktır” diyen Gökçebel, çıkarılan hiç bir pakette çalışanlara tek güvence açıklamayan hükümetin yapılara çanak tuttuğunu savundu.
Taşel çalışanlarına desteklerinin tam olduğunu belirten Gökçebel, bir an önce yeni iş akdinin imzalanarak çalışanların rahatlatılması gerektiğin ifade etti.
Gökçebel, “Bu dönemde sokağa atılacak, geliri durdurulacak tek bir çalışanın sorumlusunun hükümet olacağını belirtir, çalışanlarla dayanışmamızı yineleriz.” ifadelerini kullandı.