Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın okullara genelge göndererek 10 Kasım’da Atatürk’ü anmak üzere öğretmenleri okula çağırdığını ifade ederek, “Okullara gönderdiğiniz bu genelgeye gerek yoktur.Öğretmenlerimiz Atatürk’ü anacak ve onun izinden gitmekten vazgeçmeyecektir” dedi.
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem yazılı açıklamasında, bakanlığı “ikiyüzlülükle” suçladı ve öğretmenlerin Atatürk’ü anmak için genelgeye ihtiyacı olmadığını vurguladı.
Selma Eylem, öğretmenlerin; Anayasa ve Milli Eğitim Yasasının da içerdiği gibi ülkede Atatürk ilke ve devrimleri çerçevesinde laik, bilimsel eğitimle çocukları yetiştirmeye devam edeceğini, dayatmalara boyun eğmeyeceğini, gerici, dinci toplum değil, Atatürk’ün işaret ettiği evrensel değerleri benimsemiş çağdaş, demokratik bir toplum yapısı için mücadele edeceğini kaydetti.
Eylem, “Bakanlık genelge göndererek 10 Kasım’da Atatürk’ü anmak üzere velileri öğrencileri ve öğretmenleri okula çağırıyor” dediği açıklamasında, şu görüşlerini dile getirdi:
“Atatürk’ün devrimleriyle, ilkeleriyle işaret ettiği çağdaşlaşma, batılılaşma, laik demokratik eğitim ve toplum yapısından tamamen uzak, Anayasa ve Milli Eğitim Yasamıza aykırı politikalar güderken, yani 18 yaşından küçük çocuklarımıza ilahiyat kolejiyle Suudi Arabistan şeriat müfredatı uygularken,çocuklarımızın kuran kurslarıyla tarikatların eline düşmesine ses çıkarmazken, kız çocuklarımızın başlarının kapatılmasına, yani çocuk istismarlığına, çocuk hakları ihlaline göz yumarken, okul ihtiyacı dururken cami yaparken, okullar öğretmensiz dururken 150 imam istihdamı sağlarken, basınımıza desteğin kesilip havuz medyası oluşturmayı hedeflerken, bir karikatür çizdi diye gazeteci hedef gösterilirken, yaptığı yayından dolayı bir gazetemiz ve gazetecilerimiz taşlanır linç edilmeye çalışılırken, kitaplar yasaklanırken, yani düşünce, ifade özgürlüğümüz tehdit altındayken,yıllardır sürdürülen ekonomik siyasi sosyal dayatmalarla, nüfus politikasıyla gelirimiz, nüfus yapımız, altyapı ve doğal kaynaklarımız, eğitimimiz, dilimiz, dinimiz, kısaca varlığımız tehlike altındayken yani kendi ülkemizde tahakküm altına alınarak yaşama özgürlüğümüz ortadan kaldırılırken, ‘özgürlük’ diyerek dini sembollerle toplumumuzu bölme hamlelerine çanak tutarken, kamuda yeni bir istihdam biçimi yaratılmasını ‘özgürlük’ diyerek savunmak, rejim değiştirme isteğiyle siyasi İslam dayatmasına ülkemizde boyun eğmek ülkemize bize ihanettir. Bu politikaları sürdürenlar bize Atatürk’ü anmaktan bahsetmesinler yüzleri yoktur!”