Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ve Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN) Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) Başkanı Ömer Köseoğlu’nun “anti-demokratik ve faşizan uygulamalar” yaptığı gerekçesiyle KHK önünde eylem ve basın açıklaması yaptı.
Eyleme TÜRK-SEN, TIP-İŞ, KTÖS, KTOEÖS, GÜÇ-SEN, EL-SEN ve KOOP-SEN de destek verdi.
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, eylemde yaptığı konuşmada, Ömer Köseoğlu’nun komisyonda 17 yıldır devam eden ‘şeffaf, tarafsız ve katılımcılık ilkelerini’ katlettiğini savundu.
Bengihan, Köseoğlu’nun Başbakanlık Müsteşarı olduğu zamanlardaki “fırsat eşitliğini yok saydığı”na ilişkin davaların halen Yüksek İdare Mahkemesi’nde devem ettiğini söyledi. “Arka kapıdan” yapılan istihdamlarla ilgili davaların Eylül ayında görüleceğini belirten Güven Bengihan, Köseoğlu’nun KHK Başkanlığına atandıktan sonra tüm bilgisayar sistemini değiştirdiğini, sınav sorularının değiştirilmesini istediğini ve komisyonun adaylar üzerindeki takdir yetkisinin artırılmasını talep ettiğini kaydetti.
Diğer konularda olduğu gibi KHK sınavlarıyla ilgili olarak da Anayasa Mahkemesi’ne güvendiklerini belirten Bengihan, Köseoğlu’nun “kriter puanlarını istedi diye sendika yetkililerini tutuklattıran komisyon başkanı” olarak tarihe geçeceğini iddia etti.
-“Vefa Borcu mu var?”
İyi İdare Yasası’nın, idarenin işlerde kamu gücü kullanılarak ayrıcalık yapmılmasını engellediğine işaret eden Bengihan, KHK başkanının şu an meşruiyetini yitirdiğini ve koltuğunda oturmaması gerektiğini savundu.
Bengihan, Cumhurbaşkanı Tatar’ın da atadığı isimleri bir kez daha gözden geçirmesi gerektiğini, aksi taktirde “Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’nı aynı anda yaptığı dönemde 16 kişilik geçici işçi istihdamından dolayı Köseoğlu’na bir vefa borcu olduğu” düşüncesinin kamuoyunda hâkim olacağını iddia etti.
Güven Bengihan, konuya sesini çıkarmamasının Cumhurbaşkanını da sorumlu duruma getirdiğini savunara, yarın da aynı konu için Sarayda olacaklarını sözlerine ekledi.
-Atan
KAMUSEN Başkanı Metin Atan da yaptığı açıklamada, dün sendika yetkililerinin tutuklanması olayını demokrasiye vurulan bir darbe olarak niteleyerek, bunun sendikaları suskunlaştırmak ve pasivize etmek için yapıldığını savunarak, tüm bu olayların, “yönetme yetisi olmayan kişiler” dolayısıyla yaşandığını kaydetti.
Sendikaların, KHK sınav ve mülakat aşamalarında, gözlemci sıfatıyla dahi olsa bir kontrol mekanizması oluşturduğunu belirten Atan, Kâmil Kayral’ın KHK Başkanı olduğu dönemde şeffaflık, hakkaniyet ve ortak noktada buluşabilme özelliğinin hiçbir zaman yitirilmediğini söyledi.
Atan, Başkanlık koltuğunun devlete ait olduğunu, o koltuklara oturan kişilerin ise geçici olduğunu kaydederek, bu konumda oturan kişilerin göstereceği beceriksizliğin çalışanları da, yeni işe girecekleri de etkilediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanından konuyu biz kez daha gözden geçirmesini istediklerini kaydeden Atan, Köseoğlu’na “KHK’da hükümdarlığını ilan etti” eleştirisinde bulunarak, komisyonun diğer üyelerinin de sessizliğini koruyarak olanlara onay verdiğini savundu.
Konuşmaların ardından usulsüzce yapıldığı iddia edilen geçici işçi istihdamlarıyla ilgili belgeler basın mensuplarıyla paylaşıldı ve KHK’nın sendikaları sözlü sınavlardan dışlama gerekçesi ve İyi İdare Yasası’na uyması talep edilen mektup komisyona teslim edildi.
-Mektup
Mektupta şu ifadeler yer aldı:
“2005 Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü’nün 33. Maddesi gereğince sendikalarımız sözlü yarışma sınavlarında gözlemci bulundurmaktadır. Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, yani 17 yıldan beri sözlü sınava girecek adayların yazılı sınav puanları, öğrenim durumları, sözlü sınav kriter puanları ve yabancı dil puanlarını gösteren dokümanlar sınavlarda gözlemci olarak bulunan sendika temsilcilerine verilmekte idi. 12.9.2022 tarihinde yapılan sözlü yarışma sınavında gözlemci olarak bulunan sendika temsilcilerimize söz konusu dokümanlar verilmemiştir. İyi İdare Yasasının Katılım ve Açıklık ilkelerine aykırı olan bu uygulamanın gerekçesinin Yasanın 21. Maddesi gereğince sendikalarımıza bildirilmesini talep ederiz.”