Eylemde, KTAMS Genel Başkanı Güven Bengihan ile Genel Sekreter Serman Yiğit konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Başbakanlık önüne siyah çelenk ve üzerine “Koltuk için her şey mübah mı?” sloganı yazılı bir koltuk bırakıldı.
KTAMS’ın eyleminde “Partizanca ve Adaletsizce İstihdama Son” yazılı pankart açıldı.
Sendika Genel Başkanı Güven Bengihan, geçici işçi istihdamlarının iş akitlerini inceleyeceklerini ve mahkemeye başvuracaklarını söyledi.
Genel Sekreteri Serman Yiğit ise “Partizanca yapılan geçici işçi istihdamlarına bir an önce son verilmesi gerekmektedir. Toplumun tümüne hizmet vermesi gereken devlet kurumlarının parti binası haline dönüştürülmeye çalışılması kabul edilemez bir yaklaşımdır” dedi.
KTAMS Genel Başkanı Güven Bengihan, hükümetin “partizanca ve adaletsizce istihdamlar” yaptığını savunarak, bugün bunu protesto etmek için Başbakanlık önünde toplandıklarını söyledi.
Seçimler yaklaşırken, seçime destek amacıyla istihdamlar yapılmaya başlandığını savunan Bengihan, UBP’nin daha önce de bu tarz istihdamlar gerçekleştirdiğini ileri sürdü. Bengihan, “İrsen Küçük’ün UBP Genel Başkanı ve Başbakan olduğu dönemde yaptığı kurultay istihdamları KKTC siyasi tarihine karar leke olarak geçmiş, toplum vicdanında bir yara olmuştur” dedi.
Bengihan, “Başbakan Ersin Tatar’a bu istihdamların ardından İrsen Küçük’ün sandığa gömüldüğünü hatırlatırım. Toplum böyle bir adaletsizliği sindiremez. Toplum vicdanında açılan bu yara kendisini sandıkta gösterecektir” diye konuştu.
Partizanca ve adaletsiz istihdamların önüne geçmek amacıyla geçici memur alımlarının yasal düzenleme ile kaldırıldığını anımsatan Bengihan, geçici işçi istihdamlarının ise yasalarda mevcut olduğunu söyledi.
Hükümetin bir ayda 200 kişiyi sınavsız ve münhalsiz istihdam ettiğini savunan Bengihan, “Temiz toplum, temiz siyaset diyen HP’nin desteği ile bu yapıldı. Bu 200 kişi hangi kriterlere göre işe alındı?” diye sordu.
Yüz binlerce gencin hayallerinin çalındığını, umut hırsızlığı yapıldığını iddia eden Bengihan, buna göz yumanların, destek verenlerin gençlerin geleceğini çaldığını savundu.
Bengihan, 200 işçinin devlet bütçesine maliyetinin 15 milyon TL olduğunu söyledi.
Maliye Bakanı’nın “bile bile adaletsizliğe katlanamam” diyerek, 2021 yılında ekonomik daralma olacağını, özel sektörü desteklemek gerektiğini sadece devleti değil özeli de düşünmesi gerektiğini söylediğini belirten Bengihan, “Bile bile 200 geçici işçiye onay verdi. Vicdanı tatilde mi?” diye sordu.
Bengihan, adalete ve liyakata dayalı istihdam yapılmasını savunduklarını belirtti.
Geçici işçilerin akitlerini inceleyeceklerini dile getiren Bengihan, adalet için mahkemeye başvuracaklarını söyledi.
KTAMS Genel Sekreteri Serman Yiğit de basın açıklamasını okudu.
Ülkenin, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınına bağlı olarak sosyo-ekonomik açıdan zorlu bir sürecin içerisinde bulunduğunu söyleyen Yiğit, “UBP-HP hükümetinin popülist politikaları doğrultusunda seçimlik ve partizanca yapılan yüzlerce geçici işçi istihdamı ile kaos içinde kaosu yaşamaktadır.” iddiasında bulundu.
Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun, çalışanların ve emeklilerin hayat pahalılığı ödeneği hakkını tartışma konusu yaptığı bir dönemde, yüzlerce geçici işçi istihdamı gerçekleştirildiğini savunan Yiğit, “kıt olan ekonomik kaynakların seçime yönelik hoyratça kullanıldığını” ileri sürdü.
Partizanca yapılan geçici işçi istihdamlarına bir an önce son verilmesi gerektiğini belirten Yiğit, toplumun tümüne hizmet vermesi gereken devlet kurumlarının parti binası haline dönüştürülmeye çalışılmasının kabul edilemez bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Yiğit, şöyle devam etti:
“Toplumun özlemi olan tarafsız bir kamu hizmeti için kamuda, 5 bini aşkın asıl ve sürekli kadro açığı varken işin niteliğine ve liyakat esasına göre değil de seçim öncesi kişiye ve partisine göre yüzlerce geçici işçi istihdamının yapılması adaletsizliktir.
UBP-HP hükümeti, milyonlarca liralık mali külfet yaratarak gerçekleştirdiği seçim istihdamlarıyla, bir yandan ihtiyaç duyulan ve nitelik gerektiren liyakata bağlı Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından doldurulabilecek boş kadroların doldurulmasını engelleyerek kamu işleyişini sekteye uğratmış, diğer yandan toplumun kamu yönetimine karşı güven duymayan bakış açısını derinleştirmiştir.
Kamusal hizmetlerin yoğun şekilde sürdürüldüğü birçok devlet dairesinde kadrolu personel eksikliği nedeni ile aksaklıklar yaşanması, vatandaşların devlet dairelerinde çalışan personele tepki duymasına yol açarken, personel ihtiyacı bulunmayan yerlere partililerin adaletsizce istihdam edilmesi, kamuda liyakat usulü ile çalışan personellerin motivasyonunu bozarak onları rencide etmektedir.”
Yiğit, “Buradan uyarıyoruz, ya kamu hizmetlerinde kapanmaz yaralar açan seçimlik istihdamları durdurarak ekonomik zorluk içinde boğuşan toplumun geniş kesimlerine tarafsız hizmet götürecek politikalar geliştirin yada kendisini ve çevresini düşünen diğer sığ politikacılar gibi sandık hezimetinizi beklemeye başlayın.” dedi.