KTAMS Genel Başkanı Güven Bengihan yaptığı yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığına bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden aldıkları 4 kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenmesi için gerekli beslenme kalıbı ve bu kalıptaki maddelerin İstatistik Kurumu’nca gönderilen fiyatlarının ortalamaları alınarak hazırladıkları rapora göre, 4 kişilik bir aile için 31 Aralık 2021 tarihi itibariyle açlık sınırının 5 bin 774 TL olarak hesaplandığını duyurdu.
Bengihan, yaptıkları çalışmaya göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken zorunlu gıda harcama tutarının günlük 48,76 TL, aylık 1462,80, yetişkin bir erkek için günlük 51.54 TL, aylık 1546,20 TL, 15-19 yaş çocuk için günlük 54,97 TL, aylık 1649,10 TL ve 4-6 yaş çocuk için günlük 37,19 TL, aylık 1115,70 TL olduğunu söyledi.
Ayni tarih itibari ile yürürlükte olan net asgari ücretin 4.324 TL olduğunu hatırlatan Bengihan, 1 Eylül 2021 itibarı ile geçerli olan ve 22/1975 sayılı Asgari Ücretler Yasası’ndaki tanımı ile ‘işçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçi ile eşinin ve bir veya iki çocuğunun yeterli beslenme, sağlıklı konut, giyim, aydınlatma ve ısıtma, ulaşım, çağdaş düzeyde sağlık servisi, eğitim kültür, dinlenme, eğlence ve benzeri temel gereksinmelerini geçerli fiyatlar üzerinden karşılamaya yetecek miktarda olmak üzere Asgari Ücret Saptama Komisyonu tarafından belirlenen 4.324 TL’lik net asgari ücretin açlık sınırının 511 TL altında olduğunu belirtti.
“Bunun yanında bekar bir asgari ücretli çalışandan 39.15 TL, evli bir asgari ücretli çalışandan da 11.15 TL vergi kesileceği gerçeğini göz önüne aldığımızda asgari ücretlinin eline geçecek olan net rakam daha da düşük olacaktır” diyen Bengihan, “Türk Lirasında meydana gelen değer kayıbı sonucu asgari ücret bugün itibarıyle 238 Sterline gerilemiştir” dedi.
ARALIK AYINDA %15,16, 12 AYDA %46.09 ENFLASYON
İstatistik Kurumunun resmi rakamlarına göre Aralık ayında %15,16, 12 ayda %46.09 enflasyon meydana geldiğini de hatırlatan Bengihan, özellikle akaryakıta, tüp gaza, ekmeğe, süt ve süt ürünlerine yapılan yüksek oranlı zamların halkın adeta belini büktüğünü söyledi.
Bu şartlar altında değil asgari ücretliler orta düzeyde maaş alan kamu ve özel sektör çalışanlarının ve ailelerinin dahi sağlıklı beslenme olanağı kalmadığını dile getiren Bengihan, “Hükümet edenler dar ve sabit gelirli kesimlerin alım gününü koruyucu tedbirler almak yerine kaşıkla verdiklerini kepçeyle alarak zaten zorda olan bu kesimleri adeta sefalete doğru sürüklemektedir”
Bengihan açıklamasına şöyle devam etti;
“Açlık sınırı hesaplamalarında sadece zorunlu gıda harcamalarının fiyatları baz alınmaktadır. İnsanın sosyal bir varlık olduğu gerçeğinden hareketle zorunlu gıda harcaması dışındaki mal ve hizmetlerin fiyatlarında meydana gelen artışlar alım gücünün sürekli olarak erimesine yol açmaktadır. Yani kısacası asgari ücrete ve kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan artışları, daha çalışanın eline geçmeden enflasyon yutmaktadır.
Türk Lirasında meydana gelen korkunç değer kayıbı nedeniyle hayat pahalılığı ödeneği alan kesimlerin dahi alım gücünü koruyamadığı bu ortamda asgari ücret resmen sefalet ücretine dönmüştür. Yaşanan yüksek enflasyon karşısında asgari ücretlileri bir nebze olsun korumak adına, hayat pahalılığı ödeneğinin 2 ayda bir otomatik olarak asgari ücrete de yansıtılması için gerekli yasal düzenlemenin yapılması hayati önem taşımaktadır. Bu konuda da Çalışma Bakanlığının acilen adım atması Anayasamızın sosyal devlet ilkesi gereğidir”.