Salgın başladı, binlerce kişi işsiz kaldı. Ülkemizde çalışan yabancıların ve eğitim alan öğrencilerin binlercesi ülkelerine döndüler, tüketim ve tüketime dayalı ekonomik faaliyetler de alabildiğine darladı. Dükkanlar kapandı, insanlar gelirlerini kaybetti; evlerine ekmek bile alamaz duruma düştüler.
Bu durumda aklı başında olan herkes aynı şeyi söylüyor: KKTC, kaybettiği turizm ve yükseköğretim gelirlerini geri kazanmak zorundadır. Kuzey Kıbrıs’tan konut almak isteyen yabancıların salgın koşullarında bile gelebilmelerini organize etmek gerekiyor.
Ama heyhat! KKTC hükümeti, kendi bu işlerden sorumlu görmüyor. Kendisi her ay borçlanmaya başladı ama hayatını borçlanarak bile sürdüremeyecek duruma düşen insanları görmezlikten geliyor.
Aylarca kapalı olan işyelerine 1500 TL yardım yapılmasını konuştular… Sonunda 1000 TL yardım yaptılar. Herhalde insanların o bin TL’yi bozdurup bozdurup harcadıklarını düşünüyorlar!
TURİZM KAPALI KALSIN!
Bakanlar Kurulu’nun her hafta heyecanla beklenen toplantılarından artık sadece SKANDAL çıkıyor. Başbakan Saner, insanları aptal yerine koyan açıklamalar yapıyor. Dün, kara kapılarını kapalı tutmak için neler yapacaklarını anlatırken, “kapıları açıyoruz” gibi laflar bile etti…
Herkes aptal, Başbakan açıkgöz: “Yeşil” katagoriye giren ülkelerden Güney Kıbrıs’a gelmiş olan turist varsa, bunlar KKTC’ye sorunsuz olarak geçebilecekmiş…
Yeşil ülkeler hangileridir bilir misiniz? Yeni Zelanda, İzlanda, Brunei ve Falkland Adaları… Galiba Portekiz de var… En büyük olasılık Portekiz… Turizmciler Portekiz’den Güney’e gelen turist varsa, onların peşine düşsünler artık… Alıp Kuzey’e getirsinler; esnaf onlara satış yapsın; restorancılar kebap hazırlasın!
Bunun gibi sorunlar Türkiye’den turist getirilmesinde de yaşanacak eminim: Casinolar açılıyormuş… Oteller zaten açık… Peki uçak var mı? Hayır yoktur! Hükümet sefer sayılarını artırmak için çalışıyor mu? Hayır çalışmıyor. Tam tersine engel olmak için uğraşıyor.
Herkes aptal, Başbakan açıkgöz! “Turizmi açtık” diyecekler ama kapalı kalması için amansız bir uğraş içinde olacaklar.
GÜNEY’E VE KUZEY’E BAKMAK YETERLİ
Halkına ekmek parası kazandırmak isteyen hükümetlerin ne yapması gerektiğini öğrenmek isteyenlerin çok aramasına gerek yoktur aslında… Biraz Rum tarafına, biraz Türkiye’ye bakmaları; haber okumaları yeterlidir!
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Rusya’dan turist getirmek için çırpınıp duruyor. Yanına Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’ı da alarak Rusların ayağına kadar gitti. Yeterince başarılı olamadı ama şimdi başka yollar deneyip duruyor. Haberleri izleyenler, ne yaptığını öğrenebilirler.
Rum Yönetimi, yurt dışından turist getirebilmek için üç aydan beri yapmadığını bırakmadı. Haber okuyanlar, Anastasiadis’in bu amaçla yapılan düzenlemeleri kontrol etmek amacıyla Larnaka Havaalanı’nda toplantı yaptığını da okumuş olmalıdırlar. Ada girişte yapılacak testlerin süresini kısaltmak için adeta takla atıyorlar.
HAZİNEMİZ DOLUP TAŞIYOR GALİBA!
Biz ise nazlanıyoruz: Gelecek olanlar temizlenip de gelsinler…
Bizim “sağlık kurulumuz” beslenmenin önemini de kavrayamadı sanırım. İnsanların gıdasız da olsa yaşayabileceklerini düşünüyor ve onları Covid’ten korumaya çalışıyorlar.
Bizim kurul, insanların sadece fizyolojik canlılar olduğunu ve Covid’e yakalanmadıkları sürece mutlu-mesut yaşayacaklarını düşünüyor galiba… Evine ekmek ve süt bile götüremeyen anne-babaların moral durumlarının ne olduğunu tahayyül etme kabiliyeti kazanmamış da görünüyorlar.
Elbette hükümetin kasası da doludur. Bize gül gibi bakıyorlar işte!
Her isteyene bolca yardım yapıyorlar. “Susun da kalın! Birileri Covid’i tam olarak yok edince ortaya çıkarsınız!” Sanırım bize bunu anlatmak istiyorlar ama Türkçe’yi yeterince iyi kullanamadıkları için başarılı olamıyorlar!