Kıbrıslı Türk ve Rum 9 siyasi parti ve örgüt, Kıbrıs’ta “iki toplumun ortak zorluklarının aşılması için tek yolun iş birliği” olduğuna işaret ederek, “gerek koronavirüsü pandemisi sürecinde gerekse Kıbrıs’ta barış inşası sürecindeki olası gelişmelerde” her iki lideri de bu ruhla hareket etmeye çağırdı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Sol Hareket, İşçi Demokrasisi, Sol Kanat, OPEK – Sosyal Reform Derneği’nin imza koyduğu ortak açıklamada, geçiş noktalarının yeniden açılması konusunda, koruyucu sağlık kontrolleri ve mümkün olan en yakın tarihin belirlenmesi için ortak karar üretilmesine yönelik iş birliğine olan gereksinimin özel bir önem arz ettiği belirtildi.
Açıklamada, iki tarafta da kısıtlayıcı önlemlerin aşamalı olarak kaldırılmasının, bu konuda yürürlüğe girecek kararın alınmasını kolaylaştırdığına inanç belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Bilim insanlarının ve özellikle İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin tavsiyelerinden yararlanarak, mümkün olan en kısa sürede güvenli geçişleri sağlayacak süreç üzerinde bir anlaşmaya varılmalıdır. Aynı zamanda ada genelinde koronavirüsün yayılma olasılığına karşı ortak çabaların güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu hedefin başarıya ulaşmasına yönelik olarak partilerimiz somut öneriler sunarak katkıda bulunmaya hazırdır.
Koronavirüs pandemisinin etkin bir şekilde yönetilmesinin ve Ekim ayında Kıbrıslı Türk liderin seçilmesinin ardından, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne yönelik sonuç odaklı müzakerelerin yeniden başlaması hedefi doğrultusunda, iki taraf arasında samimi diyaloğun devam etmesi gerektiğine dair inancımız tamdır.
25 Kasım 2019 tarihinde Berlin’de gerçekleşen gayri resmi toplantı sonrasında yapılan BM açıklamasında altı çizildiği gibi bundan sonraki süreç, iki taraf arasında varılan yakınlaşmaları, iki liderin Ortak Açıklamasını ve Guterres Çerçevesi’ni temel aldığı takdirde hedefe ulaşabilecektir. Nihai hedef, BM’in ilgili kararları ve parametreleri temelinde, siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli ve iki toplumlu federal çözüm için bir stratejik siyasi anlaşmaya ulaşmak olmalıdır.
Partilerimiz ve örgütlerimiz, öncelikle müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik çabalara, bunu takiben de anlaşmanın içeriği ve ilgili kazanımları hakkında objektif bilgilendirme çalışmalarına destek olmaya bağlı kalacaktır. Bu çerçevede, iki toplum arasında karşılıklı anlayış ve işbirliğine dayalı yakınlaşmanın devam etmesi için gerekli olan işbirliğimizi her düzeyde güçlendirmek için çalışacağız.”