Girne Kapısı’nın güneydoğusunda, Mevlevi Tekkesi’nin batısında yer alan Samanbahçe Evleri, 19. yüzyılda nüfusun hızla artması sonucunda, maddi durumu elverişli olmayanlar için tamamlanmış bir toplu konut projesidir. Bu açıdan bakıldığında, Kıbrıs’taki ilk sosyal konut örneği olarak görülebilir. 2003-2004 yılları arasında UNDP-PFF tarafından restore edilmiştir.Kıbrıs kültürünü en iyi yansıtan yerlerdendir.
SAMANBAHÇE EVLERİNİN KISA HİKAYESİ
Samanbahçe evleri, Şaban Paşa Vakfı’na ait arazi üzerinde Kıbrıs’ta gerçekleştirilen ilk
sosyal konut projesidir.
1878’de Osmanlı Sarayı adayı İngiltere’ye kiralar. 300 yıllık yönetim değişir. Türk ahalinin morali çökmüştür. Adanın en zengin ekonomik kurumlarından biri olan Vakıflar İdaresi, Türklere moral kazandıracak bazı yatırımlara girişir.
72 konutluk Samanbahce projesi de işte o yatırımlardan biriydi. Osmanlının Kıbrıs’tan ayrılışının 20’nci yıldönümünde Evkaf Murahhası Musa İrfan Bey’in talimatıyla yüzlerce Türk insanını barındıracak projenin temeli atılır. Ortaya çıkan, Vakıf felsefesinin güzel ve saygın bir ürünüdür. Bu sitede oturanlar Vakıflar İdaresi’ne mütevazı bir kira ödeyecektir.
Bu konutlar, maddi durumları yetersiz olan ailelere sosyal bir site yaratmasıyla, bu açıdan şehir plancılığının ilk örneği olmuştur.
Girne Kapısı’nın güneydoğusunda ve Mevlevi Tekkesi’nin batı tarafında yer alan bu sitede evler eşit parsellere bölünmüş birbirlerine bitişik olarak rasyonel bir şekilde dizilmişlerdir. Sitenin ortasında,sitenin su ihtiyacının karşılanması maksadıyla altıgen planlı,depolu ve kubbe örtülü bir meydan çeşmesi mevcuttur.
3 aşamada tamamlanan 68 konutluk sitenin ilk ve en önemli safhası 1900’lerde tamamlanmıştır. 1949’da 2(4) ve 1955 yılında 6(8) konut daha eklenmesiyle bugünkü şeklini almıştır. Ölçüleri ve biçimleri aynı olan bu 85 m2’lik tek katlı mütevazı evlerin sofaya açılan 2 odası ve küçük birer iç avluları mevcuttur.
Kapı ve pencereler, Osmanlının geleneksel rengi yeşile boyanmıştır. Çatılar yuvarlak mertek,hasır, toprak ve alaturka kiremitten oluşan geleneksel yapıdadır. Ahşap kapıları çerçeveleyen sarı taşlı sövelerin tepesinde kilit taşı vardır. Orada, her evin numarası Osmanlıca yazılmıştır.
2003-2004 yılları arasında UNDP’nin finansal desteği ile tamamen Vakıflar İdaresi teknik personeli tarafından projelendirilip, yürütülen restorasyon çalışmaları kısa bir sürede tamamlanmıştır. Tarihi binaların restorasyonu, altyapı, yayalaştırma, ve peyzaj düzenlemesi açısından bu proje, Lefkoşa Master Plan çerçevesindeki en önemeli projelerden biridir. Bu projenin amaç kapsamında olan hedef kitle toplumun dar gelirli kesimidir.Mahallenin sarı parkelerle döşenmiş, yayalaştırılmış 7 şirin sokağı, yine Osmanlı’nın parlak tarihini çağrıştıran isimlerle anılır: İbni Sina, Piri Reis, Şaban Paşa, Fevzi Çakmak Paşa gibi.