Lefkoşa’da Metehan bölgesinde başlayan”Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Yerleşkesi” inşaatına karşı bugün öğleden sonra bazı meslek birlikleri, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri ortak eylem düzenledi. Eylemciler konuşmaların ardından insan zinciri oluşturdu, bir grup eylemci telleri aşarak inşaat alanına girdi.
Kıbrıs Türk Barolar Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği öncülüğünde düzenlenen eyleme Cumhuriyetçi Türk Partisi, Toplumcu Demokrasi Partisi, Yeni Kıbrıs Partisi, Birleşik Kıbrıs Partisi, Toplumcu Kurtuluş Partisi, Halkın Partisi, Bağımsızlık Yolu, Sol Hareket, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası, Kooperatif Görevlileri Sendikası, Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu, Basın Emekçileri Sendikası, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, Yeşil Barış Hareketi, Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği, Kıbrıs Türk Biyologlar Derneği, Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası da destek verdi.
“Külliyeye Hayır”, “Külliye Değil Hastane”, “Külliye Değil Okul” pankartları açan eylemciler, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Müdahale değil özgürlük”, “Kıbrıs’ta külliye istemiyoruz” sloganları attı.
Eylem sırasında bazı eylemciler trafik akışını kesti.
-Özlem Gürkut: “Talebimiz külliye inşaatının sonlandırılması”
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut eylemde yaptığı konuşmada 3 yıla yakındır devam eden salgın sürecinde ülkede kriz yönetimi yapılamadığını kaydetti.
Şu anda ise salgının sağlıkta oluşturduğu yıkımların ötesine geçen ekonomik ve sosyal yıkımlarla ve yoksullaşmayla mücadele ettiklerini söyleyen Gürkut, hastaların ilaç ve yatak bulamadığı günlerin yaşandığını dile getirdi.
Toplumun ihtiyacının külliye değil iş ve yaşamın ucuzlatılması olduğunu söyleyen Gürkut, ülkedeki yasal mevzuat ve yetişmiş insan kaynağını yok sayarak yapıldığı görüşünü belirttiği külliye inşaatının toplumun iradesini ve vicdanını hiçe saydığını kaydetti.
Yapılanın Kıbrıslı Türklerin yaşam tarzı, kültürü ve mimarisine tehdit oluşturacak nitelikte olduğunu ifade eden Gürkut, bunlar yanında ağaç katliamı da yapıldığını söyledi.
Yöneticileri toplumun sesine kulak vermeye çağıran Gürkut, taleplerinin külliye inşaatının sonlandırılması olduğunu kaydetti.
-Tunç Adanır: “Kendi teknik insanlarımız ve kurumlarımızla hareket etmeliyiz”
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Tunç Adanır da külliye inşaatını Kıbrıs Türk kültürüne ve yaşantısına karşı bir dayatma olarak algıladıklarını söyledi.
Dışardan gelen dayatma projeleri kabul edemeyeceklerini kaydeden Adanır, “Külliyenin bu ülkeye, bu kültüre karşı olduğunu herkes biliyor” dedi.
Adanır, “Kendi teknik insanlarımız ve kurumlarımızla hareket etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Yapılan inşaatın yasal da olmadığını dile getiren Adanır, son dönemde sürekli gayriyasal uygulamalarla karşı karşıya geldiklerinin ifade etti.
İnşaatla ilgili kendilerine başvuru yapılmadığını, bunun da projenin ruhsatsız yani gayriyasal olduğunu gösterdiğini kaydeden Adanır, yöneticilerin topluma örnek olması gerektiğini vurguladı.
Devlet projelerinde ayrıca Planlama ve İnşaat Dairesi’nden de izin alınması gerektiğini söyleyen Adanır, gayriyasal binaların yapılmasına karşı olduklarını anlattı ve konunun takipçisi olacaklarını dile getirdi.
– Hasan Esendağlı: “Bu hukuka aykırı, kaçak bir inşaattır”
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ise konuşmasında külliye inşaatının bir “utanç abidesi” olarak Kıbrıs Türk tarihinde yerini alacağını savundu; külliyenin kamusal hizmet iddiasıyla yapıldığını ancak KKTC’de böyle bir ihtiyaç saptanmadığını söyledi.
Esendağlı külliye için, “Kıbrıs Türk toplumu gibi siyasi iradenin de inşaatını bir müjdeyle öğrendiği bir girişimdir” dedi.
“Bu hukuka aykırı, kaçak bir inşaattır” diyen Esendağlı, “Tüm mevzuat bypass edilmiştir” ifadelerini kullandı.
“Toplumun taleplerine, ihtiyaçlarına ve iradesine karşı yürüyen bu inşaat eğer tamamlanırsa bu bir kırılma noktası, bir utanç vesilesidir” diyen Esendağlı, tüm halkı buna karşı durmaya çağırdı.
Konuşmaların ardından eylemciler insan zinciri oluşturdu. Eylemcilerin dağıldığı sırada ise bir grup eylemci telleri keserek inşaat alanına girdi.