Muratağa katliam çukurunda 14 Ağustos 1974 tarihinde hunharca, toplu olarak katledilen şehitlerden kimlik tespiti yapılan 21’i daha devlet töreniyle bugün Muratağa – Sandallar Şehitliği’ne defnedildi.
Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmaları sonucunda kimlik tespiti yapılan; Zalihe Hüseyin, Havva Mustafa, Tacay Mustafa, Temray Mustafa, Erdinç Hüseyin, Emine Hüseyin, Seval Hüseyin, Türker Mustafa, Dudu Ali Osman, Hasan Sadık, Naziyet Mehmet, Enver Hüseyin, Ahmet Erdoğan, Hüseyin Erdoğan, Erdoğan Aziz, Mehmet Hüseyin, Ertan Hüseyin, Gültekin Süleyman, Ayşe Erdoğan, Zehra Erdoğan ve Kadriye Erdoğan tek tek kılınan cenaze namazlarının ardından şehitlikte adlarına hazırlanan kabirlere defnedildiler.
Cenaze namazları Din İşleri Dairesi Başkanı Talip Atalay tarafından kıldırılırken, törene; Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Başbakan Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Altan Er, Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Güvenlik Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral İbrahim Dağman, bazı milletvekilleri, askeri ve sivil yetkililer, şehit yakınları ve Türkiye’den bir grup gazi katıldı.
Defin sırasında, şehitler için saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı gerçekleştirildi.
Şehitlerin tabutuna sarılı KKTC bayrakları tabutları taşıyan askerler tarafından şehit ailelerine teslim edildi.
BENAN
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan törende yaptığı konuşmada, 45 yıl önce 14 Ağustos 1974 tarihinde Muratağa Sandallar ve Atlılar köylerinde dünyanın seyretmekle yetindiği, 26 günlük bebekten 95 yaşındaki ihtiyara kadar savunmasız 126 insanı katledenleri lanetlediklerini, şehitleri de bir kez daha rahmetle andıklarını ifade etti.
Benan, 45 yıl önce bu köylerde yaşananların Rum-Yunan ikilisinin Enosis misyonlu terör örgütü EOKA’nın ilk katliamı olmadığını ancak Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağlayan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki varlığı sürdüğü sürece bunun son olacağını vurguladı.
Benan, Kıbrıs’ta yakın tarihin her döneminde topraklarını vatan bilen Türklerin, çeşitli nedenlerle toprak ve vatan uğruna mücadele ettiklerini, gelecek nesillerin kendi bayrakları altında özgürce yaşamaları için toprakların her karışına kanlarını ve canlarını armağan ettiklerini söyledi.
Benan, “Bugün bir vatan yaratılmışsa kendi topraklarımızda, kendi bayrağımız altında hür yaşayabiliyorsak; elbette tüm oluşumların temeli şehitlerimizin asil kanlarıyla sulanmıştır” dedi.
45 yıl önce yaşanan vahşetin dünya insanlık tarihine yüz karası olarak geçtiğini belirten Benan, bu katliamları asla unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını söyledi.
Benan, Kıbrıs Türk halkının var oluş ve özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşmasında en büyük payın şehtilere ait olduğunu vurguladı.
Bir daha böylesi acıların yaşanmaması temennisinde bulunan Benan, geçmişten ders çıkararak geleceği sağlam temeller üzerine kurarak, gelecek nesillere güvenli bir gelecek bırakmanın yollarını hep birlikte aramak gerektiğine dikkati çekti.
Benan, Türkiye’nin 20 Temmuz 1974 tarihinde müdahalesiyle Türk ordusu sayesinde adaya barış geldiğini vurgulayarak Türkiye ve Türk ordusunun bu barışın adadaki en güçlü ve güvenilir garantisi olduğunu kaydetti.
Eşitlik özgürlük ve Türk ordusunun güvenliği içinde yaşanabilecek bir düzen istedikelrini söyleyen Benan, bunun için de hep birlikte çalışıp devlete sahip çıkmak gerektiğini ifade etti.
Benan, Kıbrıs’ta 1963-1974 tarihleri arasında kayıp olarak listelenen şahısların naaşlarının çıkarılması, kimliklerin belirlenmesi ve yakınlarına iadesi için çalışmalar yürüten Kayıp Şahıslar Komitesi çalışanlarına, kayıpların bulunmasına katkı koyan araştırmacı-yazar Sevgül Uludağ’a şehit aileleri adına teşekkür etti