Fileleftheros gazetesinin haberine göre RİK’e konuşan Kasulidis, Kıbrıs sorununun çözümü için gösterilen çabaların ileri götürülmesinde uygun zamanın şimdi olduğuna işaret ederken, Güven Yaratıcı Önlemler’in (GYÖ) masaya konabileceğini ve Türkiye’den de bazı olumlu mesajlar alındığını söyledi.

Habere göre Kasulidis, uluslararası ilişkiler, dış politika ve her ülkenin oynadığı roldeki değişikliklerin Kıbrıs sorununda çözüm arzusunu körüklediğini ifade ederken, uluslararası toplumun gündeminde ikinci sırada bulunan bazı konuların, AB’nin Türkiye, ABD ve NATO ile ilişkileri hasebiyle oluşacak yeni gelişmelere maruz kalmadan çözülme zamanının geldiğini vurguladı.

Kasulidis, birkaç yıl önce ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD’nin NATO’dan ayrılacağını söylediğini, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da NATO için “beyin ölümü gerçekleşti” diye konuştuğunu anımsatırken, bugün NATO’nun Avrupa açısından öneminin değişip arttığını, bu nedenle NATO ve NATO-AB ilişkilerinin etkinliğine Kıbrıs sorunu ve Türkiye ile ilişkiler gibi “küçük yabani otların” dahil edilemeyeceğini kaydetti.

Habere göre Kasulidis, Türkiye’nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası’ndaki varlığını yükseltmeyi talep etmek, Kalıcı Yapılandırılmış İşbirliği (PESCO) mekanizmasında yer almayı istemek ve ABD ile silahlanma programları konusunda istişareler yapmak suretiyle diplomasi geliştirdiğini belirtti.

Kasulidis’in bu açıklamalarından, AB ile NATO içerisinde Türkiye’ye yardım etmeye hazır olan ülkeler bulunduğunun; çünkü Türkiye’nin herkesi, arabulucu ve barışçı olduğuna dair ikna ettiğinin anlaşıldığını yazan gazete, Kasulidis’e göre Güney Kıbrıs’ın “kaybolmadığını”, çünkü Türkiye yükselmek istiyorsa, Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiğine işaret ettiğini kaydetti.

Gazeteye göre Kasulidis, Kıbrıs sorununun Türk tarafının koştuğu şartlara göre çözülemeyeceğini ve Güney Kıbrıs’ın ait olduğu, Türkiye’nin de ait olmak istediği bölgelerin, çözüme yönelik katkıda bulunabileceğini söyledi.

Kıbrıs sorunuyla ilgili çabaların yeniden canlandırılmasındaki zorlukların Güney Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’daki seçimlerle de ilgisi bulunduğuna dikkat çeken Kasulidis, kendisinin ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yabancı siyasetçilerle yaptığı istişarelerde de buna atıfta bulunulduğunu belirtti.

Kasulidis, Anastasiadis’in müzakere ettiği kişilere Başkanlık için aday olmayacağını, herhangi bir seçim ortamından etkilenmeyeceğini ve Kıbrıs sorununun çözülmesi için her türlü siyasi bedel ile sorumluluğu üstleneceğini ilettiğini de söyledi.

Müzakerelere giden kapıyı açacak anahtarın Rum tarafının ileri götürdüğü GYÖ’ler olduğuna işaret eden Kasulidis, Rum tarafının GYÖ’lerle ilgili tezini savunmaya devam edeceğini ve bugün koşulan bazı şartların, müzakereler başladığında önemini yitireceğini kaydetti.

Kasulidis, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ile görüşmesinden sonra GYÖ’lerin kaderiyle ilgili iyimser olduğunu ifade etti.

Habere göre Kasulidis, bazı ülkelerin Türkiye aleyhindeki yaptırımlara karşı çıkmasının, karşılarında saldırgan bir Rusya bulunması ve Türkiye’nin yakında bulunmasının gerekliliğinden kaynaklandığını belirterek, Türkiye’ye yaptırımlara karşı çıkan bu ülkelerin bugün, Rusya aleyhindeki yaptırımlara öncülük ettiğini söyledi.

Öte yandan Politis gazetesi de, Kasulidis’in RİK’e yaptığı açıklamalarda GYÖ’lerle ilgili önerinin “dondurucuya girmeyeceğini” ve Rum Yönetimi’nin GYÖ’lerle ilgili önerisinin Michelle aracılığıyla Erdoğan’a iletildiğini teyit ettiğini yazdı.

“NULAND’IN ZİYARETİ GYÖ’LERİN İLERLETİLMESİ İÇİN FIRSAT”

Gazete, bir diğer haberinde ise ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın Çarşamba günü başlayacak ziyareti çerçevesinde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile yapacağı görüşmelerin, GYÖ’lerin ileri götürülmesi açısından iyi bir fırsat olarak değerlendirildiğini yazdı.

Habere göre Nuland, Çarşamba günü öğleden sonra Kasulidis ile birlikte Larnaka’daki Ortaçağ Kalesi karşısındaki meydanı, daha sonra da “CYCLOPS” güvenlik ve savunma eğitim merkezini ziyaret ederek buranın açılışını yapacak; Perşembe sabahı da Anastasiadis ile Başkanlık Sarayı’nda bir araya gelecek.

Anastasiadis ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulunacak olan Nuland, ardından da Cumhurbaşkanı Tatar ile görüşecek.