Düşük gluten içeriği ve besin değeri yüksek Karakılçık buğdayının üretimi KKTC’de artıyor
Kuzey Kıbrıs Yavaş Yaşam Derneği’nin Mehmetçik’te 22 dönümlük araziye ektiği Karakılçık buğdaydan başarılı sonuç bekleniyor
Sarıçizmeli, bu türün hem verimi, hem de besin değeriyle üstünlüklerine dikkat çekti
Adını başaklarındaki kara kılçıklardan alan, ata tohumu (genetiği ile oynanmamış) “Karakılçık”, bazı bölgelerde Ciberunda diye bilinen buğday ekili alan 22 dönüme çıktı.
Kuzey Kıbrıs Yavaş Yaşam Derneği’nin girişimiyle Mehmetçik bölgesinde ekilen Karakılçıktan bu yıl 6.5 ton verim bekleniyor.
Karakılçık, diğer buğdaylara göre düşük oranda gluten ihtiva etmesi ve yüksek besin değeri ile öne çıkan bir buğday çeşidi olarak biliniyor.
Karakılçık, KKTC ve anavatanı Türkiye’de, ticari buğday çeşitlerinin pazarlanmaya başlanması ve sertifikasız tohumların satışının yasaklanmasıyla nesli tükenme noktasına gelmişti. Bu buğday çeşidi Seferihisar’ın Gödence köyünde 2011’de düzenlenen bir tohum şenliğinde yeniden tespit edildi, önce Türkiye’de ardından da Kuzey Kıbrıs’ta ekilmeye başlandı.
-Slow Food ve Karakılçık
Karakılçık’ın Kuzey Kıbrıs’a gelme serüveni ise Kuzey Kıbrıs Yavaş Yaşam Derneği’nin çalışmalarıyla mümkün oldu.
Geleneksel yiyecek ve yemek kültürünün yok olmasını engellemek için çalışmalar yürüten Slow Food örgütü, genetiği değiştirilmiş tohumların yerine ata (genetiği değiştirilmemiş) tohum kullanılmasını savunuyor. Kuzey Kıbrıs Yavaş Yaşam Derneği de Slow Food ile aynı temelleri savunuyor. Slow Food, genetiği değiştirilmiş tohum sektörünün az sayıda uluslararası şirketin elinde olduğunu, genetiği değiştirilmiş ürünlerle ilgili sağlık açısından halen bilinmeyen unsurların bulunduğunu ve bu ürünlerin geleneksek yiyecek ve küçük ölçek çiftçilerin geleceğini tehdit ettiğini savunuyor.
-Ekmeği marka haline geldi
Kuzey Kıbrıs Yavaş Yaşam Derneği Başkanı Cemil Sarıçizmeli, Karakılçık (Ciberunda) tohumunun ülkeye Türkiye Ege bölgesinde İzmir’in Seferihisar ilçesinde bulunan Can Yücel Tohum Merkezi’nden getirildiğini, Karakılçık’ın ekmeğinin, besin değeri, düşük gluten ve lezzetinden dolayı Ödemiş’te de marka haline geldiğini kaydetti.
-Her taneden 9 başak, her başaktan 60 tane elde edilebiliyor
Sarıçizmeli, ekilen bir Karakılçık buğdaydan 9 başak elde edilebildiğini, her bir başağın da 60 civarında buğday tanesi verdiğini söyledi. Sarıçizmeli, satın alınıp ekilen diğer buğdayların verdiği tane miktarının ise 40 civarında olduğunu, Karakılçık’ın tane boyutunun da daha iri olduğunu kaydetti.
-17 kg getirildi, bu yıl 6.5 ton verim bekleniyor
Türkiye’den sadece bir dönüm ekmeye yetecek kadar, 17 kilo Karakılçık getirildiğini, bugün Karakılçık ekili alanın 22 dönüme çıktığını belirten Sarıçizmeli, dönüm başına 300 kilo, toplamda 6.5 ton hasat etmeyi beklediklerini kaydetti.
Ciberunda’nın Kıbrıs’ta geçmişte çok tercih edilen bir buğday türü olduğunu hatırlatan Sarıçizmeli, ancak ticari diğer buğday çeşitlerinin ülkeye gelmesiyle Karakılçık üretiminden vazgeçildiğini kaydetti.
Bu yıl bir un fabrikasının buğdaya talip olduğunu da kaydeden Sarıçizmeli, tohumluk ayrıldıktan sonra teklifin değerlendirileceğini bildirdi.
-Sapı paneri/sele yapımında kullanılıyor
Sarıçimeli, Ciberunda sapının ayrıca paneri/sele yapımında da kullanıldığını ancak sele yapımı için kullanılacak bitkinin elle biçilmesi gerektiğini kaydetti.
Cemil Sarıçizmeli, düşük gluten ve yüksek vitamin-mineral içeriği yanında lezzet ve aromasının da karakılçık buğdayını öne çıkaran özellikler olduğunu vurguladı.