Cumhurbaşkanı, Güney Kıbrıs’a doğru olan geçitlerin erken zamanda açılmasını istiyor ve bu konuda faaliyet gösteriyor. Sağlıkçılar yol gösterecek deniliyor ama işin siyasi ve ekonomik yanları olduğunu da kesindir.
Hükümet ayak sürüyor… Bu tutumun da sadece sağlıkla ilgili olmadığı ortada…
Güney Kıbrıs’ta hala daha vakalar görülüyor olsa bile, sağlık bakımından kontrol edilebilir bir durum var. Aklıma geleni yazayım: Geçişlerde sıcaklık kontrolü; hergün geçenlere haftada bir test yapılması gibi önlemler salgın tehlikesini sınırlayabilir sanıyorum…
Zaten yıllarca kapalı kalma olanağımız yoktur. En kolayı, Güney’e geçiş kapılarını kontrollü bir şekilde açarak işe başlamak olacaktır.
Aklın yolu budur ve bunu siyasileştirmeye hiç gerek yoktur.
TÜRKİYE NE OLACAK?
Ama bir sorun var: Bazı duyumlara göre, Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye’den yolcu geliş-gidişi başlarsa kara kapılarını açmayacağını bizim tarafa bildirmiş bulunuyor. “Ya Türkiye; ya biz” diyorlar. Eğer ortada böyle bir tehdit varsa, Güney Kıbrıs’a geçişlerin başlayıp başlamamasını belirleyecek başka parametreler ortaya çıkıyor demektir.
Türkiye ile olan bağlarımız, Güney’le olanlardan daha önemlidir. Türkiye’den gelecek öğrencileri erken zamanda kabul etmeye başlamayı planlıyor; bu sezon turizm sektörünü Türkiye’den gelebilecek turistlerle döndürmeyi düşünüyoruz. Dünyanın başka yerlerine Türkiye üzerinden ulaştığımızı da göz ardı edemeyiz tabii. Az veya çok başka ülkelerden gelecek olanlar da Türkiye üzerinden gelecektir.
Çocuklarının yanına gelmeyi veya gitmeyi düşünleleri; işi gereği Türkiye’ye gidip-gelenleri de düşünün isterseniz… İşin bir de sosyal ve insanı boyutu var. Türkiye ile iletişimi ve ulaşımı kesemezsiniz.
GÜNEY İLE İLİŞKİLER
Güney ile olan kapıları açmak için hava ve deniz limanlarını kapalı mı tutacağız? Rum tarafı bu konuda ne diyor gerçekten?
Kara kapılarının açılması önemli ama Rum tarafı, Kıbrıslı Türklerin ticari faaliyetlerini ambargo altında tutmak kararlılığını terk etmiş görünmüyor:
- Salgın tehlikesi var diye, Larnaka üzerinden gelen turistlerin Kuzey’e geçişlerine olanak sağlanacağına dair bir işaret verilmiş değildir.
- Kuzey’de üretilen ürünlerin Yeşil Hat üzerinden Güney’e geçişine konan engellerin kaldırılacağını da sanmıyorum.
- Afrikalı öğrenciler, ülkelerine, Larnaka Havaalanını kullanarak gidip-gelebilecekler mi sanıyorsunuz?
- Daha şimdiden eksikliği hissedilen iş gücünün temin edileceği yer de Güney Kıbrıs değil, Türkiye’dir.
SİYASİ SORUNLAR
Sorun birden bire siyasileşmiş oldu işte!
Cumhurbaşkanı Akıncı, bu sorunları Başbakana Tatar, Başbakan Yardımcısı Özersay ve Sağlık Bakanı Pilli ile iki toplumlu sağlık komitesinin Türk üyeleri önünde tartışmayı planlıyor. Yarın toplantı olacakmış…
Rum tarafı “ya biz, ya Türkiye”diyorsa veya Güney ile olan kapılar açıldığı zaman Türkiye ile ilişkimizin nasıl gelişeceğini Rum tarafı ile paylaşmak zorunda kalacaksak ortada çok daha başka siyasi ve ekonomik sorunlar da var demektir.
Dilerim ki yoktur!
Belki de sorun, sadece Güney-Kuzey geçişlerini düzenlemek ile ilgilidir. O zaman siyasi zıtlaşmalara da hiç gerek kalmayacaktır: Geçişler, sağlık koşulları elverdiği zaman ve hatta biraz da risk alarak erken zamanda, başlatılmalıdır.