spot_img
9.8 C
Lefkoşa
spot_img

KANSERDE TEDAVİ YÖNTEMİ HASTAYA GÖRE BELİRLENECEK

Türk Hematoloji Derneği (THD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, 45’inci Ulusal Hematoloji Kongresi’ne katılmak üzere geldiği Antalya’da, AA muhabirine, gelecekte bugün zor tedavi edilen ya da tedavi edilemeyebilir diye gördükleri birçok hastalığın daha iyi kontrol edilebileceğini ve başarılı tedavi sonuçlarına ulaşılabileceğini söyledi.

Bu yeni tedavilerin hiçbirinin mevcut tedavilerin özellikle kanserde yerini alabilecek ya da ortadan kaldırabilecek düzeyde olmadığını vurgulayan Ar, hematoloji kanserlerinde, “immunoterapi” denilen hedefe yönelik belli mutasyonları tanıyan, kanser hücrelerini ortadan kaldıran tedavilerin son derece başarılı olduğunu dile getirdi.

Ancak bunların henüz standart kemoterapilerin yerini alabilecek boyutta olmadığını aktaran Ar, “Yeni çıkan bazı ilaçlar kanamaları uzun süreli baskılayabiliyor ve düzenli kullanıldığında hastaların tamamına yakınında günlük kanamaları ortadan kaldırabiliyor. Bu durum hastaların yaşam kalitesini yükseltiyor.” dedi.

“GİDEREK KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TEDAVİLERE DÖNÜYORUZ”

Yeni ilaçların ileriye dönük görülebilen komplikasyonları engellediğini ancak yine de sonuçları beklemek gerektiğini belirten Ar, “Öyle görülüyor ki Dünya Sağlık Örgütünün de önerdiği gibi giderek kişiselleştirilmiş tedavilere dönüyoruz. Her hastanın özelliklerine göre, başka hastalıkları, yaşı, yaşadığı yeri, mesleği, günlük aktiviteleri göz önüne alarak ayrı tedavi planları çizebileceğimiz, hastalığının genetik bozukluğuna uygun ilacı vererek en üst düzeyde başarı sağlayabileceğimiz bir döneme doğru gidiyoruz. Gelecek bunu gösteriyor. Bu çok da uzak bir gelecek değil.” diye konuştu.

Ellerinde olgunlaşmamış veriler olduğunu, standart tedavilerin yerini alabilecek mucizevi sonuçlar olmadığını anlatan Ar, ama bu hızla devam edilirse çok iyi bir geleceğin kendilerini beklediğini söyledi.

KALKINMA PLANLARI İÇİNDE KLİNİK ARAŞTIRMALARA  BÜYÜK BİR YER AYRILMIŞ”

Türkiye’nin hematoloji kanserlerinin tedavi ilaç erişiminde dünyada çok üst sıralarda yer alan ülkelerden birisi olduğuna değinen Ar, ruhsatlı olmasa dahi gerekli olduğu ispatlanan ilaçların temin edildiğini bildirdi.

Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yerleşmesiyle Türkiye’de de bu tür ilaçların üretilmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Ar, şöyle konuştu:

“Görüyoruz ki ülkenin kalkınma planları içinde artık bu klinik araştırmalara büyük bir yer ayrılmış. Ne zamanki ülkede ilacı üretme konusunda hem bilgi birikimi hem de bu konudaki teknoloji gelişir o zaman bizimde dışarıya bağımlılığımız hem azalır hem de üreten, geliştiren, satan bir ülke konumuna gelebiliriz. Bu konuda bir iyi niyet ve atılım var. Umarız desteklenir ve devam eder. Mevcut durumda kimyasal ilaçları üretmekte bir problem yok ama biyolojik ilaç dediğimiz hücreler tarafından üretilerek geliştirilen ilaçlar için son derece ileri teknoloji gerekiyor. O konuda da ülkemizde bulunan hem yerli hem de yabancı ilaç firmalarının yatırımları var ama henüz tamamen ülkede üretebilecek konumda değiller.”

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER