Polis geçen hafta 31 yaşındaki Kolombiyalı DJ Marcela Graciano’nun cesedini bulduğunda, suçun vahşiliği onları bile şoke etti. Kolombiya‘nın ikinci en büyük şehri olan Medellin’in banliyösündeki bir evde bulunan cesedin elleri arkasından bağlıydı ve ağır işkence görmüştü.
Yerel polis şefi Albay Rolfy Mauricio Jiménez, “Ceset ileri derecede çürüme halindeydi” dedi. Yetkililer, Valle de Aburrá belediyeside bu yıl 11 cinayet işlediğini söyledi.
DÜNYANIN EN TEHLİKELİ ŞEHİRLERİNİN ÜÇTE BİRİ LATİN AMERİKA’DA
Risk analizi firması Verisk Maplecroft’a göre, Graciano’nun vahşice öldürülmesi, Latin Amerika ve Karayipler’de işlenen suçlardan yalnızca bir tanesi… Firma tarafından hazırlanan rapor dünyanın en tehlikeli şehirlerinin yaklaşık üçte ikisinin Latin Amerika’da olduğunu gösterdi. Afganistan’ın başkenti Kabil ve Somali’nin Mogadişu da dünyanın en tehlikeli yerleri olarak kendine listede yer buldu.
Raporun yazarları, “Bölgenin ulusötesi narkotik kaçakçılığındaki rolü ve uyuşturucu kaçakçılığı örgütleri ve çetelerinin devam eden gücü, Latin Amerika’nın risk profilini destekleyen kilit faktördür” denildi.
Bununla birlikte, suç (cinayetler, hırsızlık ve maddi hasar gibi), terörizm, sivil huzursuzluk ve çatışmalarla ilgili verileri kullanan çalışma, olası en kötü puanı alan 12 şehirden 8’inin Latin Amerika’da olduğunu buldu.
ESCOBAR’DAN SONRA DEĞİŞMEDİ
Diğer taraftan Medellin’in, Pablo Escobar’ın kartelinin şehrin çeşitli bölgelerini yönettiğii sivilleri ve polisi terörize ettiği 1980’ler ve 90’lardaki şiddetle ilişkilendirildikten sonra günümüzde biraz daha durulduğuna inanıyordu. Ancak, El Salvador’daki San Salvador ve kuzeybatı Meksika‘daki Chihuahua ile birlikte Verisk Maplecroft’un analizinde mümkün olan en yüksek risk puanını kaydetti.
Medellín Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Pedro Piedrahíta Bustamante, “Medellín, uluslarası suç şebekelerinin bir çekirdeğidir ve bu nedenle bu tür bir çalışmada kendini göstermektedir. Silahları kullanmaya istekli çok sayıda insan burada yaşıyor. Bu nedenle, son on yıllardaki tüm dönüşümlere rağmen, şehirde suç artmaya neden oluyor” dedi.
Diğer taraftan, Kolombiya’nın başkenti Bogotá, Verisk Maplecroft tarafından Brezilya‘daki Rio de Janeiro ve Mexico City ile birlikte dünyanın en büyük 30 şehri arasında en riskli üç şehirden biri olarak gösterildi.
“HABERLERDE GÖRDÜĞÜNÜNZ OLAYLAR BURADA HAYATIN GERÇEĞİ”
Kısa süre önce Bogota’da evinin önünde bıçaklanarak soyulan Juana San Martín, “Bu mahalleye artık farklı gözlerle bakıyorum. O sırada yanımda bulunan bir arkadaşım darp edilerek yere yığıldı. Sokak ortasında ölmek an meslesi. Korkuyorum. Haberlerde gördüğünz tüm olaylar burada günlük hayatın bir parçası” dedi.
Barquisimeto, Caracas, Maracaibo, Maracay ve Valensiya dahil olmak üzere, yaygın suç ve siyasi istikrarsızlıktan etkilenen Venezüella’daki şehirler de dünyanın en tehlikeli şehirleri arasında yüksek sıralarda yer aldı.
Listede ayrıca yıllardır çete bağlantılı şiddet olaylarına bulaşan Haiti’nin başkenti Port-au-Prince de üst sıralarda görüldü. Karayip ülkesindeki durum, geçen yıl, devlet başkanı Jovenel Moïse’nin, hala şiddetli bir şekilde tartışılan bir iktidar boşluğu bırakarak evinde suikaste kurban gitmesiyle daha da kötüleşti. Onlarca adam kaçırma, soygun ve bölge savaşları arasında birçok insan derme çatma sığınaklar için evlerini terk etti.
HAİTİ’DE SON HAFTALARDA 150 KİŞİ ÖLDÜ
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) bu ayın başlarında, o zamandan beri Port-au-Prince’deki tıbbi tesislerinde 96’dan fazla kişiyi ateşli silah yaralarıyla tedavi ettiğini söylerken, Haiti’deki savaşan çeteler arasındaki çatışmalarda son haftalarda yaklaşık 150 kişi öldü.