Elif ŞEN ÇATAL

Pandemi sürecinin ardından ülkemiz yeniden normal hayata geçerken, hizmet sektörü de kapılarını araladı. Yeni tip Coronavirüs (COVİD 19) önlemleri çerçevesinde kepenklerini kapatan esnafın yeniden hizmet vermeye başlaması, içinde bulunduğu ekonomik darboğazın üstesinden gelmeyi sağlayamadı. Gıda üzerine hizmet veren, alkollü ve alkolsüz satış yapan restoran, kafeler satışlarının eskisi gibi olmadığını dile getirdi. Bunun yanı sıra şu anda bir çok ödemenin de ötelendiğini hatırlatan iş yeri sahibi ve işletmecileri, esas ekonomik krizin önümüzdeki aylarda patlak vereceğinden endişeli.

Mehmet Eziç (Eziç): “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”

“Paket servis hizmetinin açılmasıyla bizler de işimize start verdik. Restoranların açılması sonrasında halkın üzerinde bir tedirginlik olduğunu gözlemledik. Vatandaş, sağlık konusunda duyduğu endişe yüzünden dışarı çıkmak ve dışarda yemek konusunda kaygı yaşadı. Fakat yavaş yavaş bu durum da geçmeye başladı. Artık insanlar, yavaş yavaş geliyor. Ama şunu da söylemek gerekir ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.  Bunun iki nedeni var. Biri insanların hala daha sağlık nedeniyle endişe duyuyor olması ikincisiyse pandemi sonrası yaşanan ekonomik kriz. Yaşanan salgının ardından ortalama 40 ila 50 bin kişi adadan ayrıldı. Ve bu kitlenin 20-25 bini gıda ihtiyacını dışardan karşılayan insanlardı. Dolayısıyla bunun da çarşıya olumsuz yansıması var. Ekonomik anlamda gerçek resmi bu ayın sonunda göreceğiz. Ekonomik anlamda daha da zorlukların yaşanacağı bir döneme girileceğini düşünüyorum.

Burak Dahlamer  (Buse Akşamları): “Daha da zor günler gelecek”

“Piyasalar genel olarak çok kötü. Hizmet vermeye başladığımız günden beri sadece personelimize ödeme yapıyoruz. Şu anda kira, fatura gibi giderler bu süreçte olmadığı için şimdilik daha rahatız. Ama bu ödemeler faiziyle birikiyor; önümüzdeki günlerde karşımıza çıkacaklar. O zaman hanyayı konyayı anlayacağız. Şimdi içimizde bir rahatlık var. Kirayı ödemiyoruz, suyu ödemiyoruz, elektriği ödemiyoruz, çekleri ödemiyoruz. Bu  ödemeler faizleri ile birlikte karşımıza çıkınca esas zorlukları da hissetmeye başlayacağız. Ülkedeki esas tıkanıklık bir ay sonra başlayacak. Ekonomik koşullar eskiden de iyi değildi. Eğer güçlü bir ekonomik yapımız olsaydı pandemi sürecinde bu denli yıkın yaşamazdık. Devletimizin iskeleti eskiden de kötüydü. Bir rüzgar, hepimizi hasara uğrattı. Parası olan bir devlet yapımız olsaydı bu sorunların hiç biri olmayacaktı.”

Mehmet Karagülle (Burger King): “Öğrencilerin gelmesini bekliyoruz”

“Hizmet vermeye başlamamızın ardından beklenen talebi aldık. Ancak bir kıyaslama yaparsak Coronavirüs öncesindeki satışlarımızı yakalayamadık. Bizim hizmet verdiğimiz müşteri kitlemiz genellikle öğrenciler. Ülkeye öğrencilerin gelmesiyle birlikte satışlarımızda bir miktar daha artış yaşanacağını düşünüyorum. Kurumumuzda 25-30 personelimiz pandemi nedeniyle adadan ayrılıp, ülkelerine dönüş yaptı. Eksik bir ekiple çalışmamıza rağmen gelen talebi rahatlıkla karşılayabiliyoruz. Bu da bize eski satışlara oranla ciddi bir düşüş yaşandığını ortaya koyuyor.”

Yıldıray Yılmaz (Maya Patiseri): “Ekonomik kriz Temmuz’da hissedilecek”

“Normalleşmeye adım adım ilerlerken satışlarımız eskisi gibi değil. Bundan sonra eskisi gibi olacağını da düşünmüyorum. Ekonomik sıkıntıların yanı sıra vatandaşın üzerinde hala daha bir tedirginlik gözlemliyorum. Dışarı çıkma, dışarıda yemek yeme konusunda çok fazla çekimser davranıyorlar.  Şu anda fatura, kredi gibi ödemelerimizin hepsi ertelendi. Bu yüzden ekonomik sıkıntılar da ötelenmiş oldu. Temmuz ayı itibariyle yeniden karşımıza çıkacak ödemeler aslında büyük bir ekonomik krizinde habercisi. Ben, Temmuz ayından itibaren ülkeyi büyük bir ekonomik krizin beklediğini düşünüyorum. Bu krizin hasarını azaltmak adına öğrencilerin ülkeye gelişi için bir takım cezbedici uygulamalar yürürlüğe girmeli. Ülkeye öğrenci gelmesini sağlamak için bir takım çalışmaların derhal yapılması gerektiğini savunuyorum.”

Mustafa Kılıç (Pilav Dünyası): “Kan ağlıyoruz”

“Pandemi sonrasında işlerimiz yarı yarıya düştü. Vatandaşın üzerindeki tedirginlik işlerin düşmesinde büyük etken. İnsanlar hala dışarı çıkıp, yemek yemekten, bir yerlerde oturmaktan sakınıyor. Çok net bir şekilde söyleyebilirim ki kan ağlıyoruz. 4-5 elemanla çalıştığım aile iş yerinde şu anda sadece 2 kişiyle yolumuza devam ediyoruz. Kredi, fatura gibi bazı kalemlerin ertelenmesi geçici bir fayda sağladı. Bu ödemeler karşımıza zaten faiziyle çıkacak. Öte yandan toptancılara olan borçlarımız da var. Ben, işletmemi açalı bir hafta oldu ve bütün alacaklılarım buraya gelip ödeme talep etmeye başladı bile. Azalan satışlarla bu çarkın nasıl döneceğini ben de bilemiyorum.”