Hepimizin malumudur; haberleri Rum basınından alıyoruz.
Kathimerini, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin başlamasını Türkiye ile Gümrük Birliği Anlaşmasının yenilenmesi için yeterli göreceğini yazdı. Kathimerini, Avrupa Komisyonu Ticaret Komiseri Olof Gill’e konuyu sormuş ve Türkiye-AB Gümrük Birliği Anlaşmasının yenilenmesi görüşmelerinin başladığını doğrulatmış. Gill, Türkiye’nin “Kıbrıs sorunuyla ilgili yükümlülüklerinin”, üye devletin oy birliğiyle imzaladığı Borrell/Komisyon belgesinden kaynaklandığını ve “Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin yeniden başlamasına uygun bir ortam yaratılmasından” ibaret olduğunu söylemiş.
“Kıbrıs sorununun çözümü” de; “Türkiye’nin AB üyeliği” de bugünün konusu veya sorunu değildir! “Çözüme varmak”, Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesinin koşulu değildir; müzakerelere başlamak yeterlidir!
Alithia ise Pazartesi günü yayınlanan değerlendirmesinde, Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in Kronos ve Afrodit kaynaklarından elde edilecek gazın AB üyesi devletlere değil, Mısır’a kanalize edilmesi üzerinde çalıştığını duyurdu. Hristodulidis, bu amaçla 17 Şubat’ta Mısır’a gideceğini ise zaten kendisi açıklamıştı. Gaz, AB üyelerine değil, Mısır’a satılacakmış!
Bu haberlerden anlayabildiğimize göre, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunması müzakereleri başlarsa Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerini geliştirme olanağı bulacaktır. İlk sırada Gümrük Birliği Anlaşması’nın yenilenmesi ve genişletilmesi vardır. Bu anlaşma, Türk iş insanları tarafından dört gözle beklenmektedir. Ondan sonra vize kolaylıkları da gündeme gelebilir diye düşünüyorum.
Türkiye devrede olmadan Doğu Akdeniz gazını AB üyelerine satmak ise hiç de kolay olmayacak. Hristodulidis, Mısır’ın artan enerji ihtiyacına karşılık doğal gazı Mısır’a sevk etmeyi ve paraya çevirmeyi seçmiştir. Belli ki, bu gazı çıkaracak olan şirketler de bu konuda adeta bastırmaktadır. Doğu Akdeniz gazını Avrupa’ya satmak konusu, müzakereler başlarsa yeniden güncellenmiş olacak; böylece, fiyatı biraz olsun artacaktır.
Görülüyor ki, müzakere etmeden KKTC’nin tanınmasını dayatmaya çalışmak çatışma doğurur ama kazanç getirmez!
Belki tam da bu nedenle, Türkiye yetkilileri ile Hristodulidis arasında bahar havası esmektedir. Belki de bu nedenle, Türkiye 5’nci parselde başlayan gaz arama çalışmalarını protesto etmekle yetinmiş ama engellememiştir. Belki de bizim bilmediğimiz daha başka temaslar da sürdürülmektedir. Belki de Katar Energy ile Exxon-Mobile gibi şirketler arabuluculuk yapmaktadır.
İş birliğinden çıkarı olanlar, elbette çalışmaktadır!
Geriye kalıyor Kıbrıslı Türkler…
Onların derdine, bırakın başkalarını kendileri bile yanmamaktadır!