Serdaroğlu yaptığı yazılı açıklamada, işçi tarafında komisyona üye olan 5 kişi için sokağa çıkma yasağı nedeniyle izin çıkarılmamasından dolayı toplantıya giderken kavga dövüşle gittiklerini savundu.
Serdaroğlu, “Toplantıda eksik olduğumuz için adil bir oylama olmayacağını söyledik. Devlet tarafı olan Müsteşar Çelebi Ilık’ın üslubu çok yanlıştı. Müsteşar, ‘Ben anlamam, ben dinlemem’ şeklinde çok farklı bir üslup kullandı. Yasaya göre toplantıda 5 devlet, 5 işçi ve 5 işverenin olması gerek. Ancak kendisi ‘Gelen gelir, gelmeyenler gelmez, ben toplantıyı açarım’ ifadelerini kullandı” iddiasında bulundu.
“Hükümet tarafının dile getirdiği asgari ücretin şubat ayı itibarıyla maaşlara yansıyacağı söylemi de doğru değil” diyen Serdaroğlu, şunları ileri sürdü:
“Yasaya göre 1 Ocak itibarıyla asgari ücretin belirlenmesi lazımdır ki Ocak başında devreye girsin. 4 bin 900 TL olarak belirlediğimiz rakamı uzlaşma olsun, kaos olmasın diye 4 bin 600’e çektik. Ama hükümet entrikaları seçti. Oyun oynamaya çalıştı ama oynayamadı. Size o oyunu oynatmayız. Hükümetin yaptığı düpedüz emek hırsızlığıdır. 2021 yılı boyunca çalışanlara fazladan vergi ödetecekler.”
Şu anki sistemin modern kölelik sistemi olduğunu savunan Serdaroğlu, “İşveren tarafına sorarım. Daha önce hayırlısı olsun dedikleri 4 bin 400 TL’lik rakama neden evet oyu kullanmadılar. Hür-İş Federasyonu sonuna kadar mücadele edecek. Bu tuzaklara boyun eğmeyeceğiz. Müşavirlerden bürokratlardan kesinti yapılmıyor. Bakanlardan kesilmiyor. Ama asgari ücrette 180 TL artışı yapamıyorlar. Asgari ücretten, devlet çalışanlarından, bordrolulardan kesmeye çalışıyorlar. Tek bildikleri bu” ifadelerini kullandı.
Hayat pahalılığı ödeneğinden yapılan kesintiyi de mahkemeye taşıdıklarını hatırlatan Serdaroğlu, “Bununla kalmayacaklarını biliyordum. Başbakan yavaş yavaş kamuoyunu hazırlıyor. Yüzde 10 keselim tartışmaları başladı. Dolayısıyla biz en başta yaptığımız itirazda haklı çıktık. Herkes anladı ki bu artık toplumsal bir mücadeledir. Özel sektör de örgütlenerek hakkını almalıdır” dedi.