Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından ödenen ilaç bedelleri ile ilgili yolsuzluk soruşturması devam ediyor. Ortada çok sayıda zanlı, on binlerce reçete ve kime satıldığı belli olmayan yüzbinlerce ilacın kesilmiş kulakçıkları var. Kulakçıkları kesilmiş ama hastalara verilmemiş olan ilaçlar da ele geçirildiğine göre gerçek bir yolsuzluktan söz etmek mümkündür. Bu ilaçların bedeli Sosyal Sigortalar Dairesi’nden temin edilmiş ama henüz daha satılmamışlar. Satışla birlikte yeni bir kazanç elde edilecek şekilde hazırlanmışlar.
Zanlılar önce sanık, suçları mahkemelerce sabit görüldükten sonra ise suçlu duruma düşecekler. Cezaları neyse çekecekler. Bu adli makamlarım konusu…
Bu arada sosyal sigorta primi yatırarak kendilerine vaat edilen ödemelerden yararlanmayı amaçlayanlar “ağızlarını poyraza açacak”; ilaç bedelleri ödenmeyecek. Bu olanaktan bir daha ne zaman ve nasıl yararlanacakları da belli değil. Bekleyecekler! Belki de beklerken ölecekler!
Uygulamaya göre, doktorların yazdığı reçetelerin arkasına yapıştırılan ilaç kutusu kapakçıları ile birlikte yapılan başvurular sonrasında ilaç bedellerinin %80’i Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından ödeniyordu. Aylık 1000 TL tutarında ilaç kullanan bir hasta bunun 200 TL’sini öderken, geriye kalan 800 TL’si devlet tarafından karşılanıyordu. Akmazsa damlar!
Hastaların devlet tarafından ödenmeyen başka sağlık hizmetlerine ihtiyaçları olduğunu da biliyoruz. Sosyal Sigortalar tarafından ödenmeyen ilaçlar, grip aşısı gibi kullanılması tavsiye edilen ürünler… Ve doktor viziteleri… Hastanelerin hızlı ve etkili hizmet verememesi nedeniyle giderek yaygınlık kazanan özel hastanelerden ve kliniklerden alınan sağlık hizmetlerinin bedeli de devlet tarafından ödenmiyor. Bu durumda reçete almak için ya devlet hastanesinde günlerce sürünecek ya doktora 600-800 TL vizite ücreti ödeyecek veya tanıdık bir doktordan reçete temin edeceksiniz. Bu arada ilaç parasının bir miktarını Sosyal Sigortalar Dairesi’den geri almak hiç de kötü olmuyordu aslında.
Şimdi bu kapı kapandı. Hastalar, yolsuzluk soruşturması daha yeni başlamış olduğu halde bedelini hemen ödemeye başladılar. Bu yolsuzluk operasyonu, doktor ve eczacıları telaşa düşürdü. Kimde hatırına reçete yazmak istemiyor. Eczacılar reçeteli ilaçlar için bile Sosyal Sigortalar Dairesi’ne başvurmaktan vazgeçtiler. Bundan böyle hastalar, hem reçete hem de ilaçlar için ödeme yapacaklar! Bedel ödeme işte böyle başladı.
Günlerden beri devam eden yolsuzluk operasyonunun en önemli sonuçlarından biri budur ama Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu soruna ilgi göstermiyor. Üst kademe yöneticileri, yolsuzluğu açığa çıkarmanın heyecanını yaşıyor ve övgüyü hak ettiklerini düşünüyorlar. Ortada kalan hastalar onları fazla ilgilendirmiyor. Hastalar ödeyecekler! Yolsuzluk yapılmış olmasının bedelini hastalar ödeyecek!
Bugün ayın son günü… Sosyal Sigortalar Dairesi’ni yönetenler, bunca yıldır Sosyal Sigorta Fonu’na sahip çıkmak ve bu fonu amaçları doğrultusunda kullanmak için maaş alanlar bugün maaşlarını almış olacaklar. Bu maaşlar helaldir tabii… Yolsuzluk veya usulsüzlük yapmadılar. Gün oldu daireye gittiler; gün oldu gitmediler. Bilgisayar kullanmayı bilenleri oldu; bilmeyenler oldu. Takip kontrol sistemini de onlar kurmadılar. Üstleri ne derse onu yapmaya çalıştılar. Bilirlerse yaptılar; bilmezlerse “ben bunu yapamıyorum” diyerek birilerinin öğretmesini beklediler. Her ay başı, maaşlarını bir tamam aldılar.
Onlar maaşlarını aldılar; cüret edenler yolsuzluklarını yaptılar. Sonunda yolsuzluk aşırıya kaçtı ve sistem çöktü. Şimdi soruşturma var. Hastalar ilaçlarını artık kendileri ödeyecek. Fonu korumakla yükümlü olanlar maaşlarını almaya devam edecek.