Eğitim Bakanlığı, okullardaki kıyafet yönetmenliğinde değişiklik yaptı. Kız öğrenciler saçlarını göstermek istemezlerse bone ve bandana takabilecekler.
Belli ki bazı aileler, dini inançları gereği çocuklarının saçlarının yabancılar tarafından görünmesini istemiyorlar. İnanç özgürlüklerine saygı duymak gerekirse duyulsun ama başkalarının da kendilerine göre inançları olduğu unutulmasın! Kıyafet serbestliği olacaksa olsun; isteyen istediği kıyafeti giysin ve dolaşsın!
Ama bu karar, belli bir inanca sahip insanlara hareket alanı açma gayretiyse gerisi de gelecektir; bilinsin!

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Bundan sonraki aşamada din derslerinin zorunlu olması tartışmaya açılacaktır. Esas tartışılması gereken de zaten budur. Din derslerinde dünyanın oluşumundan insanın ne olduğuna kadar pek çok şey, bilime aykırı hurafelere dayandırılarak çocuklara kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. İnanmak, bilimle ilgili değildir zaten. Pek çok ebeveyn bu hurafelere inanmamaktadır ama çocuklarının marjinalleşmemesi için din eğitimine karşı tavır almamaktadır. Gidişat belli bir inancın ve belli inanç şekillerinin desteklenmesi yönünde olacaksa bu konudaki tartışma ve çatışmalar da artacak demektir. Bekleyin, göreceksiniz!
Okullarda öğrenciler arasında yaşanan ciddi sorunlar var. Çoğu gözlemci, “akran zorbalığının” tırmandığı uyarısında bulunuyor. Zorbalığı bırakın, öğrenciler arasındaki tartışmalar inançları da kapsamaya başlarsa bu tartışmalara hangi öğretmen, nasıl bir yöntemle müdahale edebilecektir? Bilen varsa söylesin!
Okullarda doğaya ve insana ilişkin bilgiler edinmeye çalışan öğrenciler fizik dersinde öğrendiklerini din derslerinde öğrendikleri ile karşılaştırmaya ve saçlarını örten arkadaşları ile tartışmaya başlarlarsa ne olacak? Buna yanıt verecek olan varsa dinleyelim!
Tartışmak serbest olacaksa mesele yok! Öğrenciler istedikleri şekilde giyinsinler, kıyafetleriyle neye inandıklarını veya nasıl yaşamak istediklerini arkadaşları ile paylaşsınlar ve konuşsunlar… Bu, zaten eninde sonunda olacak bir şeydir; bir an önce ve okullarda olmasında fayda bile olacaktır. Çocuklarının saçları açık bir şekilde okula gitmesini istemeyen aileler ve okul yönetimleri, bu tartışmaları olgunlukla karşılamaya, çocuklara bu farklılıklar ile yaşamanın gerekliliklerini öğretmeye hazırlar mı?
YDP Genel Başkanı Arıklı ilk sırası aldı bile! Bu değişimin “inanç özgürlüğünün” bir gereği olduğunu söyleyecek “büyükler” de olacaktır… Bunların yakın coğrafyamızda olan-biten ile ilgilenmeleri; İran’da, Afganistan’da, Türkiye’de ve Suriye’de yaşananlar hakkındaki görüşlerini de özgürlükler çerçevesine oturtmaları gerekecektir. Bu ülkelerde yaşananları ve insanların başına gelenleri görmezlikten geldiğiniz zaman din ve inanç özgürlüğü konusunda samimiyetsiz olduğunuz ortaya çıkar.
Ne olursa olsun tartışma başlamıştır. Bu tartışmanın bizi nereye sürükleyeceğini hep birlikte göreceğiz.