Cevdet Yılmaz geldi; hükümet sorunu bitti. Koalisyon dağılmayacak. Yeniden Doğuş Partisi’ne yeni yetkiler de verilmeyecek.

YDP, hükümetten ayrılmaya zorlanıyor ama bunun bir bedeli olacağını da biliyor. Genel Başkan Arıklı, partililerini yatıştırmaya çalışıyor. Yılmaz’ın adadan ayrılmasından hemen sonra, 2026 başlarında erken genel seçimden söz ederek partililerine “sıkın dişinizi” demeye çalıştı.

Koalisyon dağılmayacak demek hükümette değişiklik olmayacak demek değil ama süre uzadıkça beklenen değişimin niteliği de değişmeye başladı. Ne Ünal Üstel ne de Türkiye kanadı fazla alt-üstlük yaratacak bir değişimden yana değiller. Sadece üç mesele var: Görevinden ayrılmakta kararlı olan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun yerine kim gelecek? Başarısızlıkları kanıtlanmış olan Sağlık Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanları nasıl değiştirilecek?

En çok konuşulan formül hala geçerlidir: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na Ahmet Savaşan atanırken; Maliye Bakanı Berova Sağlık Bakanlığı’na kaydırılacak ve Sunat Atun da Maliye Bakanı olacak.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, KKTC Dışişleri Bakanlığı’na bizim verdiğimizden daha büyük önem veriyor galiba… Yeni Dışişleri Bakanının kim olabileceği konusunda enteresan gelişmeler yaşanmaya başlandı ve Türkiye’nin Polonya-Varşova büyükelçisi olan Rauf Alp Denktaş’ın KKTC’de Dışişleri Bakanı olması gündeme geldi.

Bu düşünce KKTC’ye yeni bir dışişleri bakanı bulma arayışı ile sınırlı değil aslında. Türkiye’deki iktidar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın torunu, merhum Raif Denktaş’ın oğlu olan Rauf Alp Denktaş’ı Kıbrıs Türk siyasetine entegre etmek için uzun zamandan beri fırsat kollamaktadır. Ertuğruloğlu’nun görevinden ayrılmak konusunda ısrarlı olması, bu fırsatın gelip gelmediği tartışmasını yarattı. Rauf Alp Denktaş, önce Dışişleri Bakanı olacak; Tatar’ın yeniden kazanması halinde ise “siyasi müsteşar” olarak Tatar’ın yanında “ikinci adamlığa” geçecek ve Cumhurbaşkanlığı için hazırlanacak. Kazanabilirse de “2’nci Denktaş devrini” başlatacak.

Rauf Alp Denktaş’ın diplomatik kariyeri, Türkiye’deki iktidar çevrelerine özellikle de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a güven veriyor. Denktaş, diplomatik kariyerine, 2001 yılında Türkiye Dışişleri Bakanlığı NATO ve Batı Avrupa Birliği Dairesi’nde başladı. 2010 yılında Washington Büyükelçiliği Müsteşarlığına atandı ve Büyükelçiliğin ABD Kongresi’yle ilişkilerini yürüten baş irtibat görevlisi (Chief Congressional Liaison) görevini de yürüttü. 2013 Kasım’da NATO ve Avrupa-Atlantik Güvenlik ve Savunma İşleri Daire Başkanı olarak görev aldı. 2015 Ekim’de ise Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye Daimî Temsilciliğine Birinci Müsteşar olarak atandı. BM Güvenlik Konseyi’nde Doğu Avrupa, Latin Amerika ve Kıbrıs konularının takipcisi oldu. Rauf Alp Denktaş, 2023 yılının Ekim ayından beri Türkiye Cumhuriyeti’nin Polonya Cumhuriyeti nezdinde Büyükelçisi olarak görev yapıyor.

Erdoğan ve Fidan açısından bakarsak Kıbrıs davasının teslim edilebileceği ve ayrıca politik olarak da getirisi olabilecek “güzel bir tercih”. KKTC Dışişleri Bakanlığı boşalmışken bu serüveni başlatmak hiç de kötü bir proje gibi durmuyor doğrusu.

Bu tercihlerin KKTC siyasetinde önemli yankıları olacağını yazmaya ise gerek bile yoktur.

Göreceğiz!