Murat Gezici, siyasilerle kedinin fare ile oynadığı gibi oynayıp duruyor.
Belli ki, iyi para da kazanıyor. Yaptıklarını yapabilmesi; KKTC’de yaşayabilmesi, otellerde toplantılar düzenleyip gösteriler yapabilmesi için iyi bir kaynağa ihtiyacı var. Böyle bir hayatın gerektirdiği harcamaları karşıladığı gibi “artık gelir” de elde ediyordur herhalde. Sonuçta akıllı adam! Bizi anladı; KKTC’deki siyasi düzeni kavradı! Kendine nasıl avantaj sağlayacağını mı bilemeyecek?
GEZİCİ NE SATIYOR?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde aktif bir şekilde çalışan ve seçim sonuçları üzerinde etkili olan Murat Gezici, şimdi de UBP kurultayı için kolları sıvadı. Biri tarafından tutulup tutulmadığını bilmiyoruz. Belki de “o keskin zekası ve görüş yeteneği” ile olacakları sezmiş; kendi olduruyormuş gibi yaparak geleceğe yatırım yapmaktadır.
Gezici’nin yaptıklarının bu kadar etkili olması ise, KKTC’deki kurulu düzenin ve bu düzeni yaşatan başlıca araç olan siyaset kurumunun durumunu göstermesi bakımından önemlidir ve bizi daha çok ilgilendirmektedir.
KKTC seçmeni, güçlünün yanında saf tutmak ve bunu göstermek peşindedir. Kamu kaynaklarından beslenmek, hayatın zorlukları ile başa çıkabilmenin en kolay yoludur ve bunun için seçilecek olanın yanında görünmek yeterlidir. Seçmen kitlesi içindeki çok önemli bir yığın, seçim öncelerinde “kim kazanacak?” sorunun yanıtının peşinde koşmaktadır. Seçmenler, 2015 Cumhurbaşkanlığı seçiminden itibaren kazandığı itibara itimat etmekte ve Gezici’nin gösterdiği yoldan gitmektedir.
Murat Gezici’nin sattığı şey işte budur; itibarını paraya çevirmektedir.
Ürünün esas alıcısı seçmenler olduğu halde, faturayı adaylar ödemektedir. Sonuçta belki de bütün harcamalar devlete yazılmakta; olan kamu kaynaklarına olmaktadır.
UBP Kurultayı içn bir adaya çalışıyor mu; bilmiyoruz. Bir üründen para kazanmışken bir başka ürünü bedava vermesini çok fazla önemsemeyin. Neticede bu, çikolata satıcılarının da yaptığı bir şeydir.
SEÇİMDEN SONRA KURULTAY
“KKTC’de seçim bitmez” diye yakınıp duruyoruz ama gerçekte bundan memnun olan geniş bir kitlemiz de var. Bütün bu seçimler, onlara “geçim olanağı” sağlamaktadır.
Cumhurbaşkanlığı seçimini geride bıraktık; şimdi UBP kurultayına yöneldik. Ardından genel seçim gelecektir.
Kurultayın önemi, UBP Genel Başkan adaylarından birinin başbakan olacak olmasındandır. Kamusal olanaklar elinin altında olcak; kim işe girecek; kimden mal alınacak; kime ihale verilecek; o belirleyecek!
Aslında Gezici gibilere iş olanağı sağlayan işte bu düzendir. “Bana kimin kazanacağını söyle, arkasında görüneyim” arayışı olmasa Gezici’nin ürünü elinde patlayacak.
Bir gün önce onunla çalışanlar, bir sonraki seçimde onu suçlu ilan ediyorlar ama Murat Gezici, her türlü engeli aşarak işine devam ediyor. Çünkü talebe yanıt veriyor. Ortada çok önemli bir alıcı kitlesi bulunuyor.
Bu kitlenin varlığının nedeni de KKTC’deki kurulu düzenin kendisidir: Besle beni, besleyeyim seni!
Gezici’den şikayet edeceğimize, insanların yaşam olanaklarını siyasi tutumları ile ilişkindirmekten vazgeçebilsek; Gezici zaten olmayacak!