Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru sürükleniyoruz. Sürükleniyoruz çünkü, neyin ne olduğunu anlamamıza bile olanak vermeden seçim yapmaya çalışıyorlar.
Resmi propaganda süreci içindeyiz ama kaç tane aday olduğunu ve kimler olduklarını bile bilmiyoruz. Henüz daha seslerini duymadığımız çok sayıda aday var.
Bu da yetmezmiş gibi, siyaset sahnesinin daimi aktörleri, ne dediklerini anlamayalım diye kıvranıp duruyorlar.
Geçmişe değinmeye hakkımız yok; şimdi zamanı değildir! Geleceği nasıl görüyorlar veya öngördükleri geleceğe nasıl ulaşmayı hesap ediyorlar; tartışılamaz!
Federasyon mu istiyorsunuz; yoksa iki develet mi? Bizi, buna göre karar vermeye zorluyorlar.
Bu seçeneklerin erişilebilir olup olmadığını sorgulamamıza fırsat bile vermemeye çalışıyorlar.
SEÇENEK DEĞİLSİNİZ!
Ya federasyon, ya iki devlet…
Bir taraf, “Rumlar istemez, federasyon olmaz” derken; diğer taraf aynı şekilde yanıt veriyor: “Rumlar iki devleti kabul etmez; olmaz!”
Rumlar istemediği için olmayacaksa, federasyon da olmayacak; iki devlet de…
Aynı gerekçe orta yerde dururken, kendi isteklerini nasıl hayata geçireceklerini anlatmaya çalışmak lutfunda bile bulunmuyorlar!
Rumları federasyona nasıl razı edeceklerine dair tek cümle bile söyledikleri yoktur. Plan hazırladık, BM Güvenlik Konseyi’nden onaylattık ve referanduma sunduk; ‘hayır’ dediler. Crans Montana’da her şeyi verdik, ‘hayır’ dediler.
İki devlete nasıl razı edeceksiniz? Crans Montana’da “iki devlet” dediler; Lefkoşa’ya gelince yeniden federasyon teranesi okumaya başladılar.
Bu sorulara yanıt vermeden, bizi peşlerine takmaya çalışıyorlar.
ÇARESİZSİNİZ
Çaresizliklerini halktan saklayarak oy toplamaya çalışıyorlar. Şimdiki durumda yapacak birşeyleri olup olmadığı sorusunu ise tam anlamı ile duymazdan geliyorlar.
Susuzuz biz susuz! Türkiye’den su taşıyan boru tamir edilse bile, aynı arızanın olmayacağının garantisi yoktur. Gelecekte benzer bir durumla karşılaştığımızda suyu nasıl temin edeceğinizi anlatın bize…
Eğitim çöktü; sağlık göçtü! Sosyal devlet diye yırtınıyorsunuz da eğitim ve sağlık hizmetlerini nasıl erişilebilir hale getireceğinizi anlatmıyorsunuz.
Salgın devam ediyor. Belki de bir yıl daha devam edecek bu koşullarda nasıl ayakta kalacağımızı söyleyin bize.
Paranız yok biliyoruz da, nasıl para bulacağınıza dair en ufak bir fikriniz de mi yok? Ne kaynak yaratma kabiliyetiniz var; ne de varolan kaynakları doğru kullanma kapasiteniz. Türkiye’den aldıklarınızı nasıl işe yaramaz hale getirdiğinizi izlemekten de bıktık zaten!
Tek bildiğiniz, yakınlarınızdaki insanları mutlu etmek ve oylarına talip olmaktır. Şimdiki kampanyaların tek hedefi de budur. Tartışma olmadan, başka adayların sesi çıkamadan seçimi gerçekleştirme telaşındasınız!
Çünkü çaresizsiniz!
Çare değilseniz, seçenek de değilsiniz!