Sosyal medyanın saman alevi gibi bir anda hayatımıza giren akımlarının son temsilcisi olan ‘FaceApp’ ile karşılaşmışsınızdır.

Çektiğiniz ya da halihazırda telefonunuzda bulunan fotoğrafları uygulamaya yüklediğinizde bu görselleri tarayan FaceApp yaşlandırma tekniği ile kullanıcılarına ilginç kareler sunuyor.

Özellikle Instagram ve Twitter gibi popüler platformlarda binlerce kullanıcının paylaşımlarına sahne olan uygulama kısa sürede yeni bir akım başlattı.

Kullanıcılar sadece kendi fotoğraflarını değil aynı zamanda ünlü isimlerin fotoğraflarını da uygulama ile değiştiriyor.

Applyzer verilerine göre, kısa bir süreliğine de olsa ücretsiz olarak telefonlarda kullanılabilen FaceApp günde 700 bin indirme sayısına ulaşmış durumda.

PEKİ İLK BAKIŞTA OLDUKÇA MASUM VE EĞLENCELİ GÖRÜNEN BU AKIM BÜYÜK VERİNİN YENİ OYUNU OLABİLİR Mİ?

Dijitalleşen dünyanın en değerli kaynağı artık petrol değil Veri! Haliyle milyarlarca kullanıcının akıllı cihazları ile günlük hayatlarında bıraktıkları dijital izler ile ortaya çıkan veri pek çok şirketin hedefinde.

Son dönemde pek çok şirketin ciddi yatırımlar yaptığı yapay zeka teknolojisinin en çok ihtiyaç duyduğu veri ise ses ve yüz tanıma odaklı olanlar.

Daha çok verinin daha çok reklam ve haliyle daha büyük kazanç anlamına geldiği günümüzde FaceApp gibi uygulamalar işin özünde kullanıcıların veriyi kendi elleri ile veri madencilerine vermesi anlamına geliyor.

Rusya merkezli FaceApp yeni bir uygulama değil ancak son günlerde bu akımın bir anda popülerleşmesi ile adını bir kez daha duyurmuş durumda.

“FACEAPP’İN GİZLİLİK POLİTİKASI VAR AMA…”

Hem iOS hem de Android cihazlarda çalışan uygulama ilk olarak kullanıma girdiği ocak 2017’de gizlilik ve kullanıcı verilerini nasıl kullandığı yönünde pek çok makaleye konu olmuştu.

Dijital dünya hakkındaki çalışmaları ile bilinen Stilgherrian’a göre, FaceApp’in bir gizlilik politikası var. Ancak şirketin sunduğu bilgiler kullanıcı verilerinin ne şekilde kullanıldığı konusunda net bir açıklama sunamıyor.